Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Afganistan'daki barış süreci Hindistan'ı endişelendiriyor

Afganistan'daki iç savaşın ana aktörlerinin anlaşmaya yakın olması, Hindistan'ı bu ülkedeki nüfuzu ve on yıldır yaptığı milyarlarca dolar yatırımı konusunda endişeye sevk ediyor.

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-07-20 14:52:40

Afganistan'daki barış süreci Hindistan'ı endişelendiriyor

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ikinci döneminin ilk yıllık bütçesinde, Afganistan'daki kalkınma projelerine yaklaşık 58 milyon dolar (327 milyon Türk lirası) ayırdı.

Bununla birlikte, Yeni Delhi yönetimi Kabil'de hükümetin devrilmesi ihtimaline karşı, İran'daki Çabahar Limanı için planladığı 21,8 milyon dolarlık yatırımı 2019-2020 yılı için 6,5 milyon dolara düşürdü.

ABD, geçen kasımda bu limanı İran'a karşı yaptırımlarından çıkarmıştı. Hindistan da limanın iki rıhtımı ve konteynır terminali için 85,21 milyon dolar yatırım ve gelecek birkaç yıl için 22,95 milyon dolar giderini karşılama sözü vermişti.

Komşusu Pakistan ile bitmeyen çatışmaları göz önüne alınınca Çabahar Limanı, Hindistan için sadece Afganistan'a bağlanma anlamında değil, Orta Asya ve Rusya'nın bazı kesimlerine erişimi denetleme anlamında da oldukça stratejik nokta sayılır.

BARIŞ GÖRÜŞMELERİNİN DIŞINDA BIRAKILDI

Uzmanlar, Hindistan'daki endişenin, Afganistan'a 650-750 milyon dolar civarında insani ve ekonomik yardım yaparak bölgedeki en fazla yardım eden ülke olmasının ardından barış görüşmelerinin dışında bırakılmasından kaynaklandığını belirtiyor. Ayrıca ABD, Rusya ve Çin'in Taliban ile anlaşma yapma çabalarına Pakistan'ın da dahil olması Hindistan'ı geriyor.

Hindistan'ın eski Kabil Büyükelçisi Rakesh Sood, müzakere masasında ne Hindistan'ın ne de Afgan hükümetinin kendine yer bulamadığına dikkati çekerek, müzakerelerin Afganistan'daki savaşı bitirmeyeceği uyarısı yaptı.

Görüşmelerin temel amacının barış değil ABD askerlerinin ülkeden ayrılması için bir bahane bulmak olduğunu belirten Sood, Pakistan'ın Taliban'a sabırla yaptığı yatırımın karşılığını aldığını savundu.

Sood, "ABD çıktıktan sonra en uzun savaşının sona erdiğini duyuracak ancak bu Afganistan'daki çatışmayı sonlandırmayacak çünkü barış şu anki görüşmelerin gerçek amacı asla olmadı. Bu nedenle Afganlar ve Hintler haksızlığa uğratılmış hissediyor." değerlendirmesini yaptı.

Eski Afgan Büyükelçi Shaida Abdali de Hindistan'ın ülkesindeki sivil yapıları güçlendirmek için ortaya koyduğu 18 yıllık çabaların korunmasının bir yolu bulunması gerektiğini kaydetti.

Abdali, "Hindistan'ın Afganistan'da ortaya çıkan duruma kayıtsızlığının muhtemelen uzun vadede bir bedeli olacak." görüşünü paylaştı.

HİNDİSTAN AFGANİSTAN'DAKİ SEÇİMLERİN ERTELENMESİNİ İSTMEİYOR

Hindistan için daha endişe verici bir konu da ABD'nin Kabil Büyükelçisi John Bass'ın Afganistan'da 28 Eylül'de düzenlenmesi planlanan devlet başkanlığı seçimlerinin Taliban ile barış süreci tamamlanıncaya kadar ertelenebileceğini açıklaması oldu.

Yeni Delhi bu fikre şiddetle karşı çıktı. Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey Hint bir yetkiliye göre, Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile son görüşmesinde, meşru hükümet temsilcilerinin müzakerelerde yer almasının gerekli olduğunu açık şekilde iletti.

Doval ayrıca Pompeo'ya Afganistan'da seçimlerin yapılmasının önemini de anlattı.

Hint yetkililer, ABD'nin Afganistan Özel Temsilcisi ve Rus mevkidaşlarına seçimlerin ertelenmesi halinde kurulacak bir geçici hükümet tasarısına da karşı çıktığını aktardı.

Hindistan Dışişleri Ofisi Sözcüsü Raveesh Kumar, ülkesinin Afganistan'da her zaman ulusal barış ve uzlaşma sürecini desteklediğini, böyle bir sürecin Afganlar tarafından başlatılması, yürütülmesi ve denetlenmesi gerektiğini ifade etti.

Kumar, "Yürütülecek hiçbir süreç, anayasal mirasa ve siyasi yetkiye karşı gelmemeli, terörist ve vekillerinin yer değiştirebileceği yönetilemez alanların oluşmasına yol açmamalı." ifadesini kullandı.

ÇİN ABD'NİN YERİNİ ALACAK ENDİŞESİ

Hindistan'ın Afganistan ile ilgili bir diğer endişesi de ABD'nin işgalini sonlandırmasının ardından Çin'in Afganistan'ı Kuşak ve Yol Girişimi'nin bir merkezi haline getirerek bölgedeki hakim aktör olacağı düşüncesi.

Yeni Delhi'nin Afganistan ve İran temsilcisi olarak görev yapmış eski diplomat M.K. Bhadrakumar, Hint politikacıların ABD Generali David Petraeus yönetimindeki Afgan işgali Eylül 2012'de sona erdiğinde geleceği doğru okumayı beceremediğini ifade etti.

Bhadrakumar, "Delhi, Pakistan'ın Afganistan'da meşru çıkarları olduğu gerçeğini göz ardı etti. Hindistan ile Nepal arasında olduğu gibi Afganistan da Pakistan'sız yapamaz." diye konuştu.

Hükümetin Afganistan'da müsrifçe yatırım yaparken, buradaki büyük yolsuzlukları göremediğini ayrıca ABD ve müttefiklerinin kazanamayacakları bir savaşa girdiğini fark etmediğini belirten Bhadrakumar, "Hint politikacılar, Taliban ile uzlaşmanın tek çıkar yol olduğunu anlayamadılar." değerlendirmesinde bulundu.

Afgan Barış Süreci'ne ilişkin Çin, ABD, Rusya, Pakistan ve Taliban'ın 12 Temmuz'da Pekin'de katıldığı görüşmede, 8 maddelik geçici anlaşmaya varıldı.

Katılımcılar, barış yapılması konusunda mutabık olduklarını ve nihai anlaşma için çalışmaları hızlandıracaklarını vurguladı.

 

Haber Ara