Afganistan iç savaşa hazırlanıyor
The Institute for the Study of War (ISW) Tacik, Özbek ve Hazara liderlerin; ABD ve NATO'nun Afganistan’ı terk ettikten sonra ortaya çıkacak bir güç mücadelesi için hazırlık yapmak üzere hazırlık yaptığını gözlemledi. ISW'den Scott DesMarais'in konuyla ilgili analizi Mepanews için tercüme edildi:

Oluşturma Tarihi: 2020-02-19 17:32:27

Güncelleme Tarihi: 2020-02-19 17:32:27

ABD Taliban ile, ABD ve NATO güçlerini Afganistan'dan çekmek için hazırlanan iki taraflı anlaşmayı tamamlamak üzere. Taliban'ın bu anlaşmada uluslararası cihat yanlılarının (El Kaide ve IŞİD de dahil olmak üzere) Afganistan'dan küresel saldırılar düzenlemesini engellemeyi vadettiği iddia ediliyor.

MUHTEMELEN YENİ HÜKÜMET KURULACAK

Taliban'ın aynı zamanda daha sonra diğer Afgan siyasi liderlerle Afganistan'ın geleceği üzerine müzakereler gerçekleştireceği görünüyor.
Bu müzakerelerin kesin maddeleri halen belirsiz, fakat ABD'nin görüşmelerde mevcut Afgan hükümeti için bir liderlik rolünü açıkça desteklemesi istenmedi. Bu da görüşmelerin Afganistan'da yeni bir hükümet kurulmasına odaklanacağını gösteriyor.

ABD ve NATO BÜYÜK TAVİZ VERİYOR


Mevcut Afgan hükümetinin dışlanması kararı, ABD ve NATO için büyük bir taviz. ABD ve Taliban arasındaki iki taraflı anlaşmanın varlığı ve maddeleri, tamamlandığı zaman, Afgan hükümetini dışarıda bırakacak ve ciddi bir şekilde zayıflatacak. Bu, hükümetin Taliban'a baskısının ana kaynağını ortadan kaldıracak.

SAVAŞ AĞLARI HAZIRLANIYOR

Afgan kudret simsarları (siyasi ve askeri güce sahip savaş ağları kast ediliyor), Taliban ile yapılacak müstakbel görüşmelerin çökmesi yahut iptaline karşı önlemler alıyor. Kendi toplumlarını Taliban'a karşı korumaya ve oluşacak iktidar boşluğunda mevcut ve tarihi düşmanlarıyla mücadele etmeye hazırlanıyorlar. Birçok Afgan savaş ağası şu an bağımsız askeri güçlere sahip durumda ya da hükümet güçlerini kendi çıkarları için kullanmakta. Diğerleri de kaleleri niteliğindeki tarihi bölgelerinden yeni milisler devşirmeye başladılar. Bu hazırlıklar Afganistan hükümetinin dışında farklı güç merkezlerini kuvvetlendirerek yeni bir iç savaş ihtimalini yükseltiyor ve Afgan Ulusal Savunma ve Güvenlik Güçleri'nin (AUSGG) ani şekilde çözülmesi için koşulları hazırlıyor.

TACİKLER

Afgan Tacik kudret simsarları bir güç mücadelesi için en iyi hazırlanan grup. Bunlar, Tacik Cemaat-i İslami Partisi ile bağlantılı milisleri ya kontrol ediyor yahut yeniden seferber ediyor. Cemaat-i İslami tarihi olarak, ABD'nin 2001 yılında Taliban'ı devirmesine ortaklık eden Kuzey İttifakı'nın özünü teşkil etti. 13 Ağustos 2019 itibariyle iki Tacik savaş ağası aktif olarak güçlerini seferber ediyor:

* Kuzey İttifakı veya Afganistan Birleşik İslami Kurtuluş Cephesi: 1996-2001 yılları arasında Afganistan'da Taliban rejimine karşı savaşan silahlı örgüt.

1- Atta Muhammed Nur

Atta, Belh ilinin eski valisi ve Cemaat-i İslami'nin eski icra başkanı ve muhtemelen Cemaat-i İslami'nin en güçlü mensubu. Halihazırda Afgan Yerel Polisi ve Afgan Ulusal Polisi içerisinde özel milis ağını kontrol ediyor. Bu ağ, ondan yardım alıyor ve resmi olarak Afgan hükümetinin emir komuta zinciri içerisinde hizmet etse de onun emirlerine itaat ediyorlar. Atta, bu güçler üzerindeki kontrolünü, kendisine bağlı Afgan Ulusal Polis Güçleri, 14 Mart 2019'da Belh iline yeni bir polis şefi yerleştirme girişiminde bulunan Afgan Özel Polis Kuvvetleri'ne ateş açtığında ortaya koymuştu. Atta, yeni bir Afgan iç savaşı esnasında kritik bir askeri, siyasi ve iktisadi güç kaynağı olabilecek kârlı Özbekistan sınır geçişini de kontrol ediyor. ISW, Atta'nın seferber oluşu hususunda Mart 2019'dan bu yana yeni belirtiler gözlemlemedi, ancak muhtemelen o, Belh ilinde var olan kontrolü sebebiyle yeni bir seferberliğe ihtiyaç duymuyor.

2- Bismillah Han Muhammedi

Bismillah Han, Afgan Ulusal Ordusu'nun eski Genelkurmay Başkanı. Şu an Pençşir ilinde, Cemaat-i İslami'nin tarihi askeri kalesinde, bir milis ağını mobilize ediyor. 2 Ağustos'ta ortaya konan güvenilir raporlar, 2001'den bu yana görece olarak güvenli olan Pençşir ilinde eski Tacik Mücahitlerin yerel milislerinin yeniden seferber olduğunu (hareketlendiğini) ve Taliban'ın artan tehdidine karşı hükümetin güvenlik gücü olan Afgan Ulusal Savunma ve Güvenlik Güçleri (AUSGG) ile birlikte operasyonlar düzenlediğini ortaya koyuyor. Muhammedi, 7 Ağustos'ta Pençşir'deki karakolları ziyaret etti. O muhtemelen yeni seferberlik çabalarını yönetiyor, ancak sadece Cemaat-i İslami'nin yerel kanadını mı mobilize ettiği, yoksa Pençşir ilinde gücünü konsolide etmek için parti içi bir güç oyununa mı dahil olduğu halen belirsiz. Taliban'ın Pençşir iline ısrarlı tehdidi Cemaat-i İslami'nin seferberliğini daha da artıracak.

Taciklerin mobilize olması AUSGG'nin parçalanma riskini de kamçılıyor. Cemaat-i İslami bağlantılı Tacik komutanlar tarihi olarak AUSGG'yi domine etti ve saflarında mühim etkiye sahip oldu. Cemaat-i İslami'nin kudret simsarları yüksek ihtimalle AUSGG çöktüğü takdirde buradan ayrılanları kendisine katacak ve hatta unsurlarını Cemaat-i İslami'ye katılmaya teşvik edecek.

ÖZBEKLER

Afgan-Özbek Abdurreşid Dostum (Raşid Dostum) da güçlerini seferber ediyor. Dostum'un Özbekleri (kontrol ettiği güçler kast ediliyor), Kuzey İttifakı'nın ikinci ana ayağını teşkil etmişti ve Atta Muhammed Nur'un Taciklerine rakiptiler. Dostum'un son zamanlardaki faaliyetleri, kendisi sürgündeyken (Mayıs 2017-Temmuz 2018, Türkiye) parçalanan milis kuvvetler ağı (Afganistan'ın kuzeyindeki yerel güvenlik güçleri içerisindeki Dostum'a bağlı güçler) üzerindeki kontrolünü yeniden ele aldığına ilişkin belirtiler gösteriyor.

Dostum, Temmuz 2019'da Cevzcan ve Saripul illerindeki karakollarda yerel komutanlarla buluşmak için birçok ziyaret gerçekleştirdi, her iki il de Afgan hükümeti ve Taliban arasında çekişmeye sahne oluyor. Dostum'un bu bölgelerde operasyonların komutasını doğrudan ele aldığı iddia edildi, bu da görünüşte yerel AUSGG birliklerinin komutasını aldığı anlamına geliyor. Dostum, aynı zamanda AUSGG'den yerel komutanlarla 21 Temmuz, 3 Ağustos ve 5 Ağustos'ta Cevzcan'da üç büyük toplantı gerçekleştirdi. Yerel milisler üzerindeki kontrolü, Kuzey Afganistan'da Dostum ve Atta arasındaki tarihi çatışmanın fitilini yeniden ateşleyebilir.

HAZARALAR

Bu isimlerin yanı sıra çok sayıda Afgan Şii Hazara savaş ağası da Hazaracat'ta (Orta Afganistan'da birçok ili kapsayan dağlık bölge) bağımsız milislere sahip. Aynı zamanda Kabil'de de kentsel Hazara toplulukları bulunuyor. Taliban tarihi olarak Hazaraları hedef alıyor, en son Kasım 2018'de Gazni ve Uruzgan'daki saldırıda hedef aldı. IŞİD'e bağlı 'Horasan Vilayeti' de Kabil'de Hazaralara düzenli olarak saldırıyor. Hazaralar bu yüzden topluluklarını savunmak için milislere sahip. Hazara liderleri, nüfuslarına karşı devam eden şiddetin ve hükümetin bu şiddet karşısındaki sessizliğinin, Hazaralar arasında seferberliği artıracağnı söyledi. Bu seferberlik, ABD ve NATO ülkeden çekileceklerini açıkladığında muhtemelen hızlanacak.

Hazara savaş ağası Abdulgani Alipur, Hazaracat'ta aktif durumdaki milisleri yönetiyor. Afgan hükümeti Ekim-Kasım 2018'de iki kez onu tutuklama girişiminde bulundu fakat Kabil'deki Hazaraların kapsamlı protestolarını takiben serbest bırakıldı. Üst düzey Hazara lideri ve eski Afgan İcra Heyeti Başkan Yardımcısı Muhammed Muhakkik de Ekim 2018'deki tutuklama girişimlerini eleştirdi. Alipur'un Hazaralar arasında daha fazla mobilizasyon gerçekleştirmesi muhtemel.

İRAN, HAZARALARIN OLUŞTURDUĞU FATIMİYYUN TUGAYI'NI SURİYE'DE SAVAŞTIRIYORDU

Öte yandan İran, Afganistan'da Hazaraları seferber etme konusunda (hareketliliğini artırma) daha aktif rol oynayabilir. Nisan 2019 itibariyle İran, etnik Hazaralardan oluşan vekil güç Fatımiyyun Tugayı'ndaki binlerce savaşçıyı Suriye'den Afganistan'a geri çekti. İran'ın bu savaşçılarla ilişkisi kamuya açık bilgilerden uzak. Alipur'un eski Fatımiyyun mensuplarını saflarına kattığı iddia ediliyor ve ismini vermek istemeyen bir güvenlik yetkilisi, onu, Nisan 2019'da İran'ın olası bir seferberlik için bölgede yapılanma çabalarına destek olmakla suçladı. Birçok Hazara vaiz ve siyasetçi de 2019'un başlarında eğer Taliban ve IŞİD Hazaraları tehdit etmeye devam ederse Fatımiyyun mensupları içerisinde önemli ölçüde seferberlik riski olacağı uyarısında bulundu.


Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani (solda) ve Cemaat-i İslami mensubu Abdullah Abdullah (sağda)

DİĞER YAPILANMALAR

Taliban tehdidi Tacik, Özbek ve Hazara liderleri 1990'larda milislerini birleştirmeye ve Kuzey İttifakı'nı oluşturmaya itti.

Benzer bir birleşme yeniden yaşanabilir. Birçok Tacik, Özbek ve Hazara lider –Dostum da dahil- halihazırda bir Cemaat-i İslami üyesi ve Afgan İcra Heyeti Başkanı Abdullah Abdullah'ı Eylül 2019 Afgan başkanlık seçimlerinde destekliyor. Aynı zamanda Atta'yı ve Cemaat-i İslami'nin etkili mensuplarını Abdullah'ı desteklemeye ikna etme çabaları da devam ediyor. Seçimlerin ABD ve NATO'nun çekilmesi sırasında gerçekleşmesi olası değil, ancak bu belirsiz siyasi ittifak tarihi olarak parçalı yapıdaki Tacik, Özbek ve Hazara kudret simsarları Taliban'a karşı siyasi ve askeri açıdan bir işbirliği pozisyonunda olabilir. Ancak bu kudret simsarları arasındaki tarihi ayrılıklar, onları Kuzey İttifakı'nı yeniden oluşturmaktan alıkoyabilir.

PEŞTUNLAR ARASINDA HAREKETLENME GÖRÜLEBİLİR

Afgan Peştunları da yakında seferber olabilir, daha olmadılarsa. Örneğin eski Peştun mücahitlerden Gulbeddin Hikmetyar Hizb-i İslami ile bağlantılı güçlerini mobilize edebilir. Hikmetyar 2016 yılında Afgan hükümetiyle yaptığı uzlaşı anlaşmasıyla güçlerini dağıtmayı kabul etmişti. Fakat halen, anlaşmada belirtildiği şekilde AUSGG'ye hiçbir zaman entegre olmayan Hizb-i İslami bağlantılı milis ağı içerisindeki destekçilerine çağrıda bulunabilir. Hizb-i İslami'den gelecek herhangi bir seferberlik Cemaat-i İslami ile olan tarihi rekabeti yeniden alevlendirebilir.

DURRANİ PEŞTUNLARI KİLİT ÖNEMDE

Bu esnada, Taliban'ın Ekim 2018'de Kandahar İl Polis Şefi General Abdurrezzak'ı öldürmesinin ardından şu an Durrani Peştunlarına kimin liderlik ettiği de belirsiz. Eski Afgan Devlet Başkanı Hamid Karzai, eski Kandahar Valisi Gul Ağa Şirzay ve diğer etkili aşiret liderlerinin de, Taliban ile beklenilen güç mücadelesi öncesinde Durraniler içerisindeki kendi destek ağlarını faaliyete geçirmeye hazırlanıyor olması muhtemel.

Kandahar, Durraniler için de Taliban için de stratejik ve kültürel önemi sebebiyle keskin bir şekilde çekişmeli durumda. Bu mücadele ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin ardından yalnızca daha da artacak.

Afganistan'ın mevcut siyasi ortamı, tarihi ayırlıklar arasında etnik milislerin yeniden mobilize olmasının da gösterdiği gibi yüksek derecede istikrarsız. Taliban ve Afgan siyasi eliti, topluluklarını ve güçlerini sağlamlaştırmak için şartları ayarlamak üzere müzakereden ziyade güce başvuruyor. ABD, Afganistan'da birbirini izleyen çekilmeler ve politika ayarlamaları nedeniyle bu sonucun, tüm tarafların silahlanıp Afgan hükümetinin çökmesi pahasına kendilerini savunmasının doğrudan sorumlusu. Afganistan tehlikeli bir biçimde yeni bir Afgan iç savaşına hazır olarak bekliyor. Bu iç savaş, Sovyetler Birliği'nin çekilmesini takiben 1990'larda ortaya çıkan istikrarsızlığı anımsatıyor.

* Metin Timeturk'un editöryal katkılarıyla tekrar düzenlendi. Bu kapsamda ara başlıklar, fotoğraflar ve tercümeye ek açıklamalar eklendi.

* Scott DesMarais'e ait makalenin orijinali, The Institute for the Study of War (ISW) internet sitesinde 15 Ağustos 2019'da yayınlandı. Bugün Türkçe'ye tercüme edilen makalede belirtilen yargılar ve hatırlatmalar için toplam 30 kaynağa yer verildi. Kaynaklar için Mepanews'te yer alan Türkçe tercümenin ham haline göz atınız.

SEÇİMLERE İLİŞKİN SON DURUM


Öte yandan Afganistan'daki seçimler makalenin yayınlandığı tarihten bir buçuk ay sonra 28 Eylül'de gerçekleştirildi. 

14 cumhurbaşkanı adayının yarıştığı seçimin ardından yapılan itirazlar nedeniyle 19 Ekim'de açıklanacağı duyurulan seçim sonuçları, 22 Aralık'ta açıklandı. Sonuçların hileli olduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturma iki gün önce (17 Şubat 2020) yayınlandı. 

Afganistan Bağımsız Seçim Komisyonu Başkanı Hava Alem Nuristani, başkent Kabil'de düzenlediği basın toplantısında Eşref Gani'nin oyların yüzde 50,64'ünü alarak yeniden cumhurbaşkanı seçildiğini kaydetti.

Nuristani ayrıca, oyların yüzde 39,52'sini alan mevcut İcra Kurulu Başkanı Abdullah Abdullah'ın seçimleri ikinci, yüzde 3,85'ini alan Gülbeddin Hikmetyar'ın ise üçüncü sırada tamamladığını söyledi.

Abdullah ise , "Seçimi biz kazandık" diyerek sonuçlara itiraz etti. Abdullah, ''Seçimi biz kazandık, hilekarların adları tarihe kara lekelerle yazılacak. Biz kapsayıcı bir hükümet kuracağız" dedi.