Azerbaycan'da yapılan zirvenin ana sorusu, kalkınmış ülkelerin trilyon dolarlık bir finansman taahhüdü altına girip girmeyeceği üzerinden şekilleniyor.
Gelişmekte olan ülkelere yardım için 2030 itibarıyla 1,3 trilyon dolarlık bir katkı gerektiği belirtiliyor.
Bu finansmandan pay almak isteyen Taliban yönetimi de Bakü'ye üç erkekten oluşan bir heyet gönderdi.
Bakü'de BBC Azerbaycanca Servisi'ne konuşan Afgan heyetinden Ruhullah Amin, uluslararası toplumla "birlikte çalışmak" istediklerini söyledi.
Amin, iklim değişikliğinin küresel bir sorun olduğunu savundu ve "Tüm tarafların bir araya gelmesini bekliyoruz” dedi.
Afgan yetkili, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve dönüşüm için “gelişmiş ülkelerden ve küresel finans mekanizmalarından finansman beklediklerini” de söyledi.
Afganistan hükümeti, büyük ölçüde kadın haklarına getirdiği kısıtlamalar nedeniyle BM'ye üye ülkeler tarafından resmen tanınmıyor.
Afgan yetkililerinin, BM Genel Kurulu'ndaki Afganistan'a ayrılan koltuğu almasına da izin verilmiyor.
Ancak yetkililer, Bakü'deki zirveye Aliyev yönetimi tarafından gözlemci olarak davet edildi.
BM'ye göre de Afganistan, iklim değişikliği etkilerine karşı dünyanın en kırılgan ülkelerinden biri.
COP29, Afgan hükümetinin iktidarı yeniden elde etmesinden bu yana katıldığı tartışmasız en yüksek profilli uluslararası etkinlik oldu.
Afganistan'ın Ulusal Çevre Koruma Ajansı (NEPA) direktörü Matiul Hak Halis, 11 Kasım'da AFP haber ajansına verdiği röportajda, ülkenin uluslararası topluma "bir mesaj iletmek" için istekli olduğunu da söylemişti.
Afganistan şiddetli sel ve kuraklıklardan ciddi şekilde etkileniyor.
Bu yıl ani seller yüzlerce kişiyi öldürdü ve tarım ekonomisine bağımlı olan ülke, on yıllardır görülen en kötü kuraklıklardan birini yaşadı.
BM geçen yıl, ülke nüfusunun üçte ikisinden fazlasını oluşturan yaklaşık 29,2 milyon kişinin hayatta kalmak için insani yardıma ihtiyaç duyduğunu açıkladı.
BBCTürkçe