Afrika'da sömürgeci Fransa'nın etkisi azalırken, Türkiye'nin etkisi ise her geçen gün artıyor.
“Türkiye-Afrika zirveleri Afrika'ya yeni bir boyut katıyor. Afrika'nın önünde yeni ufuklar açıyor. Türkiye Afrika'da Amerikan hegemonyasını zayıflatmakta rol oynayabilir.”
Bu sözler, ülkesinde iktidar ortağı olan Güney Afrika Komünist Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Chris Matlhako'ya ait.
17 yıldır Cezayir'de yaşayan uzman Doğan Duyar ise, Afrika'yı ve özellikle Sahel Bölgesi'ni “patlamaya hazır bir yanardağa” benzetiyor. Duyar'a göre bölge eski sömürge gücü Fransa ve yeni sömürgeci ABD'ye karşı “ikinci İstiklal Savaşı'nı” veriyor. Türkiye ise bu savaşta bölge ülkelerinin doğal müttefiki.
Matlhako ve Duyar bu görüşlerini, uluslararası siyaset analiz sitesi United World International'ın 15 Ekim'de düzenlediği “Afrika ve Çoktaraflılık” başlıklı çevrimiçi konferansta dile getirdi.
Konferansta Afrika ülkelerinin bağımsızlık sonrası kalkınma rotası, ABD ve Fransa gibi emperyal güçlerin faaliyeti, Rusya, Çin ve Türkiye gibi yükselen Asya ülkelerinin kıtadaki etkinliği ve Libya gibi somut çatışma alanları ele alındı.
NEO-KOLONYAL İLİŞKİLER
Güney Afrika Komünist Partisi yöneticisi Matlhako, kıta ülkelerinin bağımsızlık sonrası kendilerine ait bir kalkınma rotası geliştiremediğini, birçoğunun hala eski sömürgeye bağımlı kaldığını belirterek, yerli para ve Merkez Bankası kuramayıp Fransa'ya bağımlı kalan Batı Afrika ülkelerini örnek verdi. Matlhako'ya göre bu duruma, ABD'nin kıtada çok sayıda askeri üs kurması, bu üslerin birçok ülke temel döviz kaynağını oluşturması ve Vaşington'un kendi ekonomi politikalarını dayatması eklendi.
Doğan Duyar ise, 1960ların sonu ve 70lerin başı ile Batı merkezli askeri darbelerle Afrika devletlerinin ekonomik bağımsızlıklarını sağlama milli devletlerini güçlendire, milli ordularını oluşturma ve ulusal dilin kullanılmasını sekteye uğratıldığını ifade etti. Duyar, bugün dış destekli terörle mücadele eden Sahel bölgesinin, dünya çapında en zayıf ordulara sahip olduğunu vurguladı.
Konuşmacılar, bugün gelinen noktada ise çok kutuplu dünyanın Afrika için yeni bir umut kaynağı oluşturduğunda hemfikir.
“TÜRKİYE AFRİKA'DA AMERİKAN HEGEMONYASINI ZAYIFLATABİLİR”
Güney Afrikalı Komünist Matlhako'ya göre örneğin Türkiye, Türk Hava Yolları'nın kıtadaki faaliyetleri ve ülkenin güçlü imalat sanayii ile kıtaya yeni ufuklar açabilir. Ayrıca Matlhako'ya göre “Türkiye, Amerikan hegemonyasını zayıflatmakta önemli rol oynayabilir.”
Duyar'a göreyse özellikle Sahel bölgesi ülkeleri ile askeri işbirliği, terörle mücadele ve egemenliğe destek sağlamak açısından büyük önem taşıyor.
ÇOK-KUTUPLU DÜNYA VE LİBYA ÖRNEĞİ
Konferansta Afrika'da yaşanan somut çatışmalar da Libya örneğinde ele alındı. Bu ülkedeki çatışmalara karşı Rusya ve Türkiye'nin işbirliğinin önemi vurgulandı.
Güney Afrika Komünist Partisi yöneticisi Matlhako, Türk-Rus işbirliğinin, Suriye gibi Libya için de “çok önemli” olduğunu vurguladı.
Duyar ise, Libya'nın Arap Baharı'nda Batı emperyalizmi tarafından hedef alındığını, ancak Türkiye'nin müdahalesinin Libya'yı rahatlattığını belirterek, bu müdahalenin Cezayir ve Mali gibi Fransa ile mücadelede bulunan ülkelere de destek olduğunu belirtti. Duyar, Çin, Rusya ve Türkiye gibi ülkelerin yerel güçlerle işbirliği içinde bu ülkelerin bağımsızlık egemenlik mücadelesine büyük destekte bulunabileceğini ifade etti.
LİBYA'DA EMPERYALİSTLERİ KOVAN ANLAŞMA: TÜRKİYE-RUSYA UZLAŞMASI
Konferansa katılan, United World International uzmanı Mehmet Perinçek de Libya konusunda katkılarda bulundu. Perinçek, “Rusya ve Türkiye, askeri olarak Libya'da garantör rolü oynayabilir. İki taraf sorumlu oldukları iki farklı bölgenin güvelik garantörü olabilir. Burada ülkeyi etki alanlarına ayırmak ya da bölmekten bahsetmiyorum. Libya'nın bütünlüğünü en önemli madde. Temel hedef bu. Bahsettiğim, yeni çatışmaların önlenmesi, statükonun istikrarlı hale getirilmesi ve hem Libya'nın tüm siyasi, mezhepsel, etnik aşiret gruplarının katıldığı, hem de ülkenin komşularının önemsediği unsurların göz önüne alındığı, gerçek bir bütünleşme çalışmasının başlatılması” dedi.
Perinçek, “Libya, Türkiye ve Rusya'nın anlaşması sayesinde Batı'nın yıkıcı güçlerinin dışlandığı bir coğrafyaya dönüşebilir. Bugün ABD ve Fransa, Türkiye ve Rusya'yı Libya'dan dışlamak istiyor. Oysa, ülkenin farklı bölgelerindeki güvenlik üzerinde Rusya ve Türkiye kendi arasında anlaşabilirse, bu iki ülke emperyalist güçleri Libya'dan atabilir” diye ekledi.
Konuşmacılar, Libya'dan ABD üslerine, Afrika'nın borç krizinden geri kalan sanayileşmeye değin tüm alanlarda, dünyada oluşan çok kutuplu düzenin kıta içinde büyük fırsatlar yarattığında hemfikir.
ÇOK KUTUPLU DÜNYA VE AFRİKA
Matlhako'ya göre örneğin BRICS faaliyetleri ve Çin yatırımları, Afrika'nın sanayileşmesine büyük katkı sağlıyor ve orta vadede IMF yerine yeni bir kalkınma bankasının faaliyete geçmesine imkan tanıyabilir.
Doğan Duyar ise 2013 yılından itibaren Afrika ülkelerinin çoğunluğunun Kuşak Yol İnisiyatifi ortağı olduğunu vurgulayarak, kıtanın bu tarihten itibaren ABD ve Fransa'ya karşı verdiği mücadelede Rusya, Çin ve Türkiye gibi ülkelerin doğan müttefik olduğunu belirtti.
Tüm konuşmacılar, Amerikan hegemonyasının tüm dünya ile birlikte Afrika'da da gerilediğinde ve buna karşılık çok kutuplu düzenin kıtada yeni gerçekliği oluşturmaya başladığında hemfikir. Güney Afrika Komünist Partisi yöneticisi Chris Matlhako'ya göre bu yeni durum, yani çok kutuplu dünya, Afrika'nın “kendine özgü bir kalkınma yolu çizmesine büyük katkı sağlayabilir.”
Kaynak: Odatv.com