"Geçtiğimiz 4 sene boyunca hem hükümet hem de halk olarak Türkiye, ancak cahillerin inkâr edebileceği şekilde Suriye devrimini ve devrimci halkını desteklemiş ve bağrına basmıştır. Kimseden korkmayarak milli güvenliği konusundaki duruşunu sergilemiş, büyük tehditlere ve iç-dış baskılara maruz kalmıştır. Yüreği yaralı halkımız ve adil devrimimiz karşısında insani ve ahlaki duruşunda sabit kalmıştır." denilen açıklamada Türkiye'nin Suriye sorununa yaklaşımı "akıllıca" olarak nitelendi.
"Türkiye'nin Suriye sorunu karşısındaki bu akıllıca ve sorumlu siyaseti onu devrimin en önemli müttefiki haline getirmiştir. İç ve bölgesel olarak eşit bir meydan okuma yönünden iki halk arasındaki ortak maslahatlardan geniş bir yer açılmıştır. Bu son meydan okumalar Suriye devrimi tarihindeki en büyük facia olan ve gerçek bir tehlike oluşturarak Suriye devrimini bütünüyle tehdit ettiği gibi Türkiye güvenliğini ve istikrarını da tehdit eden IŞİD konusundaki bir duruştur. Irkçı Esed yönetiminin siyaseti ve IŞİD'in budalalıkları Suriye'yi vekaletli savaş ve uluslararası mücadele bölgesine dönüştürmüştür ve Suriye halkı müttefiklerinin maslahatları için gerçek bir tehdit yaratmıştır. Tüm bunlar ülkenin uzak gelecek fikirlerinden devrimin ilkeleri ve iç kararı dışarıya ipotekli hale getiren, halkın iradesini alıkoyan ve üzerine şartlar mecbur kılan yabancı girişinin reddi temsilciliği üzerine hareketin korunmasıyla birlikte onunla muamele edilmesi gereken yeni bir gerçeklik doğurmuştur. Ahraruş Şam Hareketi, Suriye sahası için ve bölgesel kapsamlı görüşleri çerçevesinde ve Suriye halkının maslahatı ve müttefiklerinin herhangi siyasi ya da askeri kararındaki tercihleri doğrultusunda; Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyindeki güvenli bölge oluşturma ilanını Suriye halkının maslahatlarının yararına olarak görmektedir. Aynı zamanda bunu milliyetçi Türkiye'nin güvenliğinin korunması ve IŞİD ve PKK'nın bölücü ve terörist projelerinin önünü kesmek için zaruri bir ihtiyaç olarak görmektedir.
Tampon bölge projesi insani, askeri ve siyasi açıdan olumlu izler oluşturacak ve iki ülkenin de maslahatlarına hizmet edecektir. Tampon bölge projesi, vahşi ölüm operasyonları ve Esed yönetiminin sivillere karşı uluslararası toplumların suskunluğu önünde uyguladığı yöntemler sebebiyle devrimin başlangıcından beri halkın talebiydi. Bu projenin geciktirilmesi on binlerce Suriyelinin ölümüne ve ülkenin kalan alt yapısına büyük zararlar eklemeye sebep olmuştur. Ahraruş Şam Hareketi Safavi projesine karşılık bir Sünni birliğinin gerekliliğine inanarak, devrimci gruplar arasındaki siyasi ve sahadaki koordinasyonu açısından Türkiye'nin yanında bulunarak Suriye'nin kuzeyindeki tampon bölge projesini desteklemektedir. Suriye'nin kuzeyindeki vatandaşların insani durumlarının iyileştirilmesi, savaştan kaçanlardan büyük bölüklerin geri dönüşleri ve devrimin düşmanlarına karşı konulmasına hayati bir şekilde önem veriliyor. Ahraruş Şam Hareketi Türkiye ve Suriye halkları arasındaki organik kader bağının iki taraf arasındaki stratejik alakada aşamalı meydan okumalar yüzleşmesindeki temel unsuru ve Suriye'nin geleceğinin bariz resmini oluşturduğunu doğruluyor.