TIMETURK | HABER MERKEZİ
Suudi Arabistan'ın ABD ile yakınlaşması başta olmak üzere, Ortadoğu'da diktatörlere karşı ayaklanan halkları değil, askeri rejimlerin kaşrı darbelerini desteklemesi gibi birçok konu yeni konjonktürde gözlerin Körfez ülkelerine çevrilmesine neden oldu.
Dünya çapında ABD, İngiltere ve Fransa gibi güçlerle çalışmayı tercih eden Körfez rejimleri, bölgesel düzeydeyse Türkiye ve İran karşıtı tutumlarıyla biliniyor.
Katar merkezli Al Jazeere televizyonu bu kapsamda "En büyük sır - Ateşle oynayanlar" isimli bir belgesel yayınladı.
BAHREYN İSTİHBARATI EL KAİDE'YLE ÇALIŞIYOR
Bahreyn'in konu alındığı belgeselde ülke istihbaratının El Kaide'yle gizli ilişkisi olduğu ve bu şekilde Bahreyn'deki muhaliflerin hedef alındığı belirtildi. Bahreyn istihbaratının muhaliflere suikast düzenlemek için hücre yapılanması kurduğu, bu oluşumun başına ise El Kaide mensubu önemli bir ismi geçirdiği iddia edildi.
Suikast listesinin ilk sırasında Abdulvahhab Hüseyin'in olduğu belirtiliyor.
Belgesele göre 3 Bahreyn istihbarat subayı konuyla ilgili direkt olarak Hamed bin İsa el-Halife'den emirler aldı. Hatta El Kaide suikastçilerinden biri olan Muhammed Saleh, Suudi Arabistan'da tutuklanırken kral bizzat müdahale etti ve tutuklanmasını önledi.
"BAHREYN'DE ŞİİLERİ SÜNNİLERDEN AYIRMAYA ÇALIŞTIK"
Belgeselde Bahreyn Kraliyet Divanı Danışmanı Selah El Bender'in sözlerine yer veriliyor: "İngiltere vatandaşı olduğum için önemli dosyaları sızdırabiliyordum. Ana plan; Şiileri Sünnilerden ayırmaktı ve bu plan bizzat Kraliyet Divanı tarafından finanse ediliyordu."
BAHREYN İRAN'A CASUS GÖNDERMİŞ
Belgeselde, Bahreyn'in Hişam El Beluci'yi casusluk ve Cundullah Örgütü ile koordinasyonu sağlamak ve ayrıca İran'ın askeri konularda kullandığı limanları fotoğraflamak için İran'a gönderdiği bilgisi aktarılıyor. Hişam El Beluci'nin sözlerine de yer verilen belgeselde, Beluci "Deşifre olduktan sonra İran'dan Pakistan'a geçtiğini ve iki yıl sonra Bahreyn'e döndüğünü" belirtiyor: "Bahreyn'e döndükten sonra, bana kaç İranlının öldürüldüğünü ve Cundullah'ın ihtiyaçlarını sordular. Rejime karşı (İran) faaliyetlerini sürdürmek için fon talep ettiklerini belirttim."
"BAHREYN REJİMİ HALKI BİRBİRİNE KIRDIRIYOR"
Belgeselde konuşan Bahreyn muhalefetinden Said Eş Şehabi, "Bahreyn rejiminin, otoritesini korumak için ulusal dokuyu darmadağın etmek pahasına halkı birbirine kırdırmak amacıyla mezhepçiliği ateşlediğini" söylüyor.
Belgeselde güvenlik görevlisi olarak çalışan Muhammed El Buflase de, "Bahreyn rejiminin Sünni ve Şiileri ülkedeki siyasi sahneden tamamen dışladığını" ifade ediyor.
BAHREYN
Bahreyn'de 1 milyon 400 binlik nüfusun yarısından fazlasını Hindistan, Bangladeş, Pakistan ve Filipinler'den gelen göçmenler oluşturuyor.
Yüzde 70'i Müslüman olan nüfus içerisinde çoğunluk ise Şii. Şiilerin yaklaşık üçte biriyse etnik olarak Farisi kökenli.
Emirlikle yönetilen ülke 2001 yılında anayasal monarşiyi kabul ederek krallık olduğunu ilan etti. 2002'de son 30 yılda yapılan ilk kapsamlı seçimle meclisin 40 üyesi seçildi ve meclise 12 Şii milletvekili girdi.
"Arap Baharı"nın da yaşandığı ülkelerden biri olan Bahreyn'de Şubat 2011'de başlayan ayaklanmalar sırasında binlerce Şii, İnci Meydanı'nda toplandı. Göstericiler reform talep etse de Mart ayında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'ın kanlı müdahalesiyle karşılaştılar. Müdahalede 70'den fazla eylemci hayatını kaybetti.
