Al Sani: Türkiye diyalog çağrısı yaptı
Arap ülkelerinin Katar'a yönelik uyguladığı abluka ile ilgili açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Al Sani, 'Haksız bir kuşatmaya maruz kalıyoruz ancak bununla mücadele edebiliriz' dedi. Al Sani, Türkiye'nin pozisyonu için ise 'Türkiye başından beri krizdeki aktörlerle iletişime geçerek kuşatmanın sonlandırılması, tansiyonun düşürülmesi ve diyalog çağrısı yaptı' ifadelerini kullandı.

Oluşturma Tarihi: 2017-06-23 11:26:46

Güncelleme Tarihi: 2017-06-23 11:26:46

Katar Dışişleri Bakanı Abdurrahman bin Muhammed Al Sani, ülkesinin "haksız bir kuşatmaya maruz kaldığını" belirterek, "Türkiye başından beri krizdeki aktörlerle iletişime geçerek kuşatmanın sonlandırılması, tansiyonun düşürülmesi ve diyalog çağrısı yaptı." dedi.

France 24 televizyonunun Arapça yayın yapan kanalına röportaj veren Al Sani, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır'ın Doha'ya karşı uyguladığı diplomatik ve lojistik ambargoyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Katar'a karşı atılan ortak adımların bilgisayar korsanlarının, resmi haber ajanslarında yayınladığı "üretilmiş" açıklamalar üzerine gerçekleştiğine değinen Al Sani, "Katar'a yönelik bu toplu cezalandırma adımının ortadan kalkması için taleplerden bahsetmeden önce bunun uygulanma nedenlerini bilmeliyiz. Basın aracılığıyla bazı suçlamalar ve iddialar duyuyoruz ancak Katar'a karşı atılan bu ortak adımların arkasındaki nedenleri bilmeliyiz. Bize göre suçlamalar hiçbir delile dayanmıyor ve tamamı gerçek dışı." ifadelerini kullandı.

Programın sunucusu, Al Sani'ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile Katar'a yönelik ambargonun hafifletilmesine ilişkin yaptığı telefon görüşmesini hatırlattı.

Bunun üzerine Al Sani, "Türkiye başından beri krizdeki aktörlerle iletişime geçerek kuşatmanın sonlandırılması, tansiyonun düşürülmesi ve diyalog çağrısı yaptı. Türkiye'nin Doha'ya tedarik akışının devam etmesi için ortaya koyduğu çabayı da takdir ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Katar Dışişleri Bakanı, ülkesinin yaşadığı durumu "kuşatma" olarak niteledi.

Bunu söylemesinin gerekçelerine değinen Al Sani, şunları kaydetti:

"Katar'a giden tek karayolu kapatıldı, hava sahası üç yönden kapatıldı. Tek açık kalan yön Katar'ın söz konusu ülkeler tarafından gizli ilişkilere sahip olmakla suçlandığı İran. Katar'a uygulanan tam bir kuşatmadır. Uluslararası hava sahası kapanıyorsa, Katar gemileri uluslararası sularda taciz ediliyorsa bu kuşatmadır ancak Katar ve halkı en iyi koşullara, tüm kaynaklara ve imkanlara sahiptir. Günlük gıda ürünlerinin sağlanması yönünde her şey normal. Haksız bir kuşatmaya maruz kalıyoruz ancak bununla mücadele edebiliriz."

"Veliaht Prens değişikliği Suudi Arabistan'ın iç meselesidir"

Katar'a yönelik "devletçe teröre destek verdiği" suçlamalarına değinen Al Sani, ülkesinin DEAŞ karşısında ve uluslararası teröre karşı koalisyondaki rolüne işaret etti.

Al Sani, "Katar, Hamas veya İhvan'ı desteklemez çünkü Katar bir siyasi parti değil. Hamas Hareketi'nin Doha'da bir ofisi var ve Katar Filistin'de milli uzlaşıya sonuna kadar destek oluyor. Aynı şekilde Katar, İhvan'ı değil Mısır'daki meşru hükümetleri destekler." diye konuştu.

Katar Dışişleri Bakanı, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in, oğlu Muhammed bin Selman'ı yeni veliaht prens olarak ilan etmesi hakkında da açıklamalarda bulundu.

Bunun Suudi Arabistan'ın iç meselesi olduğunu, kendileriyle ilgisi bulunmadığını kaydeden Al Sani, "Katar Emiri Şeyh Temim yeni Suudi Arabistan Veliaht Prensi'ne protokole uygun şekilde resmi tebrik telgrafı gönderdi. Bize karşı alınan önlemlere rağmen Katar komşularına ve uluslararası ilişkilere saygı duyar." ifadelerini dile getirdi.