Çin yönetiminin işgal altındaki Doğu Türkistan'da Müslüman Uygur azınlığa yönelik tutumunu ortaya çıkartan belgelerin basına sızmasının ardından, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Pekin'den olayın aydınlığa kavuşturulmasını talep etti.
Berlin'de Körber Vakfı tarafından düzenlenen Dış Politika Forumu'nda konuşan Maas, "Çin insan hakları konusundaki uluslararası yükümlülüklerine uymalı” şeklinde konuştu. Maas, Çin'de Uygurların yaşadığı bölgeye, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri ile birlikte bağımsız gözlemcilerin girmesine izin verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Bakan, "Eğer gerçekten yüzbinlerce Uygur kamplarda zorla tutuluyorsa, uluslararası toplum bunu görmezden gelemez” dedi.
Bakan Maas, Süddeutsche Zeitung'a yaptığı konuyla ilgili açıklamada da, "insan haklarının müzakere edilemez ve evrensel” olduğunu vurgulayarak, Çin tarafı ile görüşmelerde insan haklarının nasıl daha iyi korunabileceği konusunu gündeme getirdiğini ifade etti. Pekin'e yaptığı son ziyarette de Sincan bölgesindeki durumu açıklıkla gündeme getirdiğini belirten Maas, insan haklarının durumunun iyileştirilmesini istediğini söyledi.
BASINA SIZAN BELGELER
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsuyumu'na (ICIJ) sızdırılan Çin Komünist Partisi'ne ait belgeler, Doğu Türkistan (Sincan) bölgesindeki Uygur azınlığa yönelik muameleyi ortaya koyuyor. Bu belgelere göre, yaklaşık bir milyon Uygur kendi istekleri dışında kamplarda tutuluyor. 2017 ve 2018 yılına ait belgeler, kampların nasıl yönetileceğine dair talimatlar, kamplarda tutulanların gözetlenmesi sonucu elde edilmiş verilerle ilgili beyanlar ve bir Uygur'a yönelik kararı içeriyor. Belgeler, kampta tutulanların tuvalete gitmelerinden, uyumalarına, aldıkları derslere kadar nasıl gözetlendiklerini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra cezalandırma ve ödüllendirme için "puan sistemi” uygulandığı belirtiliyor. Çin'de büyük çoğunluğu Doğu Türkistan bölgesinde olmak üzere yaklaşık 10 milyon kadar Uygur'un yaşadığı tahmin ediliyor.