Hürriyet'ten Ahmet Külahçı'nın yazısı şöyle;
En yüksek düzeyde sorumluluk taşıyan politikacısından, sokaktaki sıradan vatandaşına kadar herkes endişeli
“Bu adamın sağı solu belli değil. Ne yapacağı belli olmaz. Bu adama güvenilmez” diyorlar.
İnsanlarda ABD-Avrupa ilişkilerinde ciddi sorunlar yaşanacağı tedirginliği var.
Özellikle de ekonomik ilişkilerde.
Tabii böyle bir durumun da Alman ekonomisini çok ciddi boyutlarda olumsuz yönde etkileyeceği, buna paralel olarak Almanya'da işsiz sayısının yeniden artacağı tedirginliği de.
Aslında Almanların çoğu baştan beri Demokratlar'ın adayı Hillary Clinton'ın kazanmasını istiyorlardı.
Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, Almanların yüzde 80'inden fazlası Hillary Clinton'dan yanaydı.
Donald Trump'a destek verenlerin oranı yüzde 5'lerde kalıyordu.
Oysa ki, Almanların Trump'tan yana olmaları gerekirdi.
Neden mi?
Çünkü Donald Trump, Alman kökenli bir Amerikalı.
Baba tarafı Alman, anne tarafı İskoç.
Dedesi Friedrich Trump ile babaannesi Elisabeth, Rheinland-Pfalz Eyaleti'ne bağlı Kallstadt beldesinde yaşamışlar.
Almanya'da gelecek görmeyince de 1880'li yılların sonlarına doğru göç edip ABD'ye yerleşmişler.
Kendisi de Alman kökenli olan ve 1997-2001 yılları arasında ABD Büyükelçisi olarak Almanya'nın başkentleri Bonn ve Berlin'de görev yapan John Kornblum'a göre Donald Trump tam da ‘tipik bir Alman-Amerikalıdır.'
Kornblum, “Alman-Amerikalıların çoğu muhafazakardır. Alman kökenli Amerikalılar arasında doğru dürüst Sosyal Demokrat bulamazsınız” diyor.
Biyografisine bakıldığında Donald Trum'ın parti ve politika konusunda tam bir dönek olduğu görülmektedir.
1987 yılında Cumhuriyetçiler'e üye olmuş.
1999 yılında Independence Party'ye (Bağımsız Parti) geçmiş.
2001 yılında Demokratlar'a.
2009'da da yeniden Cumhuriyetçiler'e.
Yani bir orada bir burada.
Yani kararlı bir politik duruşu olmamış hiçbir zaman.
Evet, “Kökenine bakıldığında Almanların Donald Trump'tan yana olması gerekir” diyor insan.
Ama hiç de öyle değil.
Trump'ın seçilmesine Almanlar bir türlü sevinemedi.
Yani Almanlar bir yerde Alman-Amerikalı korkusu yaşamaya başladı.
Tabii yalnız Almanlar değil.
*
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde de bu korku açık bir biçimde hissedilmekte.
Donald Trump'ın AB'yi dışlamasından korkuyor insanlar.
Hatta Donald Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Wladimir Putin ile el ele vererek AB'yi bölüp, parçalaması tedirginliği yaşayanlar bile var.
Trump'ın, NATO'nun mali yükünün önemli bir bölümünü Avrupalılara ödettireceği yönündeki açıklamalarından tedirgin olanlar da var.
Evet, Avrupa'da insanlar huzursuz.
İnsanlar tedirgin.
Bakalım gelişmeler neyi gösterecek?
Yeni yılın ilk ayında koltuğuna oturduktan sonra vereceği kararları bekleyip göreceğiz.