Almanya'da koalisyon krizi sona erdi. Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri koalisyon hükümeti kurma konusunda anlaştı.
Ancak bu koalisyon anlaşmasından zararlı çıkan isim Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel oldu. Dışişleri Bakanlığı koltuğunu partisinin (SPD) lideri Martin Schulz'a kaptıran Gabriel, parti yönetimini topa tuttu.
Gabriel, "Birbirimize karşı yaklaşımımızın saygısız ve verilen sözlerin önemsiz hale gelmiş olmasından dolayı üzgünüm" ifadelerini kullandı. Gabriel kendisine ne gibi bir söz verildiği konusunda ise bir şey söylemedi.
Dışişleri Bakanlığı'nda başarılı olduğunu söyleyen Gabriel, "Dışişleri Bakanlığı'nı seviyorum ve halkın gözünde iyi ve başarılı yaptım. Ancak kamunun gösterdiği takdiri, parti yönetiminin önemsememesinden dolayı üzgünüm" şeklinde konuştu.
Gabriel küçük yaştaki kızının kendisini, "Üzülme baba. Bizimle daha çok vakit geçirebileceksin. O kıllı yüzlü adamla vakit geçirmekten daha iyi" şeklinde teselli ettiğini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde koalisyon hükümeti konusunda uzlaşmaya varıldığını açıklayan SPD lideri Martin Sschulz, Dışişleri Bakanlığı koltuğunun sorulması üzerine soğuk bir ifadeyle; "Sigmar Gabriel, Dışişleri Bakanı olarak çok iyi bir iş çıkardı. Ancak ben, Dışişleri Bakanı olarak federal hükümete girmeye karar verdim" ifadelerini kullanmıştı.
Dört yıl Aşağı Saksonya başbakanlığı, sekiz yıl federal bakanlık ve 7 yıl Sosyal Demokrat Parti'nin liderliğini yapa Gabriel, Almanya'da yapılan anketlere göre ülkenin en sevilen politikacılarından biri olarak görülüyor.
Sigmar Gabriel, Ocak ayında Martin Schulz lehine parti genel başkanlığından ve başbakan adaylığından çekilmiş, Cumhurbaşkanı seçilen Frank Walter Steinmeier'in yerine dışişleri bakanlığı koltuğuna oturmuştu.