TİMETURK | HABER MERKEZİ
AA'nın Berlin muhabiri Cüneyt Karadağ'nin haberi:
Donald Trump'ın özellikle NATO ve AB ilişkilerine yönelik açıklamaları ve daha çok Avrupa'ya fayda sağlayacağı düşünülen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşmasına sıcak bakmadığını belirtmesi üzerine Almanya'nın şimdi ABD ile olan dış politikasını yeniden değerlendirmesi gerekecek.
TRUMP'IN BİLİNMEYEN POLİTİKALARI...
Trump'ın dünyadaki kriz bölgelerine yönelik politikalarınının bilinmemesi de Almanları endişeye sevk eden diğer bir neden.
PEKİ BU NE DEMEK?
Çünkü Trump kriz bölgelerindeki ABD askerlerini çekmesi ve AB üyesi ülkelerinin kriz bölgelerine daha çok asker göndermesini talep etmesi durumunda Almanya bundan memnun olmayacak.
ALMANYA İNSİYATİF ALABİLİR
Bugüne kadar uluslararası operasyonlarda çok fazla ön planda olmayan Almanya'nın ABD'nin isteği ve baskısı sonucu daha fazla inisiyatif alması durumunda karşılaşacağı muhtemel askeri zayiat ülkede iç siyasetinin karışmasına neden olabilir.
ALMAN ASKERLERİ IŞİD İLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİR
Almanya askerlerinin doğrudan IŞİD ile çatışması ihtimali bile şimdiden ülke kamuoyunu düşünceye sevk ediyor.
Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen'in seçim sonuçlarını 'ağır bir şok' olarak nitelemesi ve ardından birçok açık soru olduğunu belirtmesi bu endişeyi destekleyen bir açıklama olarak öne çıkıyor.
AVRUPA'DA "AŞIĞI SAĞ" ENDİŞESİ
Trump'ın seçilmesinin Avrupa'da olduğu gibi Almanya'daki aşırı sağcı partileri sevindirmesi, kamuoyunu tedirgin eden bir diğer konu. Almanya şimdi Trump'ın zaferi gibi Almanya'da farklı bir siyasi ideolojinin güç kazanması ihtimalini tartışmaya başladı.
TRUMP'IN RUSYA'YA BAKIŞI
Almanya'yı endişelendiren diğer konulardan biri de Trump'ın Rusya'ya bakış açısı. Trump'ın Rusya'nın politikalarına pek ses etmeyeceği izlenimi vermesi Ukrayna krizinde Rusya ile karşı karşıya gelen Almanya'yı daha da endişelendiriyor.
Hillary Clinton'un başkan seçilmesini arzulayan Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ABD'nin 45. Başkanı seçilen Donald Trump'ı tebrik ederken soğuk ve şaşırmış hali Alman basınının da dikkatini çekti.
Merkel, Trump'ı tebrik etmek için başbakanlıkta kameraların karşısında çıktığında Almanların AB dışında ABD ile en derin ilişkilere sahip olmasına işaret edip, "Büyük ekonomik güce, askeri potansiyele, kültürel taşıyıcı güce sahip olan bu dev ülkeyi yöneten kişi, neredeyse dünyanın her yerinde hissedilen bir sorumluluk taşımaktadır. Amerikalılar gelecek 4 yıl boyunca bu sorumluluğu Trump'ın üstlenmesine karar verdi. Almanya ve Amerika, değerlerle birbirine bağlıdır. Demokrasi, özgürlük, hukuka saygınlık ve köken, deri rengi, din, cinsiyet, cinsel tercih ya da siyasi görüşe bakılmaksızın insan onurunun korunması. Bu değerlerin temelinde ABD'nin gelecekteki Başkanı Donald Trump'a sıkı bir işbirliği teklifinde bulunuyorum" cümlelerini kullanması Merkel'in şaşkınlığını gizleyemediği ve bunun sonucunda Trump'a bir uyarı yaptığı şeklinde yorumlanıyor.
Merkel, ABD ile ortaklığın her zaman Alman dış politikasının temel taşını oluşturduğunu kaydederek, "Zamanımızın büyük sınamalarının üstesinden gelebilmemiz için, Almanya, Avrupa ve tüm dünyada ekonomik ve sosyal refah, öngörülebilir bir iklim politikası, terörizme, sefalet, açlık ve hastalıklara karşı mücadele, barış ve özgürlük çabaları için bu böyle kalacak" ifadesini kullandı.
Alman siyaseti ikinci kez ön alma konusunda ciddi anlamda hata yaptı. Almanya Başbakanı Angela Merkel daha önce Fransa seçimlerinde, koltuğunu korumak isteyen eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'i açıkça destelemiş ancak kazanan François Hollande olunca bir belirsizlik yaşamıştı. Ancak daha sonra ortak çıkarlar bu belirsizliği sona erdiren faktör olmuştu.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, ağustos ayında, Donald Trump'ı ''nefret vaizi'' olarak nitelemiş, açıkça Trump'ın seçilmesini istemediklerini ve hatta buna ihtimal bile vermek istemediklerini dile getirmişti.
Fakat ABD seçimlerinin ardından, "Sonuç, Almanya'da çoğunluğunun dilediğinden farklı çıktı. Ancak elbette sonucu kabul ediyoruz" diyen Steinmeier, kapatılması kolay olmayan derin yaralar açan seçim kampanyasının sonlanmasının iyi olduğunu kaydetti.
"Donald Trump tüm Amerikalıların başkanı olmak istiyorsa, o zaman ilk görevinin seçim kampanyası sırasında açtığı çukurları kapatması gerektiğini" belirten Steinmeier, "Trump seçim kampanyası sırasında sadece Avrupa'ya değil, Almanya'ya yönelik de eleştirel sözler söyledi. Ben, Amerikan dış politikasının daha az öngörülebilir ve Amerika'nın daha sık tek başına karar vermeye eğilimli olacağına hazır olmamız gerektiğine inanıyorum" diyerek yaşadığı hayal kırıklığını gözler önüne serdi.
Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen de Trump'ın seçilmesinin ardından yaşadığı şoku ''Bu seçim sonucu Avrupa için bir uyarı atışıdır'' cümlesiyle dışa vurdu.
Sosyal Demokrat Parti Federal Meclis Grubu Başkanı Thomas Oppermann, seçimin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ''Donald Trump ABD başkanı. Tanrı Amerika'yı korusun! Vahşi zaman üzerimize doğru geliyor. Soğukkanlı olmalıyız'' ifadesini kullandı.