Deutche Welle'nin haberine göre; Türk güvenlik güçleriyle PKK arasında tırmanan gerilim, Alman kamuoyunda endişelere yol açıyor. Türkiye'nin operasyonlarının IŞİD'den ziyade PKK'yı hedef alması, NATO dayanışmasının iç politika için suistimal edildiği suçlamalarına neden oluyor. Artan gerilim karşısında Türkiye'de görev yapan Alman askerlerinin güvenlik durumu da endişe konusu.
Suriye'den gelebilecek olası saldırılara karşı Türkiye'nin talebiyle NATO tarafından görevlendirilen Patriot birliklerinde 260 Alman askeri de görev yapıyor. Bölgede tırmanan gerilim nedeniyle Kahramanmaraş'taki Alman askerleri için güvenlik önlemleri artırıldı, bulundukları üsten çıkışlarına kısıtlama getirildi.
Almanya'da muhalefet partileri Yeşiller ve Sol parti, Alman askerlerinin Türkiye'den çekilmesini talep ediyor. Bild am Sonntag gazetesinin Emnid Enstitüsü'ne yaptırdığı ankete göre Almanların yüzde 48'i de bu görüşü paylaşıyor. Beş yüz kişiyle yapılan anket, güvenlik kaygılarının turizmi de etkilediğini gösteriyor. Ankete katılanların yüzde 81'i şu dönemde Türkiye'ye tatile gitmeyeceğini belirtiyor.
Alman Federal Meclisi'nin silahlı kuvvetler raportörü Hans-Peter Bartels ise tartışmalara tepki olarak, artan gerilime rağmen Alman ordusunun Türkiye'deki varlığının tartışma konusu olamayacağını söyledi. Göreve dayanak teşkil eden şartların değişmediğini, varlığını sürdürdüğünü vurgulayan Bartels, askerler için tehlikenin artması nedeniyle üsten çıkışlara yeni düzenlemeler getirildiğini hatırlattı.
Alman askerleri geri çekilecek mi?
Federal Meclis Dışişleri Komisyonu üyesi Hristiyan Demokrat Birlik partili Roderich Kiesewetter de Türkiye'deki Alman askerlerinin hazırlıklı olduğunu ve iyi korunduğunu belirtiyor. Kiesewetter, Alman askerlerine bir saldırı durumunda geri çekilmeleri mümkün olabilir mi, şeklindeki soruya “Hayır. Alman askerleri orada NATO'nun dayanışma işareti kapsamında bulunuyor. Daha ilk şiddet olayları yaşandığında kenara çekilmek NATO'nun inanılırlığını zedeler. Tam tersine. NATO'nun kendini savunabilecek durumda kalması için hazırlık yapılmalı. Ama diğer yandan Patriot görevinin hala bir anlamı var mı, bunu incelemek gerekir. Sonuçta askeri olarak bir yararı kalmadı, sadece siyasi bir dayanışma işareti” yanıtını veriyor.
Müttefiklerin gösterdiği dayanışmanın IŞİD'e karşı savaş kapsamında olduğunu vurgulayan Kiesewetter, bunun Türkiye'nin Kürtlere karşı savaşına ya da iç politik hesaplara alet edilemeyeceği uyarısında bulundu.
Almanya'daki bir diğer endişe, Türkiye'nin IŞİD'e karşı savaşan Kürt güçlerini hedef almasının IŞİD'le mücadeleyi zayıflatacağı yönünde. Kiesewetter, Alman hükümetinin bu konuda tavrını yeterince açık bir şekilde ortaya koyduğunu, rahatsızlığını dile getirdiğini belirtiyor ve “Alman hükümeti tepkisini gösteriyor. Ama Türkiye bilindiği üzere kamuoyu önünde yapılan baskıya tepki vermiyor. Tam tersine baskı geri tepiyor. Bu nedenle arka planda görüşmeler yürütülüyor. Şu an önemli olan, Kürtleri IŞİD'le mücadelede desteklemeye devam ettiğimizin gösterilmesi” açıklamasını yapıyor.
Askeri yardımlar da tartışma konusu
Almanya'nın Kuzey Irak'taki peşmerge güçlerine yaptığı askeri yardımlar da tartışma konusu. Alman silahlarının PKK'nın eline geçmesi ve Türkiye'ye karşı kullanılması endişesi dile getiriliyor. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani bu endişeleri gidermek için silahların güvende olduğu ve yanlış ellere geçmemesi için her şeyin yapıldığı güvencesini verdi.
Kiesewetter, endişelerin hedeften saptırmaması uyarısında bulunuyor. Kiesewetter, “Peşmerge, tam desteğimizi hak eden bir grup. Bu nedenle seçtik. Ama peşmerge ile diğer güçler arasında bağlantıları da ihtimal dışı bırakamayız. Bu çok önemli. Ancak şu anki hedef, IŞİD'le mücadele olmalı. İyi Kürt-kötü Kürt ayrımı yaparak konsantrasyonumuzu dağıtmamalıyız. IŞİD'e karşı savaşanların güçlendirilmesi şu an önem taşıyor” diyor.