Almanya'nın İsrail'e desteği Namibya'da işlediği soykırımı gündeme getirdi
İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) araştırmacısı Dr. Serhat Orakçı, Almanya'nın, Gazze'de yaptığı katliamlar nedeniyle Uluslararası Adalet Divanında (UAD) yargılanan İsrail'e desteğini açıklamasının, Namibya soykırımını tekrar gündeme getirdiğini belirtti.

Oluşturma Tarihi: 2024-01-18 11:22:57

Güncelleme Tarihi: 2024-01-18 11:38:07

Orakçı, AA muhabirine, Almanya'nın, 1904-1908 arasında Namibya'da yaptığı katliamları ve İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılara desteğini değerlendirdi.

Almanya'nın UAD'de "soykırım" suçlamasıyla yargılanan İsrail'e desteğini açıklamasının ardından Namibya Cumhurbaşkanı Hage Geingob'un 13 Ocak'ta "Almanya ahlaki olarak Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesi'ne bağlılığını ifade edemez." şeklindeki sözlerini hatırlatan Orakçı, Almanya'nın 1904-1908 arasında yüz binlerce Namibyalıyı katlettiğini ve göçe zorladığını belirtti.

Almanya'nın, Afrika'da ve özellikle de Namibya'da çok kanlı soykırım ve sömürgecilik geçmişi olduğunu aktaran Orakçı, "Almanya'nın Namibya'daki yüzü oldukça karanlık. Bu ülkenin Afrika'daki geçmişi kısa olmasına rağmen çok kanlı. Yahudi soykırımından 30 yıl önce Almanlar Yahudilere yaptıklarının çok benzerini Namibya'da yerli halka yaptı. Almanlar, Yahudilere yaptıkları soykırımın utancını yaşıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Orakçı, Almanların Namibyalılara ve Yahudilere yaptığı soykırımın benzer olduğunu ifade ederek, Almanların o dönem iki halkı da sorun olarak gördüğünü ve katliam yolunu seçtiğini dile getirdi.

Almanya'nın geçmişteki soykırımları nedeniyle koşulsuz şartsız İsrail'i desteklediğini, Namibyalılara karşı adil davranmadığını vurgulayan Orakçı, "Almanya'nın İsrail'in her türlü katliamına ve soykırımına göz yummasının temel sebeplerinden biri de budur. Almanlar geçmişte çok büyük antisemitistti. Bu nedenle bu sorunu tekrar topraklarına getirmek istemiyorlar." diye konuştu.

Orakçı, Almanya'nın 1904'te Namibya'nın doğal zenginliklerini ele geçirmek için başlattığı sömürgecilik faaliyetleri kapsamında yaptığı soykırımın 2004'te gündeme geldiğine dikkati çekerek, "Almanya Kalkınma Yardımları Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul 2004'te Namibya'dan özür dileyerek olayı kapatmak istedi. Bakan, 'Bizim Namibya'da yaptıklarımızı günümüz şartlarıyla değerlendirirsek soykırım derdim.' diye ilginç bir cümle kurdu." ifadelerini kullandı.

Wieczorek-Zeul'ün açıklamasının ardından Namibya'nın Almanya'ya karşı soykırım davası açtığını anlatan Orakçı, Namibya'daki Herero ve Nama halklarının baskılarıyla konunun uluslararası mahkemelere taşındığını söyledi.

Orakçı, Namibya'nın Almanya'dan kendi halkına ait kafa taslarını istediğini belirterek, Almanya'nın 2011'de sembolik olarak 20 kafatasını iade ettiğini ve tazminat ödemek yerine teknik yardım sağlama sözü verdiğini kaydetti.

BM'nin 2015'te konunun araştırılması için özel raportör atandığından bahseden Orakçı, 2021'de Almanya ile Namibya arasında bir deklarasyon imzalandığını ancak Berlin hükümetinin soykırımı yasal olarak tanımadığını vurguladı.

Orakçı, Almanya'nın, Namibya'daki katliamlarda yasal değil ahlaki sorumlu olduğunu iddia ettiğini ve konunun hukuki bir sürece dönü