Altı maddede Tahran Zirvesi
Türkiye, Rusya ve İran'ın İdlib özel konusu ile bir araya geldiği Tahran Zirvesi'nde neler konuşuldu? Zirvenin olumlu veya olumsuz sonuçları neler? Zirvenin Suriye'de yaşananlara etkisi nasıl oldu? Cevabı haberimizde...

Oluşturma Tarihi: 2018-09-08 22:41:43

Güncelleme Tarihi: 2018-09-08 22:41:43

İran'ın başkenti Tahran'da 'İdlib krizine' çözüm bulmak için düzenlenen kritik zirvede bir araya gelen Türkiye, İran ve Rusya toplantısında görüş ayrılıkları öne çıktı.

"İdlib'e yapılacak saldırı, katliamla, felaketle sonuçlanacaktır" diye konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgede yapılacak olası bir askeri harekatın Suriye'de yeni bir insani drama yol açacağını savunuyor.

İran ve Rusya da sivillerin hedef alınmaması gerektiğini belirtirken, bölgede bulunan silahlı gruplara karşı mücadele etmekte kararlı olduklarını vurguladı.

Türkiye'nin ateşkes çağrısına ret

Zirve öncesi Türkiye, İran ve Rusya'nın desteğiyle Esad yönetimine bağlı silahlı güçlerinin, İdlib bölgesinde askeri operasyonuna karşı çıkıyordu. Erdoğan, bölgede bulunduğu ifade edilen terör örgütlerinin etkisiz hale getirilmesi için nokta atışı yapılması gerektiğini savundu. Bunun üzerine, Erdoğan zirvede "ateşkes çağrısında" bulundu.

Ancak Putin, Suriye ordusunun ve sahada savaşan güçlerin masada olmadığını belirterek onların adına ateşkes kararının alınmasının gerçekçi olmadığını savundu.

Ateşkese sıcak bakmayan İran lideri Ruhani ise, bölgedeki gruplara silah bırakma çağrısı yapılmasının daha isabetli olacağını belirtti.

Türkiye daha fazla mülteci kabul edemeyecek

Birleşmiş Milletler (BM), İdlib bölgesinde olası bir silahlı çatışmanın patlak vermesiyle yaklaşık 700 bin mültecinin Türkiye sınırına dayanabileceği konusunda uyarıda bulunmuştu. Ayrıca BM, söz konusu senaryonun gerçekleşmesi durumunda, Türkiye'ye "yeni gelecek mültecilere sınırını açması” çağrısı da yapmıştı.

Türkiye'nin 3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptığını dile getiren Erdoğan, "Türkiye, mülteci alma kapasitesini doldurdu." diye konuştu. Erdoğan, İdlib'den gelecek olan sığınmacıların Türkiye'ye kabul edilmeyeceklerinin işaretini de vermiş oldu.

Öte yandan imzalanan ortak bildiride üç lider, sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak dönüşleri için gerekli şartların oluşturulacağının altını çizdi.

Rusya: İdlib'de provokasyon hazırlığı var

Suriye'de normalleşme sürecinde önemli bir yol alındığını belirten Putin bu ülkede terörist tehdidin ise başta İdlib'de olmak üzere devam ettiğini söyledi. Rus lider, İdlib'deki terörist grupların bir kimyasal saldırı tezgahlayarak provokasyon yapmaya hazırlandığını da kaydetti. Putin "Ortak mutabakatlarımızın başarılı şekilde hayata geçirilmesi siyasi çözüm sürecini ilerletebildi. Özellikle Suriyeliler kendi başına ülkenin kaderini tayin etmeye imkan bulacaklar." dedi. Ayrıca Putin, İdlib de dahil olmak üzere ülkenin her yerinde kontrol sağlamanın, Suriye hükümetinin meşru hakkı olduğunu söyledi.

Ankara Esad yönetimiyle uzlaşmaya sıcak bakmıyor

İran ve Rusya'nın zirve öncesi önemli beklentilerinden biri de Turkiye'nin Esad yönetimi ile uzlaşmasıydı. Ancak Erdoğan, "Kendi halkına yönelik katliamları hala hafızalarımızda olan Esad rejiminin insafına bırakılmasına rıza gösteremeyiz." ifadelerini kullanarak iki ülkenin beklentilerini karşılamadı.

Böylelikle, Ankara Suriye'de iç savaşın başladığından beri Şam yönetimine karşı olan tutumunu değiştirmedi. Ayrıca Türkiye, Özgür Suriye Ordusu'nun Suriye'de birlikte kontrol ettiği Cerablus-Mare hattı ile, Afrin bölgelerini de Esad'a bırakmaya niyetli olmadığını tekrar etti.

Türkiye, Suriye'de yeni bir anayasanın yapılması ve özgür seçimlerin düzenlemesi gerektiğini savunuyor. Ruhani de Suriye'de yeni seçimlerin yapılmasına sıcak bakıyor.

PYD/YPG terör örgütleri listesinde yok

Zirvede üç ülke de Suriye'de bulunan terör gruplarına karşı ortak mücadele konusunda kararlılıklarını hatırlattı. Ancak zirvede, Türkiye ve diğer iki ülkenin 'terörist' diye niteledikleri grupların farklı olduğu ortaya çıktı.

Erdoğan, terör örgütü olarak ilan ettiği PYD-YPG'nin Suriye'de etkisiz hale getirilmesini gerektiğini vurgulasa da, Putin ve Ruhani'den bu konuda net bir tavır gelmedi.

Üç ülke arasında imzalanan ortak bildiride, terörle ortak mücadele konusunda BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan IŞİD, Nusra Cephesi ile El Kaide ile bağlantılı tüm gruplara karşı ortak mücadele kararı alındı. Ancak 12 maddelik bildiride, PYD/YPG listede yer almadı.

Türkiye İdlib'deki çatışmasızlık bölgesini korumak istiyor

Astana Mutabakatı'na göre İdlib çatışmasızlık bölgelerinden biri ve Türkiye için en önemlisi. Rusya'nın, İran'ın ve en çok da Türkiye'nin askeri ve istihbari gözlem noktaları bulunuyor.

Astana sürecini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moskova ve Tahran'a yönelik eleştirisini şu sözlerle dile getirdi, “Astana kapsamında hayata geçirdiğimiz en kritik adım gerginliği azaltma bölgelerinin tesisidir. Ancak zamanla bunlar farklı bahanelerle tek tek tasfiye edildi. Bugün sadece İdlib kaldı. Her ne gerekçeyle olursa olsun İdlib'e yapılan ve yapılacak bir saldırı felaketle, katliamla ve çok büyük bir insani dramla sonuçlanacaktır.”

EURONEWS