ANALİZ: Kolombiya'daki 'George Floyd' süreci ve iktidar çatışması
Türkiye Maarif Vakfı ABD Direktörü Doç. Dr. Mehmet Özkan, 'Kolombiya'da neler oluyor?' başlıklı analizinde Kolombiya’da yaşanan bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında dikkat çeken ayrıntılar paylaştı

Oluşturma Tarihi: 2021-05-18 14:21:59

Güncelleme Tarihi: 2021-05-18 14:21:59

Latin Amerika'da son 20 yılda Kolombiya-Panama hariç bütün ülkelerde sol iktidara geldi. Kolombiya'da 2018 seçimlerinde ikinci gelen Petro'nun şansı çok yüksek. Kolombiya sola karşı dayanıklı ama popülizme karşı çok zayıf. 20 yıldır kıtadaki değişim dönüşümden kenarda kalan Kolombiya geç de olsa Latin Amerika'da yaşanan sürece katılmış oldu. Son haftalarda ülkede yaşananlara, tekil değil bölgesel/makro bakmak gerekiyor.

Yaklaşık iki haftadır hükümeti protesto amaçlı gösteriler Kolombiya'da sürüyor, üç büyük şehir Bogota, Cali ve Medellin'de yoğunlaşan protestolar diğer şehirlere de yayıldı. Şu ana kadar kimse net olarak bilmese de en az 24 kişinin çatışmalarda hayatını kaybettiği belirtiliyor. Maliye Bakanı istifa etti. Vergi reformu geri çekildi. Vergi reformuna tepki gösteren protestocuların isteği sağlık, eğitim, işsizlik gibi diğer konularla birleşince sosyal düzeni bozdu; asker kısmen sokağa indi ve birçok yerde talanlar oldu. Peki bu ne anlama geliyor? Kolombiya ve Latin Amerika için bu ne demek?

George Floyd momenti

Her şeyden önce Yaşananlar Kolombiya için bir George Floyd momentidir. Pandemi, ekonomik sorunlar, kurumsal yetersizlik en son Devlet Başkanı Ivan Duque'den memnuniyetsizlikle birleşince ortaya çıkan bu durum aynen Floyd olayında siyahların hissi gibi, Kolombiya'da da ciddi bir kesim siyasal ve kurumsal sistemden kendisini dışlanmış hissediyor. Buna tepki olarak oluşan süreci bazıları durumdan faydalanarak işi yağmalamalara kadar götürdü. Bu açıdan da Floyd sürecine çok benziyor.

Görünmeyen kast sistemi

Kolombiya, Latin Amerika'da ABD'nin en yakın müttefiki, askeri üsleri var ve her anlamda ABD'nin en etkili olduğu ülke. Fakat Kolombiya'yı makamların ve koltukların değişildiği yaklaşık bin kişilik bir grup yönetiyor, kimilerine göre bunlar toplamda yedi aileden oluşuyor. Güç, makam ve konumların çoğu aile ve soyadından geçer. Doğduğunuz yer gerçekten kaderinizdir, eğer büyük bir şehirde ve nüfuzlu bir ailede doğmadıysanız hayat çok zordur. Dolayısıyla bizim uzaktan bakınca anlayamayacağımız bir durum olarak genelde tüm Latin Amerika ülkelerinde özelde ise Kolombiya'da Türkiye'de olduğu gibi eğitim vb yoluyla sınıf atlama son derece zordur, yapısal şartlar bunu ne sağlar ne de kolay kolay izin verir. Görünmeyen bir kast sistemi vardır. Hemen hemen her şey bağlantı ve referans üzerinde döner. Yerel ve ulusal siyasetçilerin devlet kademelerinde yazılı olmayan kontenjanları vardır ve onlar orada kimin çalışacağına karar verir. İkinci dünya savaşından beri kıtada etkili olan en güçlü muhalefet olarak sol ve popülist siyaset özünde buna bir tepkidir ve sistemi dağıtmak, dönüştürmek istemektedir.

Küresel siyaset açısından 2018'de seçilen Ivan Duque, önceki başkan Juan Manuel Santos dönemindeki kazanımlardan geri adım attı. Ülkeyi Venezuela/Maduro düşmanlığı yüzünden Trump döneminde tamamıyla ABD yörüngesine soktu, batı dışı ilişkileri ihmal etti. AB bile desteğini sembolik düzeye indirdi. 2010-2018 arasında başkanlık yapan Santos aslında ilk defa Kolombiya'yı Batı ile ilişkilerini koparmadan Batı-dışı devletlerle ilişkiye geçirmeye çalışmıştı. Bu konuda bir hayli yol da kat etmişti. Özellikle 2016 yılında FARC ile imzalanan barış anlaşması hem ülkeye hem de kendisine verilen Nobel Barış Ödülü sayesinde kendisine ciddi bir uluslararası kredibilite açmıştı. Duque bu mirası ileri götürmek yerine, iç politik hesaplarla neredeyse yıktı.

Biden ve sonrası...

Duque yönetimi o kadar Trumpçı oldu ki onun kampanyasına para aktarılmıştı ve bunun sonucu olarak halen Biden ile ilişkileri çok iyi değil. Biden kısmen 2022'de Kolombiya'da yapılacak seçimleri bekliyor. Duque başkanlıkta yasal olarak bir dönem sınırlaması yüzünden tekrar aday olamıyor. Kimin kazanacağına göre ilişkiler yeniden şekillenecek. Ekonomik anlamda ülke pandeminin de etkisiyle çok kötüleşti, ülkede yolsuzluk zaten eskiden beri son derece yaygın. Onun için 2018 seçimlerinde ikinci gelen, sistem karşıtı sol-popülist aday Gustavo Petro'nun seçimleri kazanma şansı artıyor. Petro sistem tarafından en büyük tehlike olarak görülüyor. Petro kazanırsa muhtemelen ya sistem kilitlenir kavga artar ya da Petro'ya karşı ya suikast ya da zayıf da olsa askeri darbe olur. Kolombiya genelde kıtada darbe olmayan bir ülke. En son 1950'lerde kısa bir darbe yaşanan ülke, 1995'te küçük bir teşebbüsü tecrübe etti, fakat hemen engellendi. Bu arada şunu vurgulamak gerekir ki Kolombiya ordusu Latin Amerika kıtasındaki en disiplinli ve organize kurum olup eğer darbe yapacak olsalar belki de tüm süreç 30dk'yı geçmez. Bu hem askeriyenin ülkenin her tarafında etkin varlığından hem de siyasal aktörler üstü bir güven algısından kaynaklanıyor. Kolombiya'da kıtadaki diğer ülkelerden farklı olarak ordu sistemde otonomiye sahip, kimse onlara karışamıyor. Ülkenin en güçlü kurumuna karşı siviller sınırlarını biliyor, dolayısıyla ordu darbe yapma ihtiyacı hissetmiyor. Eğer Petro ya da başkası iktidara gelip ordunun bu konumunu sorgularsa durum değişir.

Siyaseti belirleyen tartışma

Kolombiya siyasetini belirleyen en temel konulardan olan FARC tehlikesi 2016 barış anlaşmasıyla ortadan kalktı; fakat ülke içerisinde derin elit içi kavgalar var. Duque'yi iktidara getiren eski Başkan Alvaro Uribe halen siyaseten en kilit aktör ve Uribe-Duque ekipleri anlaşamıyor. Duque'nin kabine üzerinde etkisi zayıf çünkü bakanların hepsi güçlü ve Uribe'ye yakın kişiler. Bu durum yönetilememezlik konusuna başka boyutlar ekliyor. Bu kavganın göründüğü en temel mesele kimin 2022'de başkan adayı olacağıyla alakalı olup içeride elitler bunun kavgasını veriyor. En güçlü aday olabilecek kişi olan Savunma Bakanı Carlos Holmes Trujillo'nun yılbaşında ölümünden sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Marta Lucia Ramirez yanında içeriden çok aday olmak isteyen var. Dolayısıyla işin özü, elit-içi kavga ülkenin artık 'idare' edilememesine yol açtı; pandemi durumu ekonomik açıdan çok kötüleştirdi, Venezuela/Göçmenler sorunu ciddi kanayan yara ve eskiden olduğu gibi Anti-Petro söylemi iş artık halk tabanında karşılık bulmuyor, halkı ikna etmiyor. Halk artık devlet-toplum arasında yeni bir sözleşme istiyor, eskisi çoktan çöktü. Sağ-sol siyaset arasına sıkışmış halk bir üçüncü yol arıyor. Geçici olarak Petro'ya alan açılır mı 2022 seçimlerinde göreceğiz, ama her halükârda Kolombiya artık sosyal dinamikler açısından eskisi gibi olmayacak.

Petro'nun şansı çok yüksek

Latin Amerika'da son 20 yılda Kolombiya-Panama hariç bütün ülkelerde sol iktidara geldi. Kolombiya'da 2018 seçimlerinde ikinci gelen Petro'nun şansı çok yüksek. Kolombiya sola karşı dayanıklı ama popülizme karşı çok zayıf. 20 yıldır kıtadaki değişim dönüşümden kenarda kalan Kolombiya geç de olsa Latin Amerika'da yaşanan sürece katılmış oldu. Dolayısıyla son haftalarda ülkede yaşananları tekil değil bölgesel/makro bakmak gerekiyor.

Star