Andrey Karlov’un eşi ilk kez konuştu: Türkiye’ye kırgın değilim
Ankara’da suikast sonucu hayatını kaybeden Rusya'nın eski Büyükelçisi Andrey Karlov’un eşi ilk kez konuştu.

Oluşturma Tarihi: 2017-12-11 07:43:27

Güncelleme Tarihi: 2017-12-11 07:43:27

19 Aralık 2016'da Jet krizinden sonra Türk-Rus yakınlaşması tam gaz sürerken yaşanan suikast, “Normalleşme rayından çıkar mı?” sorusunu akıllara getirmişti. Ancak öyle olmadı. Karlov'un ölüm yıldönümüne kısa süre kala iki önemli gelişme yaşandı:

1) Rusya Dışişleri ve Türkiye'nin ortak girişimleriyle Uluslararası Andrey Karlov Vakfı kuruldu.

2) Karlov'un son isteği yerine getirildi; memleketi Klintsi ve çok sevdiği Antalya'nın Demre İlçesi kardeş kent oldu.

Marina Karlov Habertürk Gazetesi'nden Nalan Koçak'ın sorularını yanıtladı. 

‘BULGUR PİLAVI VE KAHVEYİ ÇOK SEVERDİ'

- Türkiye'ye dair en çok neyi seviyordu?

Türkiye'nin doğasını çok seviyordu, vakit buldukça geziyorduk. Ankara'nın Beypazarı İlçesi'ni çok severdi. Sıklıkla oraya giderdik. Lüks restoranları ve kalabalığı sevmez, halk restoranlarını ve ev yemeklerini tercih ederdi. Türk tarihi ve kültürüyle çok ilgileniyor, araştırıyor, Türklerle sohbet etmekten hiç sıkılmıyordu.

- Peki özellikle sevdiği bir Türk yemeği var mıydı mesela?

İkimiz de bulgur pilavını ve Türk kahvesini çok severdik.

- Jet krizi yaşandığında sayın Karlov Rusya Büyükelçisi'ydi. O dönemde neler yaşadı, hissetti?

Kriz tıpkı Türkiye gibi, bizi de çok etkilemişti. Eşim o süreçte çok çalışıyor, çok yoruluyordu. Ama hep soğukkanlıydı. “Sorunları atlatacağız, her şey tekrar eskisi gibi olacak” derdi.

‘SUİKAST SORUŞTURMASINI YAKINDAN TAKİP EDİYORUM'

- Türkiye'de suikast soruşturması sürüyor. Son olarak bir TRT çalışanı tutuklandı. Takip ediyor musunuz?

Suikast hakkındaki tüm haberleri çok yakından takip ediyor, okuyor ve anlamak için Türkçe bilen arkadaşlarımdan yardım istiyorum. Suikastı kimin ve ne amaçla yaptığı, arkasında kimlerin olduğu benim karar verebileceğim, yorum yapabileceğim bir konu değil. Hukuk ve yargının önemine inanan biriyim.

- Eşiniz olmadan son 1 yılınız nasıl geçti?

Özellikle son aylarım vakıf çalışmalarıyla geçiyor. Hasta çocuklara yardım konusunda çok hassasım ve bu konuda vakıf olarak yoğun çalışmalarımız var.

KARLOV'UN DEMRE VASİYETİNİN SIRRI...

- Sayın Karlov'un isteklerinden biri yerine geldi; memleketi Klintsi ve Demre kardeş şehir oldu. Sayın Karlov neden iki şehrin kardeş şehir olmasını istedi? Demre'yi özellikle neden seviyordu?

Ölümünden yaklaşık 2 hafta önce bu arzusunu dile getirmişti. Demre'yi özellikle seçtik. Oradaki Aziz Nikolas Kilisesi biz Ruslar için çok değerli. Ayrıca eşim Rusya'da, Demre'dekiyle aynı isme sahip olan Aziz Nikolas Kilisesi'nde vaftiz edilmişti. Ve onu kaybettiğimiz gün olan 19 Aralık tarihi aslında Aziz Nikolas Günü olarak adlandırılan bir Ortodoks bayramı. Hayat önceden planlanmış olaylar zinciri değil ki. Rastlantı işte...

- Peki ileride Türkiye'yi tekrar ziyaret planınız var mı? Tatil için mesela?

Türkiye'ye vakfın faaliyetleri dolayısıyla sıkça geleceğim. Özellikle Ankara ve Antalya'ya. Fakat genelde tatil kavramına biraz yabancı kaldım, eşimin yıllar süren yurtdışı görevleri, yoğun iş temposu nedeniyle. Bu yüzden yıllardır tatile çıkmayı hayal bile etmedim, edemedim.

‘ANKARA'DAN AYRILIRKEN ESNAF AĞLADI'

- Son olarak, Türkiye'ye bir mesajınız var mı?

Türk halkına herhangi bir kırgınlığım yok. Türk halkını çok seviyorum. Eşimin ölümünden sonra Ankara'dan ayrılırken tanıdığı esnafı; kuaförü, çiçekçiyi, bakkalı “Hoşçakal” demek için ziyaret ettim. Moskova'dan getirdiği çikolataları vermek istedim. Tanıyanlar gözyaşlarını tutamadı ve özür diledi. Tüm bunları biraz mutluluk ve biraz da hüzünle anıyorum.