Arakanlı mülteci çocuklardan dünyaya çağrı: Eğitime susadık
Adı Kifayetullah, 16 yaşında. Bangladeş'in güneyinde Rohingyaların kaldığı Teknaf mülteci kampında yaşıyor. Bangladeşli öğrencilerle birlikte öğrenim gördüğü okulda sınıfının en iyilerinden biri olmasına rağmen eğitimi yarıda bıraktırıldı.

Oluşturma Tarihi: 2019-03-19 09:40:20

Güncelleme Tarihi: 2019-03-19 09:40:20

Bangladeş hükümetinin okullara gönderdiği emir kapsamında diğer onlarca Arakanlı mülteci çocukla birlikte okuldan atıldı.

"Müdürümüz bizi odasına çağırdı ve Arakanlı öğrencilerin artık burada eğitim alma hakları yok, bize bu yönde emir geldi dedi." diyen genç, "Ağlayarak evimize döndük." sözleriyle o an yaşadıkları travmayı dile getirdi.

Bangladeş hükümeti yıllardır Arakanlı mülteci çocukları okullara kabul ediyordu.

Ancak 2017'de Myanmar ordu güçlerinin ve Budist çetelerin başlattığı katliamın ardından bu ülkeden kaçarak Bangladeş'e sığınan mülteci sayısı 1 milyonu aştı.

Bu durum, Dakka yönetiminin misafirperverliğini de test niteliğinde olarak görüldü. Özellikle son mülteci akımının ardından Bangladeş hükümeti, Arakanlılara yönelik çok daha sıkı kontroller uygulamaya başladı.

Son olarak Arakanlı öğrencilerin okullarından çıkarmaları, dünyanın en büyük mülteci yerleşkesinde okuma arzusundaki yüz binlerce çocuğun eğitim mücadelesini de yarıda kesti.

Bu durum, çaresizlik içerisindeki çocukların, en verimli yaşlarında eğitimden mahrum kalma ve geleceklerini yitirmelerinin yanı sıra mülteci çocukları karanlık bir dehlizin içerisine bıraktı.

Birleşmiş Milletler'in soykırım olarak tanımladığı 2017'de başlayan saldırıların ardından Bangladeş'e sığınan Rohinyaların sayısı 730 bini aştı.

Ancak geçmiş yıllarda yaşanan göç dalgasında Myanmar'dan kaçan mülteci ailelerin çocukları Bangladeş'te dünyaya geldi. Kifayet de onlardan biriydi.

Myanmar yönetimi her ne kadar mültecileri geri almaya hazır olduğunu belirtse de ne BM ne Arakanlı mülteciler ne de insan hakları örgütleri Myanmar'ın vaatlerine güvendiğini ifade ediyor.

Ayrıca BM koşulların, Rohingyaların geri dönüşü için uygun olmadığını kaydediyor.

Diğer yandan Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina, ısrarla ülkesinin Arakanlı mültecileri topluma entegre edemeyeceğini söylüyor.

"Eğitime susamış durumdayız"

Bazı ülkeler mülteci çocukların kendi okullarında eğitim almasına izin veriyor. Ancak Dakka hükümeti, Rohingyaların büyük çoğunluğunu mülteci olarak tanımıyor ve mülteci kamplarında doğanlara doğum belgesi dahi vermeyerek bu çocukların yasal statülerini daha da belirsiz bir hale getiriyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre, Bangladeş hükümeti, kamplardaki mülteci çocuklara Bangladeş müfredatının uygulanmasını da yasakladı.

Adının açıklanmasını istemeyen 21 yaşındaki Arakanlı bir genç, “Birçok öğrenci depresyonda ve hayal kırıklığına uğramış durumda." sözleriyle Arakanlı gençlerin yaşadığı çaresizliği gözler önüne serdi.

Eğitime susadıklarını vurgulayan aynı genç, Rohingya olduğunu gizlediğini ve üniversiteye gidebilmek için kendini Bangladeşli olarak tanıttığını ifade etti:

"Evet, bir şekilde Bangladeşli öğrencilermiş gibi davranıyoruz. Bir süre eğitim aldık ama şimdi ne yapacağız, nereye gideceğiz? Eğer ders çalışıp eğitim alamazsak geleceğimiz mahvolacak. Dünya bunu düşünmeli. Bizler eğitime susamış kişileriz."

Bu arada Kifayetullah ile birlikte 64 öğrencinin kovulduğu Leda Lisesi müdürünün odasında Rohingya öğrencilerden kalma kitaplar hala bir köşede yığın halinde duruyor.

Okul müdürü Cemalud Din de "Karardan ötürü çok üzgünüz ve hayal kırıklığına uğradık. Hükümetimiz Rohingyalar için her şeyi sağlıyor ama neden eğitim esirgeniyor ki?" şeklinde konuştu.

Myanmar'daki katliamın başlamasının ve Arakanlıların kaçışının üzerinden 18 ay geçti. Bangladeşlilerin sabrının taşmak üzere olduğu belirtiliyor.

Cemalud Din gibi düşünmeyenler de var. Onlardan biri de Kemaulddin Ahmed.

Bölgedeki bir başka okulun müdürlüğünü yapan 48 yaşındaki Kemaluddin Ahmed, Rohingya mültecilerinin akımının ardından bölge halkının öfkeyle dolduğunu söylüyor.

Ahmed, "Şu anda Rohingyalarla ilgili ne düşündüğümü merak ediyorsunuz değil mi? Doğrusu beni Rohingyalar pek ilgilendirmiyor. Onlardan ziyade kendi hayatlarımız beni ilgilendiriyor." diye kendi sorusuna kendisi yanıt verdi.

Bangladeş gizli servisi üyelerinin bölgeyi ziyaret ettiğini de belirten Ahmed,"istihbarat yetkilileri Arakanlı mültecilerin burada olması ülkemiz ve halkımız için güvenli değil dediler." iddiasında da bulundu.

Kimileri ise Rohingyaları Bangladeş'e uyuşturucu madde sokmak getirmekle ve suç oranlarını arttırmakla itham ediyor.

Merdiven altı eğitim, kaybolan nesil

Bangladeş hükümetinin ocak ayında aldığı tavsiye niteliğindeki kararın ardından hiçbir Arakanlı çocuğun Bangladeş okullarında eğitim görmesine izin verilmiyor. Reuters'ın yakından gördüğünü aktardığı söz konusu karara göre, "Hiçbir Rohingya çocuğun kamp dışında veya Bangladeş'te başka bir yerde eğitim alamaması için kesinlikle izlenmesi tavsiye edilir" ifadeleri yer aldı. Bu bağlamda çok sıkı kontroller uygulanıyor.

Bangladeş gizli servisinin, 'Arakanlı çocukların okullara kaydolması trendinin arttığının gözlendiği' yönünde hazırladığı rapor da bu kararda etkili oldu.

Ancak mülteci kamplarında da ne okul ne de normal eğitim alınacak bir yer var. İlaveten herhangi bir müfredatın olmadığı ve eski kitaplardan bir kısmının da Myanmar'dan kaçak bir şekilde getirildiği gözlerden kaçmıyor. Bu kitapların da fotokopileri çekilerek el altından satıldığı dile getiriliyor.

Bangladeşli matbaa sahibi Nurul Ansur, "Myanmar müfredatını alamayan birçok Rohingya var. Biz de fotokopi işi yaparak onlara yardım ediyoruz." ifadeleriyle kaçak baskıyı neden yaptığını anlatıyor.

Kampta bulunan gönüllü öğretmenler, bir araya gelerek bir okul kurmuş. Ancak derme çatma okulun müdürü, "burayı işletmek için resmi iznimiz yok" diyor. Dolayısıyla izinleri olmadığı için dışarıdan yardım da alamıyorlar.

Kamplardaki eğitim programlarını yönlendiren UNICEF iletişim görevlisi Karen Reidy ise diğer ülkelerin eğitim müfredatlarını mülteci çocuklar için uyarlamaya çalıştıklarını belirtti.

Ayrıca Reidy, "Kamplarda, yaşamlarının bu kritik noktasında eğer beceri, eğitim ve öğretimle bu çocuklara ulaşmayı başaramazsak kaybedilen nesiller görme riskimiz var." diyor.

"Gazeteci olup sorunlarımızı dünyaya anlatmak istiyordum"

Kifayetullah, "Okuldayken bazı Bangaldeşli sınıf arkadaşlarımız bizimle dalga geçerdi ama olsun, en azından eğitim alıyorduk." diye iç geçiriyor.

Okuldan atılan 15 yaşındaki bir başka öğrenci Muhammed Yunus da okul masraflarını karşılamak için tuğla fabrikasında çalışmış.

Muhammed Yunus, "Bangladeş, bizim iyi bir toplum olmamızı istiyor. Birleşmiş Milletler de bizim iyi insanlar olmamızı istiyor. Peki eğitimimizi yarıda kesip, önümüzü tıkarlarsa ve engellerlerse biz nasıl iyi bir toplum olabiliriz ki?" sorusunu yöneltiyor.

Kefayatullah mezun olmayı ve Rohinya toplumuna yardım etmek için gazeteci olmayı hayal ediyordu. Şimdi ise uzaktan Bangladeşli eski sınıf arkadaşlarının beyaz gömlekleriyle okula gidiş gelişlerini izliyor.

"Bizim toplumumuzun sorunlarını dünyaya duyurmak için mezun olup gazeteci olmak istiyordum. Şimdi eski sınıf arkadaşlarımın okula gidip geldiğini ve eğitim aldığını görünce kendi adıma çok üzülüyorum." diyen Küfayetullah, son olarak dünyaya, "Biz ne yapacağız." diye soruyor. (euronews)