Myanmar askerleri ve fanatik Budistler tarafından 25 Ağustos'ta başlatılan katliamların ardından Arakanlı Müslümanlar, Bangladeş'teki kamplara sığınmaya devam ediyor.
ÇOCUKLAR BİDONLARIN ÜZERİNDE BANGLADEŞ'E ULAŞTI
Sadece bir hafta içinde 30'dan fazla çocuk ve genç batmamak için kullandıkları bidonların üzerinde Naf Nehri'ni geçerek Bangladeş'in Shah Porir Dwip bölgesi sahiline ulaştı.
Myanmar'daki köyünden kaçmadan önce hiç deniz görmeyen ve yüzme bilmeyen 13 yaşındaki Nabi Hüseyin, sarı plastik bidonun üzerinde yaklaşık 4 kilometre giderek Bangladeş'e sığındı.
Nabi, "Ölmekten çok korktum. Bunun benim son günüm olacağını sandım." dedi.
Myanmar'ın dağlık bir köyünde çiftçi bir ailenin 9 çocuğundan dördüncüsü olan Nabi, hiç okula gitmemiş. Nabi, Myanmar ordusu saldırdığında köyündeki tüm evlerin ateşe verildiğine şahit olmuş.
Nabi'nin ailesi diğer Arakanlı Müslümanlarla kaçarak sahile varmış ancak sınırlı yiyecekleri giderek azalmış ve 4. günün sonunda Nabi, ailesine Shah Porir Dwip'e gitmek istediğini söylemiş.
Ağabeylerinden biri, iki ay önce Bangladeş'e gitmek için ülkeden ayrılan Nabi'nin ailesi başta istemeseler de gitmesine razı olmuş.
Nabi, 23 kişiden oluşan bir grup gençle annesine "Duanı eksik etme" diyerek üzerine bindiği bidonla kendini nehrin sularına bırakmış.
Yolculuk sırasında tuzlu su yutan, bacaklarında derman kalmayan ve bitap halde Naf Nehri'nin Bangladeş tarafındaki Shah Porir Dwip sahiline ulaşan Nabi, en büyük dileğinin "ailesi ve barış" olduğunu söyledi.
Bangladeş'e bidon üzerinde geçen 18 yaşındaki Kemal Hüseyin de "Çok acılar çektik ve boğulmak daha iyi diye düşündük." diye konuştu.