Armitage: Afganistan'dan çekilme kararı doğru, şekli korkunç
ABD eski Başkanı Bush döneminin Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Armitage, bu ülkeden çekilme kararını doğru ama çekilme şeklini korkunç olarak niteliyor.

Oluşturma Tarihi: 2021-08-30 06:18:59

Güncelleme Tarihi: 2021-08-30 06:18:59


Amerika, Afganistan'daki son askerini de yarına kadar bu ülkeden çekiyor. 20 yıl önce Amerika'nın Afganistan'a asker gönderme kararı almasındaki süreçte yer alan isimlerden biri Başkan Bush döneminin dışişleri bakan yardımcısı Richard Armitage'dı.

Richard Armitage, 2001-2005 yılları arasında Dışişleri Bakan yardımcılığı görevini yürüttü.

11 Eylül saldırıları sonrasında Afganistan'a yönelik harekat sırasında yönetimde önemli bir görevdeydi.

20 yıl sonra yaşananları o da milyonlar gibi şimdilerde ekranlardan izliyor.

Afganistan'a asker gönderme kararını 20 yıl önce destekleyen Armitage, aradan geçen yılların ardından bu ülkeden çekilme kararını doğru ama çekilme şeklini korkunç olarak niteliyor.

Çekilme için geç bile kalındığını belirten Armitage, 2002 ya da El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in öldürüldüğü 2009'da bunun gerçekleştirilmiş olabileceğini söylüyor.

Armitage, ”Afganistan'dan yıllar yıllar önce çıkmayı beklerdim. Eminim dikkatimizi Irak'a kaydırmasaydık çıkmış olurduk. Dikkatimizi Irak'a kaydırarak Afganistan bir yerde otomatik pilota bağlanmış gibi oldu. Amerikan yönetimi kazanmak için tüm kabiliyetini kullanırsa kazanabiliriz. Ama bütün kaynaklarımızı kullanmazsak kaybederiz” dedi.

Binlerce asker, 3 trilyon dolardan fazla maddi kaynak… Amerika bu süreçte sahip olduğu kaynakları kullanmadı mı? Armitage'a göre bu sorunun yanıtı ‘hayır'.

Armitage, ”Benim için her şeyi ortaya koymak sadece askeri güç değil, bütün diplomatik ve siyasi gücümüzü de yolsuzluğu ortadan kaldırmak için ortaya koymak. Kabil'in hızlı düşmesinin nedeni Afganlılar'ın savaşamaması değil, Kabil'deki hükümetin askerler için savaşmaya değer olmaması çünkü hükümet çok yolsuzluğa bulaşmıştı” ifadelerini kullanıyor.

Armitage, görevi sırasında Pakistan'ı taş devrine döndürmekle tehdit ettiği iddia edilen bir isim. Kendisi bu iddiayı reddetmekle birlikte Pakistan'ın bu süreçte güvenilir bir ülke olmadığı mesajını veriyor ve İslamabad'ın 20 yılın sonunda kazançlı çıkan ülkelerden biri olduğunu belirtiyor. Kim kazandı, kim kaybetti?

Armitage, “İlk düşündüğüm kim kazandı kim kaybetti. Taliban kazandı. Pakistan kazandı. İran kazandı. Çin ve Rusya ise sanırım Afgan yönetimiyle ilişkilerinde çok dikkatli olacaklar. Kaybedenler ise Amerika, Afgan halkı ve Hindistan'daki Afganlar. Pakistan stratejik bir derinlik sağladı. Pakistan hükümeti bakış açısından işler normale dönüyor. Hindistan akıllarında” diyor.

Pakistan son aylarda Amerika'nın İslamabad'la yakın koordine içinde olmamasından şikayetçi. Armitage bunun doğru olduğunu belirtiyor ve Usame Bin Ladin'in Amerikan operasyonuyla öldürüldüğü sırada Pakistan'ın Abbottabad kentinde yaşadığını hatırlatıyor.

Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Amerika'nın Taleban'la ilişki kurmasının örgütün atacağı adımlara bağlı olduğunu da kaydediyor ve Afganistan'daki yolsuzlukla ilgili daha fazlasını yapabilirdik diyor.

Armitage, “Tarihi olarak en büyük başarısızlıklarımızdan biri dünya genelinde herkesin dünyaya bizim gibi baktığını düşünmemiz. Herkesin özgün bir tarihi var. Herkesin kendi kültürü var. Herkesin kendi iç politika gündemi var. Sanırım buna çok az önem veriyoruz, diğerlerinin bu konulardaki düşüncelerine” ifadelerini kullanıyor.

Armitage, Afganistan'dan çekilmeyle birlikte anti terör operasyonlarının darbe yiyebileceğinin mesajını da veriyor ve “İnsanlara ve istihbarat kaynaklarına sahip değilseniz ufukta ne olup bittiğini nasıl bilebiliriz. Sonra düğüne bombalar düşebilir. Ben olsam Bagram'da kalırdım. Afganistan'daki günlük hayatın dışında ama Afganistan ya da Pakistan kaynaklı terör operasyonunun içinde olurduk” diyor.

Afganistan'da gelinen durum Amerika'nın gelecekte olası dış müdahelesini nasıl etkileyebilir?

Armitage, ”Yabancı müdahaleler konusunda bizi daha düşünceli yapacağını söylemek istiyorum. Sanırım bölge için şimdi yeter durumundayız ama yabancı müdahaleler bunlar genelde çağrı olan müdahaleler. Panama örneğin, Balkanlara vatandaşlarımızı korumak için gitmek zorunda kaldığımızda…Bunun müdahalelerin sonu olduğunu söylemiyorum ama bölge için evet” diyor.

Kaynak: VOA Türkçe