Yazar özetle şöyle diyor:
“Bu hafta sonu Yunanistan Euro'dan çıkmalı. Bu tünelin ucundaki ışıktır. Yunanistan'ın acılarından kurtulmanın en iyi yoludur. 2001'de Yunanistan'ın Euro bölgesine alınması, Atina'nın ekonomisini Almanya'ya bağlaması bir felaketti. Hata o kadar vahimdi ki, Avrupa Birliği ekonomisinin yüzde 1.3'ünü temsil eden bir ülke son üç aydır Avrupa'nın liderliğini sarsıntıya uğratıyor. Şimdi en büyük felaket Yunanistan'ın Euro'dan çıkmaması olur.”
“Bugün Yunanistan'ın en büyük dış kazancını oluşturan ve en fazla istihdam yaratan alanı olan turizm, “yeni drahminin” yüzde 30 oranında devalüe olmasından büyük fayda sağlar. Devalüasyon aynı şekilde ithalatın maliyetini artıracaktır. Ama böyle disiplin, uzaktaki zirvelerde teknokratlardan tarafından dayatılan disiplinlerden siyasi olarak daha çok tercih edilecek bir disiplindir.
Devalüasyon, hiper-enflasyona da yıl açabilir. Ama Euro bölgesi dışındaki İngiltere ve diğer ülkelerde açmadı. Gerçek şu ki, Euro bölgesi yöneticileri, alacakları ve sevgili para birimlerine, Yunanistan'dan daha dazla değer veriyorlar. Yunanistan'ın bütçesinde yaptığı yanlışları ve yaklaşan felaketi çok önceden görmeleri gerekiyordu. Hatalarını çok önceden kabul edip Yunanistan'ın kontrollü olarak Euro'dan çıkması için müzakereleri başlatmalılardı.”