'Aslında Obama, parmağını teraziden hiç çekmedi'
Sekiz yıllık görev süresi boyunca Başkan Barack Obama, Ortadoğu politikasını bir 'geri çekilme' olarak tanımladı. Fakat bu ifade, yaşanan durumun yanlış şekilde nitelendirilmesi anlamına geliyor. Gerçekte yaşanan, Obama'nın, önceki Amerikan başkanlarına göre Ortadoğu siyasetine daha fazla karışmış olduğudur, fakat bu durum selefleriyle karşılaştırıldığında sadece farklı bir istikamette cereyan etti...

Oluşturma Tarihi: 2017-01-15 02:39:19

Güncelleme Tarihi: 2017-01-15 02:39:19

TİMETURK | HABER MERKEZİ
ÇEVİRİ: ÖMER ÇOLAKOĞLU

Arap medyası, Avrupa ve ABD basınında Ortadoğu'ya dair analizler kaleme alan Hüseyin Abdül-Hüseyin, AA için kaleme aldı:

OBAMA PARMAĞINI TERAZİDEN HİÇ ÇEKMEDİ... HEP İRAN'A DOĞRU...

Obama, son yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında "İslâm'ın farklı mezhepleri arasındaki binlerce yıllık çatışmalara müdahaleden Amerika'nın hiçbir çıkarı olmadığını" söylediğinde bu ifadesi aslında bir hakikati saklama amacı taşıyordu: Obama, başkanlığı boyunca parmağını teraziden hiç çekmedi ve Amerika'nın daha geleneksel müttefiklerini harcamak pahasına genelde İran'ın kefesinin ağır çekmesini sağladı.

ABD'NİN "YEŞİL DEVRİM"DEKİ ROLÜ

İranlılar 2009 senesinde seçim sonuçlarını protesto etmek için, sonradan "Yeşil Devrim" adını alan bir hareket halinde sokaklara akın ettiğinde, Obama sadece öylece durarak İran demokrasisine destek vermemekle yetinmedi, belki de, Amerika'nın müstakbel bölgesel ortakları olarak gördüğü İranlı liderlerin teveccühünü kazanma ümidiyle Tahran'a gizlice Amerika'nın tarafsızlığına dair mesajlar gönderdi.

ESED KONUSUNDAKİ TAVRI

Aynı şekilde Suriyeliler de 40 yıllık Esed otokrasisinin artık sona ermesini talep etmek için sokaklara çıktığında, Obama, Suriyelilerin değişim talebine yönelik gönülsüz desteğini ifade etme işini ağırdan aldı. Ancak, Obama desteğini ifade ettiğinde dahi, Esed'in gitmesi gerektiğini bir türlü söyleyemedi. Bunun yerine ABD başkanının tek yapabildiği, Esed'in "reformların önünde engel olmamasını" istemek oldu.

SÜNNİ MÜTTEFİKLER OTOBÜSÜN ALTINA

Ama işe bakın ki Obama, konu Amerika'nın müttefiklerine gelince ülkesini göstericilerle kader ortağı kılmakta pek hızlı davrandı. Beyaz Saray, Kahire sokaklarındaki gösterilere rağmen iktidarı bırakmayı reddeden Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'e "hemen bugün ve bugünle de dünü kastediyoruz" diyerek istifa etmesi çağrısında bulundu.

Obama Amerika'nın Lübnan ve Irak'taki Sünni müttefiklerini de otobüsün altına atmakta tereddüt etmedi.

TÜRKİYE BUNLARDAN BİRİ...

[ABD'nin dış politikasındaki] aynı Obama 'motifleri' Türkiye konusunda da tespit edilebilir: Washington, Irak ve Suriye'de aralarında Ankara'nın düşman olarak tanımladıklarının bulunduğu grupları dost edindi.

TRUMP İLE ABD'NİN ORTADOĞU'DAKİ NÜFUZU AZALACAK

Donald Trump'ın Obama'nın yerini almasıyla Ortadoğu'daki Amerikan nüfuzu daha da azalacaktır. Bunun sebebi ise Obama idaresindeki Amerika'nın geleneksel müttefiklerinden kopmasından sonra Trump idaresinde bu sefer yeni dostlarından da kesinlikle bir kopuş yaşayacak olmasıdır.