50 yaşındaki Assange'ın ABD'ye iadesi davasında iki gün süren temyiz duruşmaları tamamlandı.
Assange'ın avukatı Edward Fitzgerald, müvekkilinin casusluk suçlamasıyla yargılanamayacak kadar akıl sağlığının bozuk ve ABD'ye iade edilemeyecek kadar hasta olduğunu söyledi.
İadesi durumunda Assange'ın yargılanmadan önce "süper güvenlikli" bir hapishanede tutulmayacağına veya katı tecrit koşullarına tabi olmayacağına dair verilen sözlerin yeterli olmadığını kaydeden Fitzgerald, ABD'nin güvencelerinin, uzun vadede müvekkilinin tecrit altında tutulması riskini ortadan kaldırmadığını ve iade edilmesi halinde intihar etme riski bulunduğunu belirtti.
Duruşma sırasında yaklaşık 100 kişi, başkent Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde toplanarak, "Julian Assange'ı serbest bırakın" sloganı attı.
İngiltere'de muhalefetteki İşçi Partisi'nin eski lideri Jeremy Corbyn de mahkeme önünde yaptığı açıklamada, Assange'ın, Afganistan ve Irak'a ilişkin doğruları söylediğini kaydederek, "hiçbir koşulda" ABD'ye gönderilmemesi gerektiğini vurguladı.
Assange'ın hiçbir suç işlemediğini dile getiren Corbyn, İngiltere yerine farklı bir ülkede olsaydı, Assange'ın tüm dünyanın karşı karşıya olduğu tehlikeler hakkında gerçeği söyleyen bir kişi olarak görüleceğini ifade etti.
Duruşmalar bitse de kararın açıklanmasının 2-6 hafta sürebileceği ve sonrasında tarafların Yargıtay'a gidebileceği belirtildi.
ABD, Londra'nın dışındaki Belmarsh Hapishanesinde tutulan Assange'ın, bilgisayar korsanlığı ve casusluğun da aralarında olduğu 18 ayrı suçtan yargılanması için İngiltere'den iadesini istiyor.
İade edilmesi durumunda 175 yıla kadar hapis cezası alabileceği vurgulanan Assange'ın destekçileri ve avukatları, Assange'ın yaptıklarının gazetecilik faaliyeti olduğunu, suçlamalarda siyasi amaç güdüldüğünü, akıl sağlığının risk altında olduğunu ve ABD hapishanelerindeki koşulların, İngiltere'nin insan hakları yasalarını ihlal ettiğini dile getiriyor.
ABD, Assange'ın yayımladığı belgelerle kendileri adına çalışan Irak ve Afganistan'daki yerel personel veya muhbirlerin hayatını riske attığını öne sürerek, gazetecilik veya yayıncılığın suç işleme izni vermediğini kaydediyor.
Basın örgütleri ise Assange'ın, yayımladıkları nedeniyle yargılanmasının, kötü bir örnek oluşturacağını ve bundan sonra ABD'nin herhangi bir gazeteciyi casusluk suçlamasıyla yargılayabileceğini vurguluyor.
Assange'ın kurduğu WikiLeaks, 2010'da, aralarında ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren çok sayıda gizli belgeyi yayımlamıştı.
ABD'nin casuslukla suçladığı ve iadesini istediği Assange, hakkında tecavüz ve cinsel taciz suçlamalarıyla açılan davalar için İsveç'e iadesi gündemdeyken, Haziran 2012'de Ekvador'un Londra Büyükelçiliğine sığınmıştı.
Assange, Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019'da çıkarılarak gözaltına alınmış ve "kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten" tutuklanarak, Londra'daki Belmarsh Hapishanesine konulmuştu.
Mahkeme, Assange'ı bu suçtan 50 hafta hapse mahkum etmişti. 50 haftalık cezasını dolduran Assange'ın, iade talebi çerçevesinde tutuklu kalmasına karar verilmişti.
Duruşmaların ardından 4 Ocak'ta, Assange'ın intihar riskinin yüksek olduğu, ABD hapishanesinde özel idari önlemlere tabi tutulacağı, özellikle de istihbarat topluluğunun kendisine düşman olması nedeniyle "gerçek bir risk altında" bulunduğu gerekçesiyle ABD'nin iade talebi reddedilmişti.