Asya’nın Erbakan’ı
Huawei krizinde, Trump’a rest çeken ve ‘Asya’nın Erbakan’ı olarak anılan Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, ABD ve Batılılara karşı, birleşik bir Doğu Asya para birimini önerdi. Mahathir, merhum Milli Görüş lideri Prof.Dr Erbakan’la birlikte D-8’in kurulmasında büyük emeği geçen liderlerden biri olarak tanınıyor.

Oluşturma Tarihi: 2019-05-30 18:59:27

Güncelleme Tarihi: 2019-05-30 18:59:27

G-8'e karşı, D-8 İslam Birliği'ni kuran, İslam ülkeleri arasında ortak para birimi olan İslam Dinarı'nı öneren ve Batılı sömürgeci sistemlere karşı geliştirdiği alternatif milli çözüm ile İslam dünyanının ufkunu açan merhum Milli Görüş lideri Merhum Prof.Dr. Necmettin Erbakan; Malezya Başbakanı Muhammed Mahathir'e örnek oldu. ‘Asya'nın Erbakan'ı olarak anılan Muhammed Mahathir, ABD ve Batılılara karşı, birleşik bir Doğu Asya para birimini önerdi.

Huawei krizinde ABD Başkanı Trump'a meydan okuyan Mahathir Muhammed, bölgedeki mevcut döviz ticaretini manipülatif olarak nitelendirerek, Doğu Asya için altına bağlanacak tek bir ticari para birimi fikrini öne sürdü.

93 yaşındaki Mahathir, teklif edilen para biriminin ithalat ve ihracat yapmak için kullanılabileceğini, ancak yerel işlemlerde kullanılmayacağını belirtti.

Tokyo'da düzenlenen bir konferansta konuşan Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, "Uzak Doğu'da, yakınlaşmak istiyorsanız, yurt içinde kullanılmayan tek bir ticari para birimiyle başlamalıyız, ancak ticareti düzeltmek için önerdiğimiz para biriminin altına bağlı olması gerekiyor" dedi.

Merhum Prof.Dr. Necmettin Erbakan'ın yakın dostu olarak bilinen Mahathir Muhammed, D-8'in kurulmasında büyük emeği geçen liderlerden biri. Mahathir Muhammed, Dünya Müslüman liderleri arasında Filistin'e verdiği destekle de tanınıyor.

MAHATHİR MUHAMMED'İN İLGİNÇ HAYAT HİKAYESİ

Mahathir Muhammed, 20 Aralık 1925'te Malezya'nın kuzey eyaletlerinden Kedah'ta dünyaya geldi. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını doğduğu bölgede geçiren Muhammed, Sultan Abdul Hamit Koleji'nden mezun olduktan sonra Singapur'daki Malaya Üniversitesi'nin yolunu tuttu. Tıp eğitimini burada tamamladıktan sonra devlet kadrosunda doktorluk görevine başladı. 1957 yılına kadar askeri doktor olarak çalışan Muhammed, bu tarihte özel bir klinik kurdu ve mesleki hayatını orada sürdürdü.

1964 yılında Malezya'nın en büyük siyasi oluşumu ve dönemin en büyük koalisyon ortağı Ulusal Malay Birliği Partisi'nden aktif siyasete atıldı ve ilk kez milletvekili oldu. 5 yıllık vekillik sürecinden sonra dönemin başbakanı Abdul Rahman ile fikir ayrılığı yaşadı ve partiden ihraç edildi. Mahathir Muhammed, ülkenin çoğunluğunu oluşturan Malaylar yoksulluk içinde yaşarken azınlık konumundaki Çinlilerin ekonomiyi ellerinde tuttuğunu ve bu durumun değişmesi için Malay milliyetçiliği üzerinde politikalar geliştirilmesi gerektiğini savunuyordu. Bu fikirlerini kaleme aldığı “Malay İkilemi” adlı kitabı yasaklandı. Bir yıl sonra Abdul Rahman'ın istifası ile tekrar partisine döndü ve hükümetin 1971 yılında ilan ettiği “Yeni Ekonomik Model”de fikirlerinin somutlaşmasını sağladı.

Bu durum, Muhammed'in siyasi yükselişini hızlandırdı. 1972 yılında parti yönetimine dahil olduktan 2 yıl sonra yeniden parlamentoya girdi ve eğitim bakanı olarak kabinede yer aldı. Eğitim alanındaki başarılı politikaları kısa süre sonra kendisine başbakan yardımcılığını getirdi. Artık Malezya siyasetinde ağırlığı iyiden iyiye hissediliyor ve yakın bir zamanda ülkenin başına geçeceği konuşuluyordu.

Nihayet 1981 yılında Ulusal Malay Birliği Partisi'nin genel başkanlık koltuğuna oturan Muhammed, aynı yılın Temmuz ayında yapılan seçimlerden sonra Malezya'nın 4. Başbakanı oldu ve ülkeyi hızla değiştirip dönüştürecek adımları atmaya başladı. Ülkesini yabancı yatırımcıya açtı, vergi sistemini yeniden düzenledi, başta havayolu ve telekomünikasyon olmak üzere pek çok kamu kuruluşunu özelleştirdi. Ekonomideki rahatlığın ardından bu kez ülkedeki etnik gruplar arasında diyalog kurma çalışmalarına başladı ve bu gruplar arasında adeta bir köprü görevi gördü. Malezya ekonomisi günden güne büyüyor, ülkedeki refah düzeyi gözle görülür şekilde yükseliyordu.

Mahathir Muhammed, bu başarılı yönetimine rağmen tartışılan bir lider olmaktan da kaçamadı. Özellikle 80'li yılların ikinci yarısından itibaren “otoriterleşme” ile suçlandı. Bunun en büyük sebeplerinden biri de 1987 yılında hayata geçirdiği “İç Güvenlik Yasası” oldu. Yasadan aldığı güçle 4 gazeteyi kapattırdı ve pek çok aktivist ve din adamını tutuklattı. Hatta bu tutuklamalara karşı gelen bazı üst düzey yargıçları da görevden aldı ve tüm bunların sonunda Batı ile olan ilişkilerinde gerginlikler yaşamaya başladı.

1988-1996 yılları arasında ülkede yaşanan ekonomik büyüme de etkisini yitirmeye başlayınca iyiden iyiye tartışılan bir isim haline geldi. 1997 yılında patlak veren ekonomik kriz, yardımcısı ve maliye bakanı Enver İbrahim ile de arasını açtı. Ekonomi politikası üzerine başlayan bu anlaşmazlık İbrahim'in tutuklanmasına ve hatta hapse mahkum edilmesine kadar vardı. Bu durum Muhammed'e karşı grupların sokağa çıkmasına ve büyük çaplı protesto gösterilerinin tertiplenmesine neden olsa da koltuğunu korumayı başardı.

11 Eylül 2001'de Amerika'da yaşanan terör olaylarından sonra küresel barışı destekleyeceğini ve terörizmle mücadele edeceğini açıklaması Batı ile arasını biraz olsun düzeltti. Ancak 2003 yılında Amerikan'ın Irak'ı işgaline karşı yaptığı çıkış ve aynı dönem Yahudiler için kullandığı bazı ifadelerle okları yeniden üzerine çekti. İçeriden yükselen siyasi baskının da etkisiyle koltuğunu Abdullah Bedevi'ye bırakarak 31 Ekim 2003'te istifa etti ve 22 yıllık başbakanlık serüvenini tamamladı.

93 yaşındaki Mahathir Muhammed, aktif siyasete verdiği 15 yıllık aranın ardından, "Halkın Umudu" adıyla seçime giren ittifakın lideri olarak, 9 Mayıs 2018'de yapılan genel seçimlerde büyük bir zafer elde etti ve yeniden başbakanlık koltuğuna oturmaya hak kazandı.