Atlantik: Ürdünlüler hükümete ve İsrail’e çok öfkeliler
Atlantik dergisi yazarı Alice Sue, “Ürdünlüler hükümetine ve İsrail’e çok öfkeliler” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Sue’nin Atlantik dergisinde yayımlanan makalesini Timeturk çeviri masası Türkçeye çevirdi.

Oluşturma Tarihi: 2017-08-01 16:06:59

Güncelleme Tarihi: 2017-08-01 16:06:59

TİMETURK | ÇEVİRİ

Atlantik dergisinde Alice Sue'nin, Ürdün'ün başkenti Amman'daki İsrail büyükelçiliğinde yaşanan son olaylar hakkında yazdığı bir makalesi yayımlandı. Bilindiği üzere Zekeriye Cevavde, babasının kendisini bazı marangozluk işleri için Amman'a gönderdiği sırada çıkan olaylarda hayatını kaybetmişti.

Gazeteci, Amman'ın güneyinde bulunan Zekeriya'nın ailesini ziyaret ederek taziyede bulundu. Taziye çadırının kapısında yere koyulan İsrail bayrağı da dikkatlerden kaçmıyor. Taziye çadırını aynı zamanda Ürdün kralı II. Abdullah da ziyaret etmişti.

“SALDIRI ÖNCEDEN PLANLANMIŞTI”

Sue yazdığı makalede, Cevavde'nin büyükelçiliğe düzenlediği saldırının planlanmış bir saldırı olduğunu ve saldırının, Mescid-i Aksa'da metal detektörlerin koyulmasının protesto edildiği ve gerginliğin yaşandığı bir havada düzenlendiğini yazdı.

Dergideki makaleye göre Ürdün'ün Filistin'e coğrafi olarak yakın olmasının ve halkın %60'ının Filistin asıllı olmasının nedeniyle Ürdün halkı Filistin ile büyük dayanışma içinde… 1948 ve 1967 tarihlerinde çok sayıda Filistinli; Gazze ve Batı Şeria'dan Ürdün'e göç etmişti. Şuan bile resmi rakamlara göre ülkede 1 milyon mülteci bulunuyor. Bunların 370 bini ise mülteci kamplarında yaşıyor.

“İSRAİL İLE ÜRDÜN ARASINDA BOZULMAYAN BİR İŞBRİLĞİ VAR”

Sue, makalesine şöyle devam ediyor: Ürdün ile İsrail arasındaki derin ve eski işbirliğine rağmen Ürdün halkı Filistin halkı ile büyük bir dayanışma içinde. Bilindiği üzere Ürdün, Amerika'nın istediği şekilde hareket etmesinin nedeniyle İsrail ile oldukça yakın ve samimi ilişkilere sahip. Ürdün ile İsrail polisleri ve istihbarat güçleri arasında devamlı bir işbirliği bulunuyor. 1994 yılında iki ülke arasında dostluk anlaşması imzalandı ve bu anlaşma birçok kez ihlal edilmesine rağmen olduğu gibi devam etti. Bu ihlallerin başında, Mossad'ın 1997 yılında Hamas Siyasi Bürosu Başkanı Halid Meşal'e suikast girişiminde bulunması geliyor. Buna ek olarak Ürdünlü bir asker İsrailli kız öğrencileri öldürdüğünde dönemin kralı İsrail'e ziyarette bulunarak öğrencilerin ailelerinden af diledi.

“ÜRDÜNLÜLER KENDİ HÜKÜMETİNE ÖFKELİLER”

Sue makalesine şöyle devam ediyor: Ancak bu sefer Ürdünlüler İsrail'den çok Ürdün hükümetine kızmıştı. Çünkü İsrail, Ürdünlü gencin katilinin dokunulmazlığının bulunduğunu ve sorgulama yapılamayacağını belirterek büyükelçilik çalışanının sorgulanmadan İsrail'e gelmesini sağladı. Ürdün emniyet güçleri ise Ürdünlü gencin katiline tek bir soru bile soramadan ülkeden ayrılmasına izin verdi. Hatta İsrail büyükelçisi korumalarından birisinin İsrail yetkilileri ile irtibata geçerek Ürdünlü güçlerin kendisini sorguya almak istediklerini söylemesi üzerine Pazartesi akşam saat 11'de İsrail'e getirildi. İsrail'de kendisini başbakanNetenyahu karşıladı. Bu olaylar üzerine Hawai ziyaretini yarıda keserek ülkesine dönen Kral Abdullah Essani, Netenyahu'nun büyükelçilik korumasını bir kahramanmışçasına karşılamasını sert bir dille eleştirdi. Ürdünlü yetkililerin yaptığı “Zekeriya ile İsrail büyükelçiliği çalışanı arasında mobilyalarla ilgili yaşanan bir husumet sonucu gerginlik yaşandı ve çatışma çıktı” açıklamasına rağmen Ürdünlüler kapatılan büyükelçiliğin çevresinde toplanarak bu olayları Mescid-i Aksa'daki gerilimle bağdaştırdılar.

“ÜRDÜN PİSLİK BİR DEVLETTİR”

Dergide bazı Ürdünlü vatandaşların olaylar hakkındaki yorumlarına yer veriliyor. Batı Şeria asıllı 22 yaşındaki Ürdünlü Abdullah Muhammed, “Tüm bu olaylar birbiriyle bağlantılı. Bir yanda Mescid-i Aksa, diğer yanda İsrail büyükelçiliği. Biz Ürdünlüler olarak Siyonistlere karşı Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. İsrail ile herhangi bir barış anlaşması imzalanmasına karşıyız” diyor. 83 Yaşındaki bir Ürdünlü, İsrail büyükelçiliğinde yaşananlar hakkında şu yorumu yapıyor; “Ürdün pislik bir ülkedir. Nasıl olur da vatandaşını öldüren birisinin sorgusunu dahi yapmadan elini kolunu sallayarak ülkeden ayrılmasına izin verir? Tüm Arap ülkeleri İsrail ile işbirliği içinde. Tahtlarını İsrail'in koruduğuna iman ediyorlar.”

Yazar makalesini şu sözlerle bitiriyor: Ürdünlüler oldukça öfkeliler. Bu öfkelerin sebebi hem dini, hem milli hem siyasi hem de kutsal mekanlara sahip çıkma arzusunun bir karışımıdır. Ürdünlüler, İsrail'e karşı slogan atmaktan başka bir şey yapmayan hükümete ve Ürdünlü vatandaşların ucuza öldürülmesine çok öfkeliler.

Kaynak: Arabi21