Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos, 2020'de göreve başlayacak 10 bin kişilik sahil ve sınır koruma muhafızları hakkında "Amacımız AB'yi askerileştirmek değil. AB hiçbir zaman bir kaleye dönüşmeyecektir." dedi.
Avramopoulos, AB Komisyonu binasında düzenlediği basın toplantısında, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker'in "Birliğin Durumu" konuşmasında önerdiği göç politikasındaki yeni unsurlara ilişkin detaylı bilgi verdi.
Yeni önerilerin üye ülkelerin ihtiyaç duyduğu noktada daha fazla destek sağlamayı amaçladığına dikkati çeken Avramopoulos, temel amacın dış sınırları daha iyi korumak, korumaya muhtaç olmayan göçmenleri daha hızlı iade etmek ve göçmenlere ilişkin tüm süreçleri daha hızlı ilerletmek olduğunu kaydetti.
Avramopoulos, bunun AB'nin bir "bütün" olarak hareket ettiğinde mümkün olacağına işaret ederek, üye ülkelerin bireysel olarak faaliyet göstermesinin etkili sonuç vermeyeceğini vurguladı.
Bu çerçevede Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansının yetkisinin ciddi bir şekilde artırılacağını belirten Avramopoulos, 2020'ye kadar 10 bin kişiden oluşacak sahil ve sınır koruma muhafızlarının göreve başlayacağını anımsattı.
Avramopoulos, muhafızların konuşlandırıldıkları üye ülkelerin otoritesi ve kontrolü altında olacağı vurgusunu yaptı.
"Amaç AB'yi askerileştirmek değil"
Muhafızların üye ülkelerin kuralları uyarınca silah taşıma ve kullanma hakkına sahip olacağını ifade eden Avramopoulos, "Amacımız AB'yi askerileştirmek değil. AB hiçbir zaman bir kaleye dönüşmeyecektir." dedi.
AB'nin sınırlarının korunması için üçüncü ülkelerle yürüttüğü iş birliğinin önemine dikkati çeken Avramopoulos, bu bağlamda sahil ve sınır koruma muhafızlarının birliğin sınır güvenliğine katkı sağlayabilecek üçüncü ülkelere de yerleştirilebileceğini söyledi.
Avramopoulos, göçmenlerin birliğe gelmesi için "yasal yolların" oluşturulması gerektiğinin de altını çizerek, kontrollü ve yasal göçün ekonomiye katkı sağlayacağını kaydetti.