20 Avrupa ülkesinden 22 gözlemcinin 10 ekip halinde 140 oy kullanma noktasında gözlem yaptığını belirten Dawson, seçim günü yaşanan ölüm olayları dışta tutulursa seçimlerin düzenli bir şekilde yapıldığını gözlemlediklerini belirtti.
Yüzde 84 olan seçime katılma oranının sağlıklı bir demokratik ilginin göstergesi olduğunu, tüm bölgelerde toplam 280 bin adayın yarıştığını ifade eden Dawson, seçim günü 60 bin güvenlik görevlisinin görev yaptığını, ancak oy kullanma noktalarında silahlı jandarmaların dolaşmasını yadırgadığını söyledi.
Dawson, seçimlerin gerçekten demokratik ve Avrupa Konseyi'nin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına uygun bir şekilde olması için gerçek ifade özgürlüğünün olduğu bir siyasi ortam; medyanın çoğulculuğa açık olması ve tüm siyasi partilere objektif ve adil yaklaşması, medya özgürlüğünün sağlanması, sağlam bir yargı sistemi ile hukukun üstünlüğünün sağlanması, devlet kaynaklarının bir parti lehine kullanılmaması gerektiğini vurguladı.
Dawson şöyle devam etti:
“Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi olarak, Türkiye'nin bugün Avrupa ilke ve değerlerine uygun demokratik seçimleri gerçekleştirmesi için gereken özgür ve adil seçim ortamına sahip olduğuna dair ikna olmuş değiliz."
Türkiye'nin terörizm tanımının Avrupa Konseyi standartlarına uymadığını belirten Dawson, “Türkiye'nin bütünlüğünü ve güvenliğini koruma hakkı ve ihtiyacını görmezlikten gelmiyoruz… Ancak HDP'li her belediye başkanının terörist olduğunu veya terörist bağlantıları olabileceği iddialarını kabul etmiyoruz. ‘Normalleşme' politikanızı sürdürmelisiniz" dedi.