Meclis genel kurulunda şiddetli tartışmaların yaşanmasına yol açan ilkokul çocuklarının başörtüsü takmalarını yasaklayan yasa tasarısı, muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve Yeni Avusturya Partisi'nin (NEOS) ret oylarına rağmen FPÖ ve ÖVP ile Liste Pilz oluşumundan iki milletvekilinin oylarıyla mecliste kabul edildi.
Muhalefet sıralarından söz alan milletvekilleri yasanın entegrasyona hizmet etmeyeceğini aksine ayrışmaya yol açacağını savunarak, yasa karşıtı konuşmalar yaptı. Bir grup Avusturyalı Müslüman da mecliste bulunarak tartışmaları takip etti.
Hükümetin, meclisin üçte iki çoğunluğuna ulaşarak yasa tasarısını, anayasa hükmünde kanun maddesi olarak geçirme çabası, muhalefetin karşı çıkması sayesinde basit yasa şeklinde meclisten geçti.
ANAYASA MAHKEMESİNE TAŞINACAK
Yasanın anayasa hükmünde değil de salt çoğunlukla basit yasa olarak meclisten geçmesi, yasanın Anayasa Mahkemesine taşınarak iptal edilmesinin yolunu açıyor.
Başta Avusturya İslam Cemaati olmak üzere, çeşitli sivil toplum kuruluşları yasanın, anayasanın eşitlik ilkesiyle çeliştiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine yasanın iptali için itirazda bulunacaklarını açıkladı.
AİLELERE PARA CEZASI YAZILACAK
"İlkokul öğrencilerinin 10 yaşına kadar, başlarını örtecek şekilde dini inançları temsil eden kıyafetleri giymesi yasaklanmıştır ifadesine yer verilen yasa metninde, yeni düzenlemeye aykırı davranan ailelerin 440 avroya kadar para cezasına çarptırılabileceği belirtiliyor.
HRİSTİYAN ve YAHUDİLERE AİT SEMBOLLERE İLİŞKİN BİR DÜZENLEME YOK
Aşırı sağcı hükümet, başörtüsü yasağının çocukların gelişimi ve uyum sürecine hizmet etmesi amacıyla hayata geçirilmek istendiğini savunurken, hali hazırda neredeyse bütün okullarda bulunan Hristiyanlara ait haç sembolünün yasaklanmaması ve Yahudilerin kullandığı Kipa'nın yasağın dışında tutulması, Müslümanlara yönelik uygulanan ayrımcılığın en önemli göstergesi olarak yorumlandı.
MECLİSTE BAŞÖRTÜLÜ TEPKİ
Avusturya'da bağımsız Milletvekili Martha Bissman, yasa tasarısının görüşüldüğü meclis genel kurulunda bir konuşma yaparak ilkokullarda yürürlüğe sokulmak istenen başörtüsü yasağına tepki gösterdi.
Bissman, aşırı sağcı Avusturya Özgülük Partisinin (FPÖ) son on yıldır Müslümanlara yönelik kışkırtıcı ve ırkçı yaklaşımları sonucunda bu topluma yönelik ırkçılığın sokağa taştığını, aşırı sağcı hükümetin çocukların gelişimini gerekçe göstererek başörtüsünü yasaklamak istediğini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, yasanın başörtüsünü yaşamın bütün alanlarından çıkartmak için atılmış ilk adım olduğunu söylemişti.
"Başörtüsü, birçok Müslüman kadının günlük hayatta kullandığı, kimliğinin bir parçası ancak bugün hükümetin Müslüman karşıtlığının en belirgin sembolü olarak ortaya çıkıyor." şeklinde konuşan Bissman, kadınların kıyafetlerini siyasetçilerin belirleyemeyeceğini, başörtüsünün baskıyla takılmasına karşı olduğu gibi yasaklanmasına da karşı olduğunu vurguladı.
Konuşmasının bir kısmını başörtüsü takarak sürdüren Bissman, Batıda son yıllarda başörtüsünün büyük bir tehdit gibi gösterildiğinin, başörtüsü üzerinden toplumun kutuplaştırıldığının altını çizdi.
Bissman, "Özellikle FPÖ ve merkez sağ Avusturya Halk Partisinin (ÖVP) kazandığımız değerlerin aksi yönünde bir tutum içindeler. Hoşgörü ve din özgürlüğü gibi yüksek değerlerimiz parça parça ortadan kaldırılmak isteniyor." görüşünü paylaştı.
Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen'in "artan İslamofobi nedeniyle ileride birçok kadının başörtülü kadınlarla dayanışma sergilemek için başörtüsü takacağı" yönündeki ifadelerini hatırlatan Bissman, “Biz Müslüman vatandaşlarımızla dayanışma içindeyiz, onları yalnız bırakmıyoruz. Birlikte durarak bizi bölmelerine müsaade etmeyeceğiz." ifadesini kullandı.
Mecliste konuşmaları izleyen başörtülü kadınları gösteren Bissman, Müslüman kadınların Avusturya'ya önemli katkılar sağladığını vurgulayarak, ülkede Müslüman kadınlarla konuşmak yerine onlar üzerinden konuşmalar yapıldığını sözlerine ekledi.
