AA'nın haberine göre: Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Avrupa ülkelerini sığınmacı krizinde iyi sınav vermedikleri için eleştirerek, "Avrupa beyan ettiği değerlere sadakat gösteremiyor. Sığınmacılara, Müslüman mültecilere eziyetler çektiriliyor, onların onuru küçük düşürülüyor" dedi.
Aliyev, Zakatala bölgesine yaptığı ziyarette yeni inşa edilen Haydar Aliyev Kültür Merkezi'nin açılış töreninde konuştu.
Azerbaycan'da tüm dini ve milli toplulukların barış içerisinde yaşadığını söyleyen Aliyev, çok kültürlülüğün ülkenin zenginliği olduğunu, her bir ferdin değerli vatandaş ve eşit haklı yurttaş olduğunu vurguladı.
Çok kültürlülüğe saygıyla yanaşmayan ülkelerin felaketlerle karşı karşıya kaldığına dikkat çeken ve sığınmacı krizini hatırlatan Aliyev, Avrupa'da manevi kriz yaşandığını belirtti.
Dış müdahale sonucu çıkan savaşlardan canlarını korumak için ülkelerini terk etmek zorunda kalan ve hiçbir suçu olmayan insanların Avrupa'ya yüz tuttuğunu hatırlatan Aliyev, şöyle konuştu
"Avrupa beyan ettiği değerlere sadakat gösteremiyor. Sığınmacılara, Müslüman mültecilere eziyetler çektiriliyor, onların onuru küçük düşürülüyor. Karşılarına setler çekiliyor, dikenli teller kuruluyor. Köpeklerle onlara hücum ediyorlar. Kafese salınıyorlar sonra da insanlığa yakışmayacak şekilde kafesin üzerinden onlara yemek atılıyor."
Aliyev, bu sorunun son dönemlerde batı ülkelerinde etkinlik kazanan İslamofobi politikalarının sonucu olduğunu vurgulayarak, "Bu bir sınav zamanıdır. Avrupa bu sınavdan geçmeli ve kendi değerlerine sadakat göstermelidir. Bu durum devam ederse Avrupa başka ülkeler karşısında talepler ileri süremez. Bu süreçler bizi tedirgin ediyor. Kalbimiz acıyor. O insanları o durumda gören her bir normal insan ağır hisler yaşıyor" dedi.
"Avrupa'ya entegre olmayacağız"
Avrupa'ya entegrasyon konusuna da değinen Aliyev, hiçbir yere entegre olmayacaklarını ve kendi milli değerleri üzerinde sağlam devlet kurduklarını vurguladı. Tüm ülkelerle eşit haklı ilişkiler kurduklarını hatırlatan Aliyev, şöyle devam etti:
"Özellikle bu ortamda bir yere entegre olmamıza ihtiyaç yok. Ayrımcılığın, İslamofobinin olduğu bir yere mi entegre olacağız? Bizi oraya kabul ederler mi? Etmezler. Bu artık gerçekliktir. Acı fakat gerçek. Bu yüzden bundan sonra da iç kaynaklarımız sayesinde yaşamalıyız. Zaten bize kimse yardımcı olmadı. Her şeyi kendi gücümüzle elde ettik. Kimseden yardım da beklemiyoruz. Sadece bizim işimize karışmasınlar. Bizimle dikte diliyle konuşma girişiminde bulunmasınlar."
