Bayramov'un vurguladığı noktalardan biri, Ermenistan yönetiminin barışa giden yolda siyasi irade göstermesinin önemiydi. Barış sürecinin devam etmesi için bu siyasi iradenin nasıl şekilleneceği ve Ermenistan'ın tutumunun gelecekte nasıl olacağı belirleyici olabilir.
Ayrıca, Azerbaycan'ın Türkiye, Rusya, Gürcistan, İran ve diğer ülkelerle ilişkilerini geliştirdiği, diplomatik temsilciliklerinin sayısını artırdığı ve uluslararası alanda daha geniş bir ilişki ağı kurduğu belirtilmişti. Afganistan'da da yeni bir diplomatik temsilcilik açacak olmaları da dikkat çekiciydi.
Ermenistan'a silah satışı konusunda Hindistan'ın tutumuyla ilgili endişeler de dile getirilmişti. Bu satışların bölgede dengeleri etkileyebileceği ve barış sürecini zorlayabileceği üzerinde durulmuştu.
Fransa ile ilişkilerde yaşanan gerginlikte Azerbaycan'ın aktif bir rolü olmadığı, bu durumun daha çok Fransa'nın Ermenistan yanlısı ve Azerbaycan karşıtı tutumundan kaynaklandığı ifade edilmişti. Benzer şekilde, Azerbaycan'da tespit edilen Fransız casus ağının ortaya çıkmasıyla yaşanan diplomatik gerilim de gündeme gelmişti.
Bu açıklamalar, Azerbaycan'ın bölgesel ve uluslararası ilişkilerindeki dinamikleri, barış sürecindeki beklentileri ve ülkenin dış politika odaklarını özetliyor.