Filistinli siyasi analistler, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) İsrail ile ilişkilerini normalleştirdiğini kamuoyuna duyurmasıyla, Arap Barış Girişimi'ni öldürdüğünü ve uzun yıllardır üzerinde anlaşılan resmi kırmızı çizgileri ihlal ettiğini söyledi.
Analistler AA muhabirine İsrail-BAE anlaşması hakkında açıklamalarda bulunarak, bu anlaşmayı Arap aleminin sırtına saplanmış bir hançer olarak değerlendirdi.
Filistinli siyasi analist Naci ez-Zaza, "BAE'nin, İsrail ile ilişkilerini normalleştirdiğini kamuoyuna duyurması sadece Arap Barış Girişimi'ne değil, aynı zamanda Arapların işgale karşı direniş ruhunu öldürmekdir. Bu anlaşma Filistin davasına saplanmış bir hançerdir." dedi.
Anlaşmanın işgale karşı Filistin haklarının tesis edilmesi için çabalayan İslami ve Arap çabalarını öldürmeye yönelik olduğunu da vurgulayan Zaza, hassas bir zamanda ilan edilen normalleşme anlaşması ilk başta İsrail ve ABD'ye hizmet ettiğini, Filistin halkının haklarını ise 1967'de çizilen sınırlar içinde bağımsız bir Filistin devleti taleplerini bile görmezden geldiğini söyledi.
Zaza, Arap Barış Girişimi'nin sponsoru olan Arap Birliği'nin anlaşmaya yönelik tepkisine ilişkin ise, "Arap Birliği'nin tepkisi kınamadan öteye geçmeyecek." değerlendirmesinde bulundu.
Filistinli yazar Hani el-Akkad da İsrail-BAE anlaşmasının Arap Barış Girişimi'ni öldürdüğü fikrine katıldığını belirterek, anlaşmayı, "Filistin davasını savunmak adına şehit düşen Arapların kanına ihanetle eşdeğer." olduğunu söyledi.
Yıllardan beri İsrail-BAE ilişkilerinin var olduğunu dile getiren Akkad, "BAE'nin bu zamanda böyle bir çıkış yapması ise İsrail'in son ilhak planını reddeden Arap ülkeleri ve hükümetlerine karşı bir
olarak normalleşme içerisinde"
Normalleşme sonrasında BAE'nin Arap ülkelerindeki konumuna ilişkin de Akkad, "Kuveyt harici diğer Körfez ülkeleri gizli olarak normalleşme içerisinde. Dolayısıyla bu duruma karşı çıkmazlar. Ancak Cezayir ve Tunus gibi diğer ülkelerden ise bu adımı reddeden ve eleştiren tutumlar görebiliriz." ifadelerine yer verdi.
Son olarak da Akkad, bu normalleşme anlaşmasının Arapların belini kırdığını ve Arap Birliği'ni utanç verici bir konumda bıraktığını belirterek, anlaşmanın İsrail'in bölgeye sızması için büyük bir fırsat açtığına ve bazı ülkeleri açıkça normalleşmeye teşvik ettiğine işaret etti.
Filistinli siyasi uzman ve yazar Muhammed el-İyle de BAE-İsrail ilişkilerinin normalleşmesini, "Tam teşekküllü bir ihanet" olarak değerlendirerek şunları söyledi:
"Normalleşme arzusu Siyonist İsrail ile ittifakı hedefleyen BAE tarafından geldi. Bu ittifak Arap Baharı sonrası ortaya çıkmaya başladı. Her iki taraf da Arap Baharı ülkelerindeki demokratik geçiş deneyimlerinin sonuçlarını engelleme noktasında birleşti." dedi.
Arap Birliği üyesi ülkeler, 2002 yılında Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta kabul ettiği Arap Barış Girişimi bildirisiyle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini kabul etmedikçe İsrail'le normalleşmeyi reddetmişti.