IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi'nin öldürüldüğü ABD Başkanı Trump tarafından resmen açıklanırken, bir dönem Irak ve Suriye'de hüküm süren örgütte bundan sonra kimin söz sahibi olacağı sorusu cevap bekliyor.
Eski Irak İçişleri Bakan Yardımcısı Adnan Esadi, Şubat 2014'te El Arabiya'ya verdiği bir röportajda IŞİD'in lider kadrosunu ortaya koymuştu.
Esadi'nin paylaştığı bilgilere göre hepsi de Irak'tan çıkan 6 ismin en az üçü Saddam Hüseyin'in ordusunda hizmet etmiş, diğerleriyse daha önceleri Irak cezaevlerinde bir süre kalmış ve serbest kalmalarının ardından Suriye'deki savaşa katılmış kişilerden oluşuyordu. Ancak bu listede yer alanların çoğu ya öldürüldü ya da kayıplara karıştı.
Ebubekir Bağdadi
Gerçek adı İbrahim Bedri olan ve eskiden Ebu Dua adıyla da tanınan Bağdadi, 4 Haziran 2004'te Amerikan güçleri tarafından tutuklanmadan önce İslami araştırmalarda ders veriyor, Bağdat ve Felluce'deki camilerde imamlık yapıyordu.
Cezaevinde geçen üç yılın ardından serbest bırakıldı, “Sünni Ordusu”nu (Ceyhul Sünni) kurdu, El Kaide'ye katıldı. Ebu Ömer Bağdadi'nin ölümünün ardından örgüt komutasında üçüncü sıraya yükseldi. Öldüğüne dair bugüne dek birçok kez haber yapıldı.
Nisan ayında, en son Temmuz 2014'te görüntüsü paylaşılan Bağdadi'ye ait olduğu iddia edilen bir video kaydı yayımlandı. Bağdadi'nin bu kayıtta başka ülkelerdeki bağlantılı örgütlerden bahsettiği ve elinde "Türkiye Vilayeti" yazan bir belgeyi incelediği görüldü.
Ebu Eymen Iraki
IŞİD'in önde gelen liderlerinden ve askeri konseyin üyelerinden olan Iraki, Saddam Hüseyin yönetimi sırasında Irak Hava Kuvvetleri istihbaratında albay olarak görev yaptı. O sıralar takma adı Ebu Muhanned Suveydevi'ydi. 2007'de üç yıl hapis cezası aldı. Serbest kalınca Suriye'ye geçti, burada İdlib, Halep ve Lazkiye şehirlerinde IŞİD militanlarına komutanlık yaptı. 7 Kasım 2014'te ABD güçlerinin Musul'da düzenlediği hava saldırısında öldürüldüğü iddia edildi.
El Arabiya'nın 2014'te paylaştığı lider kadro
Ebu Ahmed Elvani
Gerçek adı Velid Cesim olan, Saddam ordusunun eski üyelerinden Elvani, IŞİD'in askeri konseyi içinde yer aldı. ABD'nin 2014 sonlarında Irak'ta insansız hava araçlarıyla düzenlediği saldırıda öldürüldüğü iddia edildi. Ancak 2015'te hala hayatta olduğuna dair haberler çıktı.
Ebu Abdurrahman Bilavi
IŞİD'in askeri konseyinin 4 üyesinden biri ve örgütün Şura Konseyi'nin eski başkanıydı. Irak'ın Enbar vilayetindeki Halidiye semtinden olan Bilavi, 27 Ocak 2005'te tutuklanıp Amerikan askeri gözaltı merkezi Buka Kampı'na götürüldü. Gerçek adı Adnan İsmail Necm olan IŞİD liderinin Temmuz 2014'te Halidiye'de öldürüldüğü belirtildi.
Hacı Bekir
Samir Abd Muhammed Huleyfevi olan Hacı Bekir, Saddam ordusunda eski bir subaydı, silah geliştirmekle suçlandı. Daha sonra Buka Kampı'na gönderildi, serbest kalmasının ardından El Kaide'ye katıldı. Ölümüne kadar IŞİD'in Suriye'deki en güçlü komutanı olduğu iddia ediliyordu.
Almanya'da yayımlanan Der Spiegel dergisi 2015'te yer verdiği bir haberde, Suriye ve Irak'ın önemli bir bölümünü ele geçiren ve birçok ülkede terör eylemleri düzenleyen IŞİD'in geçmişine dair önemli belgeleri paylaştı. Buna göre, IŞİD'in Irak ve Suriye'deki tüm yapılanmasının, Saddam Hüseyin döneminin Baas Partisi istihbarat subaylarından Hacı Bekir tarafından planlandığı ortaya çıktı. Hacı Bekir'in kurduğu örgüt yapılanmasının, Almanya'nın gizli polisi Stasi'ye benzediği yorumları yapıldı.
Ebu Fatıma Caheyşi
Gerçek adı Nima Abd Nayif Ceburi olan Caheyşi, Irak'ın kuzeyinde Kerkük'e yerleşmeden önce Irak'ın güneyindeki IŞİD operasyonlarından sorumluydu. Doğruluğu kanıtlanmamış bilgilere göre Ağustos 2015'te ABD hava saldırısında öldürülen Ebu Müslim Türkmeni'nin yerine getirildi. Haberlere göre IŞİD'in askeri komitesine başkanlık yaptı ve örgütün üst düzey 5 komutanı arasında yer aldı, IŞİD'in “Kerkük Valiliğini” de yürüttü.
Bağdadi'nin Ekim 2015'te ciddi şekilde yaralandığı iddiaları oraya atıldığında Caheyşi'nin adı da halef olarak anılmaya başlandı. IŞİD, koalisyon güçleri ve Irak birlikleri karşısında toprak kaybedince Irak'tan Suriye'ye geçti. IŞİD'in topraklarının iyice küçüldüğü 2018 başlarından bu yana nerede olduğu bilinmiyor.
Abdullah Kardaş
IŞİD'in yayın organı Amak Haber Ajansı, geçen ağustos ayında yaptığı duyuruyla Bağdadi'nin yerini Iraklı Abdullah Kardaş'a bıraktığını iddia etti. Bağdadi'nin sağlık durumunun kötüleşmesi sonrası yerini kime bırakacağı söylentileri sırasında çıkan bu haberler örgüt tarafından resmen doğrulanmadı.
Telafer kökenli Türkmen olduğu belirtilen Kardaş, Bağdadi'yle birlikte 2003'te Irak'ta Amerikan güçleri tarafından cezaevine gönderilmişti.
IŞİD'İN YENİ LİDERİ ABDULLAH KARDAŞ İDDASI
Öte yandan Bağdadi'nin ölüm haberinin ardından IŞİD'i yönetecek liderlerin arasında Abdullah Kardaş'ın adı ön plana çıkıyor.
Şarkul Avsat'ın haberine göre ise; IŞİD'E yakın kaynaklara göre Bağdadi, geçen ağustos ayında örgüt liderliği için aday olarak Abdullah Kardaş'ı göstermişti.
Bağdadi'nin Kardaş'ı halefi ilan etmesi, nisan ayındaki son görüntülerinden neredeyse dört ay sonra gelmişti. Söz konusu görüntülerde Bağdadi, Paskalya Bayramı sırasında Sri Lanka'yı hedef alan ve IŞİD tarafından üstlenilen saldırıların ‘Bağuz'un kaybedilmesinin intikamı' olduğunu söylemişti. ABD ise görüntülerin ardından Bağdadi'nin bulunması için daha çok çaba gösterileceği taahhüdünde bulunmuştu.
Kardaş ile Bağdadi arasında yaklaşık 16 yıllık bir tanışıklık bulunuyor. Irak'ın Basra kentinde ABD tarafından 2003'te kurulan Bucca Kampı'nda tanışan ikili uzun yıllar kampta kalmış, serbest bırakıldıklarında da IŞİD'in ilk adımlarını atmıştı.
Kardaş'ın kökeni, Türkmenlerin yaşadığı Musul'a bağlı Telafer ilçesine dayanıyor. IŞİD'in merkezlerinden biri Telafer, Musul'un düşüşünün ardından nerdeyse örgüt liderlerinin kalesi haline geldi. Ancak Irak kuvvetlerinin şehre girmesinin ardından yüzlerce aşırılık yanlısı bölgeden kaçtı.
Irak Ulusal Güvenlik Servisi'nin terör ve terörist gruplar hakkındaki bir raporunda örgütün liderliğini Kardaş'ın devralmasının hedef gözetilmeden uygulanan şiddetti ‘çok tehlikeli' bir aşamaya taşıyacağı ve sivillerin intikam için hedef alınmasına sebep olacağı belirtildi.
Fransız Monte Carlo Radyo'nun haberine göre Kardaş'ın adaylığı, Irak'taki mezhep çatışmasını harekete geçiren terör eylemlerinin yeniden alevlenmesine neden olabilir.
Kardaş'ın Bağdadi'nin yerine geçme ihtimali, onu en sert ve en acımasız IŞİD liderlerinden biri olarak tanımlayan güvenlik servislerini huzursuz etti. Öyle ki Irak istihbarat servisleri, Kardaş'ın kişiliği nedeniyle eylemleri ve nerede olabileceği konularında alarma geçmiş durumda.
Iraklı Güvenlik Uzmanı Fazıl Ebu Ragif, Musul'daki İmam-ı Azam İslami İlimler Fakültesi'nden mezun olan Abdullah Kardaş'ın daha önce El Kaide'de görev yaptığını belirtti. Ragif'e göre babası görece “ölçülü” bir hatip olan Kardaş, IŞİD'in iki numaralı ismi konumundaki Ebu Ali el-Enbari'ye de yakındı. Kardaş'ın acımasız, otoriter ve oldukça sert olduğunu vurgulayan Ragif, onun Musul düştüğü sırada geldiği yerde Bağdadi'yi karşılayan ilk isimlerden olduğu bilgisini verdi.