Son günlerde adını ülkede ki halk hareketleri ile sıkça duyduğumuz Bahreyn, Basra Körfezinde yer alan küçük bir ada ülkesidir. Küçük bir ada ülkesi derken aslında Bahreyn 35 küçük adadan oluşur. Bu küçük ülkenin Kanuni Sultan Süleyman döneminin ünlü denizcilerinden Seydi Ali Reis'in (Memleketler Aynası) adlı eserinde de bahsi geçmektedir. Bakın Seydi Ali Reis Bahreyn'in hangi özelliğinden bahsetmekte:
‘'Arabistan'ın güneyinde Hıcr yani Lahsa yakınındaki Katif şehrine vardık. Orada bir kılavuz bulup haber sorduk. Düşmandan bir haber alamadık.
Buradan Bahreyn'e geçtik. Oranın hakimi olan Reis Murad ile görüştük. Ondan da düşmandan haber sorduk. O da denizde düşman yoktur dedi.
Bahreyn'de ne garip bir hikmettir ki denizciler, tahminen sekiz veya daha fazla kulaç derinlikten, ellerine birer tulum alıp, denize dalarak, dipten ellerindeki tulumu tatlı su ile dolduruyor ve her zaman reis Murad'a getiriyorlardı. O su, yaz günlerinde, bütün diğer sulardan daha soğuk ve hoş olduğu için reis her zaman ondan içiyordu.
Bu acize de saygı göstererek o sudan gönderdi. Hakikaten gayet iyi bir su idi. Hazreti Allah'ın kudretine şan ve büyüklüğüne nihayet yoktur. Allah her şeye hakkıyla hakimdir.
Onlarca (suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiş (birbirine kavuşuyorlar) ayeti (Rahman suresi ayet 19) bunun hakkındadır ve şehre bu ismi vermenin sebebinin bu olduğu inancındadırlar.''
Görüldüğü gibi Seydi Ali Reis eserinde Arapça iki deniz manasına gelen Bahreyn isminin, burada tatlı ve tuzlu suyun bir arada bulunması nedeniyle verildiğine inanıldığını belirtmektedir. Yukarıda sözü edilen Rahman Suresi 19.Ayetin orjinali ise ‘' Merecel bahreyni yeltekıyân (yeltekıyâni)'' şeklindedir.
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ
Bahreyn bu özelliği ile yakın zamanlara kadar dünyanın ilgisini çekiyor hatta belgesellere bile konu oluyordu. Bugün içme suyunun büyük bir kısmı denize yakın yerlerde ki artezyen kuyuları ile sağlanmaktadır.
Kaynak:
1)Mir'at-ül Memalik (Seydi Ali Reis, Hzr:Necdet Akyıldız, sayfa: 37-38, Tercüman yay.)