Lübnan'da 17 Ekim'de “barışçıl devrim” sloganı altında başlayan hükümet karşıtı protestolar, giderek şiddete dönüşmeye başladı.
Protestocular, politikacılar tarafından kaosa neden olmakla suçlanmamak için şiddete başvurmadı; polislere çiçek verdi, tartışmalar düzenledi, ücretsiz mutfaklar kurdu.
Geçtiğimiz aylarda ise bir şeyler değişti. Yeni sloganlar ortaya çıktı: Protestocular, “bu devrim barışçıl değil”, "Evet, bir şeyleri kıracağız” diye haykırmaya başladılar.
Şiddet içermeyen yollarla, Lübnan'ın yozlaşmış mezhepçi güç paylaşımını devirme umudu ortadan kalktı.
Bir önceki hükümet, protestoların başlamasından iki hafta sonra istifa etti; ancak politikacılar hâlâ yeni bir hükümet oluşturulması konusunda tartışıyorlar.
Geçen hafta protestocular, sadece insanların paralarına erişimini kısıtlayan bankaları değil, aynı zamanda kamu mallarını da tahrip ettiler.
Cumartesi günü ordu, başkent Beyrut'un merkezinde sadece silahlar değil, roket güdümlü el bombaları kullanarak konuşlandı ve çevik kuvvet polisi lastik mermi kullanımını artırdı. Her iki tarafta yüzlerce kişi yaralandı.
Bankalardan para çekmekle ilgili kısıtlamalar ve işsizlik artışı halkı etkilemeye başladı.
Bankaların limitleri kısma kararını protestoların başlamasından iki hafta sonra Kasım ayı başlarında uygulamaya koydu. İthalatçılar geçen yaz bir likidite sıkıntısından şikayet ediyorlardı.
Lübnanlı bir TV muhabiri Layal Bou Moussa için, “İnsanlar, bankalardan haftada 100 ya da 200 dolardan fazla çekemediklerini fark ettiklerinde saldırgan oldular. Paralel olarak, güvenlik güçleri tükendi. 90 günden fazla bir süredir aynı yerde bulunuyorlar” dedi.
Protestocuların, 14 Ocak'ta Beyrut'ta işlek bir ticari caddede banka pencerelerini ve ATM'leri ilk kez çökerttiğini belirten TV muhabiri Moussa, “Bankalara saldırmak politikacıları hedef almak gibidir. Birçoğu bankalarda hissedar ”dedi.“
Pazar günü, Beyrut'taki protestocular ayrıca Alfa telekom ağının bir mağazasını ve üst düzey bir çikolatacı olan Patchi'nin bir çıkışını tahrip etti.
Dünya Bankası, Lübnanlıların yaklaşık yüzde 30'unun yoksulluk içinde yaşadığını ve ekonomik durum böyle devam ederse yoksulluğun yüzde 50'ye çıkabileceği uyarısında bulunuyor.
Sokaktaki gösteriler giderek şiddete dönüşürken; siyasilerin de hükümeti kurmada ağırdan alması ülkede büyük tepki çekiyor. Siyasi analistler ise, Lübnan'daki şiddet döngüsünün, ülkeyi her an derin bir kaosa sürükleyebileceği uyarısında bulunuyorlar.
Lübnan'da 'barışçıl' başlayan ve giderek 'şiddete' dönüşen protestolardan görüntüler: