Barzani, PKK'yı Musul Operasyonu'na davet etti mi?
Gazeteci Fehim Işık, Musul Operasyonu'nda taraflar arasında yaşanan son gelişmeler konusunda açıklamalarda bulundu...

Oluşturma Tarihi: 2016-10-20 03:33:34

Güncelleme Tarihi: 2016-10-20 03:33:34

Gazeteci Fehim Işık, IKBY ile Ankara'nın Başika'da Peşmerge ve Sünni milislerin eğitiminde anlaştığı ancak Musul operasyonunu gündeme getirmediği, getirse dahi bunun açıklanmadığı görüşünde. PKK'nın kendi başına Musul'da operasyona girişmeyeceği belirten Işık, "Sünni milislerin hatta Türkiye'nin oraya yönelmesi durumunda tablo değişebilir" yorumunda bulundu.

Sputnik'te yer alan habere göre; Irak yönetimi ve Türkiye arasında Musul operasyonu ve Başika krizi dindirilmeye çalışılırken, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) pozisyonu tartışılıyor. Bağdat'la gerilen retorikte Türkiye'ye daha önce Barzani yönetiminin geçit verdiği argümanı kullanılırken, Musul operasyonunun başlamasıyla Mesud Barzani, “Ankara operasyona katılmak istiyorsa, Bağdat'la anlaşmalı” mesajı gönderdi. Sahada da Irak ordusu ile Peşmerge güçlerinin koordineli hareket ettiği gözleniyor.

'BARZANİ: BİZİM TÜRKİYE'YE DAVETİMİZ YOK'

Türk basınında Musul operasyonu hakkında realiteden uzak, iç kamuoyuna dönük bir tutum sergilendiğini savunan Fehim Işık, Barzani yönetiminin herhangi bir daveti olmadığını anlattı. Işık, şu bilgileri verdi:

"Türkiye, Erbil üzerinden IKBY daveti ile oraya gidecek dendiğinde ben oradaki uzun yıllardır siyasetçiler ve gazetecilerle, bizzat sahadan Peşmergeler ile konuştum. Çok açıkça söylediler KDP'nin yayımladığı bir iç bülten var kendi kadrolarına dönük. O bültende Barzani çok açık kendi kadrolarına söylüyor: Bizim Türkiye'ye hiçbir davetimiz yoktur, hiçbir kadromuzun da bunun üzerinden bir yaklaşım geliştirmesini istemiyor. Sonuçta bu mesele Türkiye-ABD-Irak arasındaki çözülmesi gereken bir meseledir diyor. Deyim yerindeyse Türkiye'de Barzani üzerinden davet beklenirken Barzani orada çok açık bir şekilde böyle bir davetin kendileri üzerinden gitmeyeceğini kendi kadrolarını söylemeye başlamış."

'EĞİTİMİN ÖTESİNDE MUSUL'A OPERASYON SÖZÜ YOKTU YA DA AÇIKLANMADI'

Türk askerinin Irak'ta 1995 yılından bu yana bölgede BM kararıyla bir resmi varlığı olduğunu hatırlatan Işık, “Sürekli asker veya askeri teçhizat gönderiliyor oraya. Başika'ya gidiş de bizzat Güney Kürdistan veya Barzani'nin tek başına verdiği bir karar değil, en nihayetinde o bölgede Haşdi Vatani ile ilgili, diğer Sünni kesimlerle ilgili. Benim kanaatim o ki, bir şekilde Türkiye'nin talebi üzerine askeri eğitim amaçlı olmasını değerlendiriyorlar. Ki o dediğim bültende bu da var. Barzani Başika'ya gelişinde demişti ki, burada tek bir hedef var o da Sünni milisler ve Peşmergelerin eğitilmesi anlaşılmıştı. Onun dışında Musul'da ortak müdahalede bulunacağız sözümüz hiçkimseye yoktu. Olduysa da açık değildi” değerlendirmesi yaptı.

'BARZANİ HUKUKSAL KOŞULLARININ FARKINDA'

Musul operasyonunun askeri boyutundan öte, 100 yıldan beri yaşanan sorunların bugün yeniden masaya gelmesiyle, Türkiye'nin devre dışı kalmak istemediğini belirten Işık, Ankara'nın her ne şekilde olsun orada bizzat işin içerisinde olmak istediğini ifade etti:

"Erdoğan da bunu zaten çok açık bir şekilde söylüyor. Yani orada Musul meselesinin ve Kerkük'ün yeniden tartışmaya açılmasıyla haliyle Türkiye böyle bir politika izliyor. Ama Kürtler açısından baktığımızda, ki buna KDP de dahil, 100 yıl önceki meseleyi bugün tekrar masaya gelirken, tam da yüz yıl önceki hatalarla, yeniden çözüme götürebilecek bir yaklaşım olmayacaklarını görmek lazım. Sonuçta Barzani bir bölgenin başkanı ve aynı zamanda işin hukuki boyutunu da bilen bir siyasetçi. Bölgesel yönetimin başkanı olarak, Türkiye'yi davet edip böyle bir girdabın içerisine çekecek hukuksal koşulları olmadığının farkında.”

'SİYASİ SORUNLARIN İZİNE SAHADA RASTLANMADI'

Operasyon sırasında siyasi cephedeki sorunların sahaya yansımadığını belirten Işık, "Örneğin bugün Irak parlementosu toplandı ama Süleymaniye'de toplandı. 62 tane vekil toplandı. KDP ve yanlısı parlementerler o toplantıya dahil olmadılar. Bu ciddi bir siyasal soruna işaret ediyor tabi. Alabildiğine siyasi sorunlar var ama bu sorunlar çözülebilmiş değil. Ama cephedeki duruma baktığımızda siyasal sorunların zerresi bile şu ana kadar askeri operasyonlara yansımış değil” tespitinde bulundu.

'ÇÖZÜM HALKLARI TEMSİL EDEN GÜÇLERİN İRADESİ'

Irak'taki sorunun çözümü için en önemli kaynağı “halkları temsil eden güçler” olarak işaret eden Işık, mevcut tablonun bundan uzak olduğuna işaret ederek “2005 yılında Irak'ta anayasa hazırlandığında itilaflı bölgelerle ilgili referandum kararı aldı. Ama Nuri Maliki Şii ağırlıklı bir yönetimi benimseyip Sünnileri ve Kürtleri baskı altına almaya bir politika geliştirdiği için bunların hiçbiri yaşama geçmedi ne yazık ki. Kürt bakanlar da vardı ama etkili değillerdi. Bağdat parlementosunun 70 vekilinin Bağdat'ın politikasını yönlendireceğini söylemek güç. Orada zaten işleri yürütürken bir şekilde koalisyon biçimde yürütüyorlardı. Yani siyaseten uzlaştıklarını parlementodan geçiriyorlardı. Parlementodaki çoğunluk üzerinden değil” dedi.

'SÜNNİLER KENDİNİ İFADE EDEMEDİĞİ İÇİN IŞİD'E EKLEMLENDİ'

Kürtlerin 3 bölgeli Irak önerisini hatırlatan Işık, Irak'ta Sünni bir yapı kurmanın siyasi olarak bir bazı belirsizlikleri ortadan kaldırabileceğini belirterek şu noktaya dikkat çekti:

"Sonuçta Sünnilerin de kendini ifade edebilecekleri bir yönetim biçimini benimsemek lazım. Bu yapılmadığı için Sünnilerin bir çoğu IŞİD ile birlikte konum aldı. Oradaki Hristiyanlar da Asuriler de kendilerini bu yapılar içerisinde ifade edebilmeli. Bunun için oradaki halkların irade olarak bir duruş sergilemesi lazım. Ama Orta Irak, petrol açısından en zengin bölgelerden biri. Bu da onlar için bir zorluk. Yani bu siyasi askeri değil sadece ekonomik de bir meseledir. Musul sonrasında bu paylaşımda karışıklık olabilir ama öncelikli mesele IŞİD. IŞİD'e kitlenmişler ama hepsi de bu işi siyaseten çözmenin hazırlıklarını yapıyorlar. Bir şekilde masada en güçlü olabilmek için sahada da en güçlü pozisyonu üretebilmek lazım. Kürtler siyasi olarak da askeri olarak da bir adım öndeler. Yani şu anda görünen iki güç, Irak ve Peşmerge ordusu operasyonu götürüyor ama benim kanaatim o ki diğer güçler de bir şekilde ileride yer alacaklar” saptaması yaptı.

'PKK MUSUL'A KENDİ BAŞINA GİRMEYE KALKMAZ'

PKK'nın Musul operasyonu kapsamında, kendi başına hareket edip operasyona girişmeyeceğini savunan Işık, “Başından beri özellikle Kerkük bölgesinde onlar vardı ve Peşmerge ile birlikte hareket ettiler. Ama Peşmergeler daha çok KYB'ye yakın Peşmergeler. Şengal bölgesinde de bugüne kadar varlıklarını sürdürüyorlar. Ama şunu yapmazlar, kendi başlarına biz mutlaka buraya gireceğiz demezler. Ama bulundukları noktaları öncelikle kontrol ederler. Ancak ileride aksiyoner tutumlar gelişirse, Haşdi Şabi'nin, Türkiye'nin desteklediği Sünni milislerin hatta Türkiye ordusunun oraya yönelmesi durumunda oradaki tablo değişebilir. Ama şu aşamada esas güçler Irak ordusu ve Peşmerge. Bunların dışındaki diğer yapılar da buna razı olmuş. Barzani ile birlikte Türkiye, Şengal'e yönelik bir operasyona girme işine girmezler. Bu dönem içinde ben Kürtlerin kendi içerisindeki çelişkileri çözmeye yönelik adım atacaklarına inanıyorum. Çünkü aksi durum yalnızca Kürtleri değil tüm bölgeyi olumsuz etkileyecek" değerlendirmesinde bulundu.