Aynı zamanda mevcut Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın da damadı olan Basil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ile Lübnan arasındaki iş birliği ve partisinin yaklaşık 15 yıldır ortağı olduğu Hizbullah ile ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye öyle bir ülke ki çok iyi ilişkilere sahip olmamız gerekiyor"
Türkiye'nin bölgedeki önemli büyük ülkeler arasında yer aldığını kaydeden Basil, "Ortak çıkarlarımızın olduğu bir bölgede yaşıyoruz. Türkiye öyle bir ülke ki çok iyi ilişkilere sahip olmamız gerekiyor. Böyle ilişkilerimiz zaten mevcut ve bunu da korumalıyız. Bu, Lübnan için çok stratejik." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin "yenilenebilir" enerji konusundaki tecrübeleri
Lübnan'ın geçen yıldan bu yana çok ciddi anlamda enerji krizi yaşadığını ve Türkiye'nin de özellikle "yenilenebilir" enerji hususunda önemli tecrübeleri olduğunu hatırlatan Basil, şunları kaydetti:
"Bizim planlarımız çerçevesinde Türkiye bu konuda (enerji krizi) çözümler sunabilir. Ağır eleştirilere rağmen (elektrik üreten Türk gemilerini getirtmek) Enerji Bakanı iken benim yaptığım bir işti. Bana yöneltilen asılsız iddialar nedeniyle çok büyük bedel ödedim. Ancak o dönem Lübnan için bu çok iyi bir çözümdü. Elektrik üreten Türk gemilerini ülkeye getirtmiştik. Üretim maliyeti çok ucuzdu. Bunun yanında Türkiye'nin uluslararası alanda diğer ülkelerle yarışabileceğine de inanıyoruz. Lübnan'a enerji sağlanması çerçevesinde, Türk şirketlerinin diğer uluslararası şirketlerle de rekabete girme kabiliyeti var. Buna yenilenebilir enerji ve diğer sektörler dahil. Evet, iş birliğimizin olması gerekiyor."
Özgür Yurtsever Hareketine "Hizbullah" suçlaması
2006'da dönemin Özgür Yurtsever Hareketi Genel Başkanı ve mevcut Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah arasında siyasi ittifak kurmaya, koalisyon hükümetinde yer almaya ve ortak hareket etmeye yönelik "Mar Mikail Anlaşması" imzalandı.
Ülkede özellikle Sünniler ve bazı Hristiyanlar, bu anlaşma nedeniyle Özgür Yurtsever Hareketini "Hizbullah ile hareket ederek Lübnan'ı başarısız ülke" konumuna getirmekle suçluyor.
Basil'den "Hizbullah'ın dışlanmasını istemedik" mesajı
Basil, "Mar Mikail Anlaşması nedeniyle pişman olup olmadığı" yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:
"Anlaşmamızın esası Hizbullah'ın dışlanmasından kaçınmaktı. Ülkede herhangi bir tarafın dışlanması direkt savaş olmasa da bir çatışmaya dönüşebilirdi. Bu maksatla Hizbullah ile yine olsa anlaşma yapardık. Ülkede hiçbir bileşenin dışlanmasına müsaade etmiyoruz, bu Hizbullah ya da Müstakbel (Sünni) ya da herhangi bir parti olsun fark etmez. Olası bir dışlanma büyük bir iç savaşı beraberinde getirecektir. Bunun önüne geçilmesi için mümkün olabilecek her şeyi yaparız."
"Hükümeti kim kurarsa kursun, Emel ve Hizbullah'ı dahil etmeli"
Hizbullah'ın içinde bulunduğu koalisyon hükümetlerine sadece kendilerinin değil ülkedeki tüm bileşenlerin katıldığını hatırlatan Basil, şöyle konuştu:
"Hükümeti kim kurarsa kursun, (Şii parti) Emel ve Hizbullah'ı dahil etmelidir. 'Hizbullah'ı dışarı atacağız' diye uluslararası toplum ve Lübnanlılara yalan söylemeyelim ve Hizbullah'ı dışlayacağımızı iddia etmeyelim. Ülkede Hizbullah'ın milletvekilleri olduğu müddetçe, bunun gerçekleşmesi mümkün değil. Hizbullah; Meclisin, hükümetin ve ülkedeki karar mekanizmasının bir parçası olacaktır. Bu nedenle dışlamak yerine biz kucaklama fikrini benimsedik."
Hizbullah'a "yozlaşmış siyasi kesime karşı yanımızda durmadı" eleştirisi
"Hizbullah'ı dışlamama niyetlerinin suistimal edilip edilmediğine" ilişkin soruya ise Basil, şu yanıtı verdi:
"Hizbullah'ın bu niyetimizi iyi amaçla kullandığı kanaatindeyiz. Mesela, ülkeyi İsrail'in saldırılarından kurtardı. DEAŞ ile mücadele etti. Ancak bu anlaşma kapsamında gerçekten yolsuzlukla mücadele etmeyerek bazı yanlışlar da yaptığını söyleyebiliriz. Ülkedeki yozlaşmış siyasi kesime karşı tam olarak yanımızda durmadığını belirtebiliriz."
"Hizbullah ile anlaşmamızı gözden geçiriyoruz"
Hizbullah ile gelinen son aşamaya değinen Basil, "Şu anda Hizbullah ile anlaşmamızı gözden geçiriyoruz. Eğer herhangi bir aşama kaydedilmezse zaten halk bu anlaşmayı ölü sayacaktır. Olumlu bir netice elde etmek için bunu yeniden canlandırmak bizim sorumluluğumuzdadır." ifadelerini kullandı.
