Berlin'de gayriresmi Kıbrıs görüşmesi
Birleşmiş Milletler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rus Yönetimi'nin katıldığı gayriresmi Kıbrıs görüşmesi Berlin'de yapıldı.

Oluşturma Tarihi: 2019-11-26 07:32:41

Güncelleme Tarihi: 2019-11-26 07:32:41

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres  ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen üçlü gayriresmi Kıbrıs görüşmesinde bir araya geldi.

Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamada bulunan Akıncı, görüşmede Kıbrıs konusunun enine boyuna değerlendirildiğini ifade etti.

Akıncı, Berlin'e gelirken yaptığı açıklamaya da atıfta bulunarak, ''Buradan Kıbrıs'a iyi haberlerin ulaştırılmasını temenni etmiştim. Kanaatimce bugün burada atılan olumlu bir adımdır.'' dedi.

Kıbrıs sorunundaki son süreci rayından çıkmış bir trene benzeten Akıncı, ''Rayından çıkmış görünen treni doğru rayına yeniden yerleştirdiğimizi düşünüyorum. Sadece rayına yerleştirilmiş olması yeterli değil, çözüm istasyonuna doğru yol alması ve oraya varmasının temini için el birliğiyle çalışılması gerektiği kanaatindeyim.'' değerlendirmesinde bulundu.

''BM GENEL SEKRETERİ GUTERRES'İN SÜRECE KATKISI ÖNEMLİ''

Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Genel Sekreteri Guterres'in sürece katkısının önemine işaret ederek, “Hatırlanacağı gibi Crans Montana'da yaşananlardan sonra, iki yılı aşkın bir süredir Genel Sekreter sürece doğrudan dahil olmakta isteksiz davranmıştı. Bir yıl kadar önce (BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi) Sayın Jane Holl Lute'u görevlendirmiş ve referans kavramlarının oluşması için bir çalışma başlatılmıştı. Kendisi doğrudan devreye girmeyi de gerekli gördü.'' diye konuştu.

Guterres'in devreye girmesinin önemli nedenleri olduğunu değerlendirdiğini dile getiren Akıncı şöyle devam etti:

''Bu nedenlerden bir tanesinin Doğu Akdeniz'de yaşananlar olduğunu düşünüyorum. Doğal gaz kaynakları nedeniyle Rum tarafının tek yanlı girişimleri nedeniyle bir gerginlik yaşanıyor. Bu gerginliğin aşılması için Kıbrıs sorununun çözümünün ne kadar önemli olduğunu Genel Sekreter de değerlendiriyor. Bu çerçevede yeniden Kıbrıs konusuna eğilmeyi gerekli gördü. Biz de bu sürece katılımından memnunuz, devam etme kararlılığı olduğunu görüyoruz. Henüz tümüyle tamamlanmamış referans kavramlarının sonuçlandırılmasında Kıbrıslı liderler garantör ülkelerle de istişare ederek 5 artı BM şeklinde formule edilen beşli konferansın uygun bir şekilde toplanabilmesi için hazırlık sürecini sürdürecek. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Genel Sekreter'in süreçteki devamlılığı önemlidir.''

BM tarafından kamuoyuna yansıyan açıklamada, stratejik anlaşma hedefinin altının çizilmesinin önemli olduğuna işaret eden Akıncı, sürece ve modaliteye ilişkin söylenenlerin de anlamlı olduğunu kaydetti.

ARTIK UZAYIP GİDEN SÜREÇ SÖZ KONUSU OLMAYACAK

Aşamalandırılmış, anlamlı ve sonuç odaklı bir müzakere sürecinden ve stratejik bir anlaşmayı hedefleyen bir süreçten söz edildiğini aktaran Akıncı, artık uzayıp giden bir sürecin söz konusu olmayacağını söyledi.

Bu süreçte Kıbrıs'ta siyasi partilerin yanı sıra sivil toplumun mutlaka devrede olması gerektiğinin altını çizen Akıncı, ''Kıbrıs adasında her iki toplumun da özgür toplumlar olarak barış ve huzur içinde, eşit ve güvenlik içinde, birbirine tahakküm etmeden yaşayabilecekleri ve bu yeni yaklaşım içerisinde Türk-Yunan dostluğuna da katkıda bulunabilecekleri, Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerine katkı yapabilecekleri yeni bir dönemi başlatmaları mümkündür. Çünkü bulunacak çözüm, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı federal bir çözümdür. Bunun asıl sahipleri ve bunu yaşanır kılacak olanlar, iki toplum, iki halktır. Bunu ne kadar benimser, ne kadar sahip çıkarlarsa bu çözüm o kadar yaşam bulacaktır." diye konuştu.

''BEŞLİ KONFERANSIN GELECEK YIL SONUNA KADAR YAPILACAĞINDAN TEREDDÜDÜM YOK''

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, beşli konferansın tarihi konusuna ilişkin ise gelecek yıl sonuna kadar konferansın mutlaka yapılacağından tereddüdü bulunmadığını söyledi.

Beşli konferans ile ilgili inisiyatifin Genel Sekreter'in yürüteceğini ve herhangi bir tarih telaffuz etmediğini vurgulayan Akıncı, ''Üç garantör ülke, iki Kıbrıs toplumu artı BM, gayrı resmi toplantı için hazırlık yapacak. Bu hazırlıklar sonrası tarih belli olacak." dedi.

Akıncı, Kıbrıs'ta çözüme ilişkin bir sonuç olmaması durumunda Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginliklerin istenmeyen noktalara gidebileceği uyarısında bulunarak, ''Bölge istikrarı ve barış için hiç de iyi olmaz. Genel Sekreter görevi gereği barış sürecine katkı yapmak durumundadır. Tereddüdüm yok, önümüzdeki yıl sonuna kadar mutlaka bu konferans toplanır.'' ifadelerini kullandı.

Kıbrıs'ta federasyon konusunun sorulması üzerine BM zemininde bir çalışma söz konusu olduğunu kaydeden Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Güvenlik Konseyi'nin defalarca altını çizdiği, aldığı kararlardır. İki toplumun altında imzası bulunan mutabakatlar söz konusudur. Denktaş-Makarios süreçlerinden bugüne üzerinde mutabık kalınan uzlaşılar, Cran Montana'ya kadar gelinen noktada varılan uzlaşılar vardır, BM parametreleri çerçevesinde. Bunlar hep iki eşit toplum federasyondur. Genel Sekreter'in açıkladığı formül de budur. Bunun dışında elbet farklı düşünceler olabilir, buna kimse bir şey diyemez, herkes fikrini söyleyebilir. Ama BM nezdinde resmi olarak halkından aldığı yetkiyle KKTC liderinin yürüttüğü müzakere sürecinin zemini, iki kesimli, iki toplumlu federasyondur.'' 

Cumhurbaşkanı Akıncı, AA muhabirinin görüşmede Rum tarafının tutumuna ilişkin sorusu üzerine, son dönemlerde asıl üzerinde durdukları konunun BM parametrelerine sıkı sıkıya bağlı kalan Kıbrıs Türk tarafının bu pozisyonunun dünyaca ve özellikle BM tarafından iyice algılanmasını sağlamaya yönelik olduğunu ifade etti.

Akıncı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Sayın Anastasiades ile Kıbrıs'ta ya da buralarda anlaşabildiğimiz ve anlaşamadığımız konular olur. Bizim ısrarla üzerinde durduğumuz ve özellikle son iki yıldan bu yana hep Kıbrıs Türk tarafının ısrarla ve istikrarlı bir şekilde BM parametrelerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, bunun dışına taşan tarafların bunun içine çekilmesinin gerekli olduğunu, burada BM'ye de görev düştüğünü anlatmak ve bunun gereğini istemek oldu. Memnuniyetle şunu müşahede ettiğimi ifade etmek isterim ki, Genel Sekreter bunun bilincinde. Bu gibi durumlarda katkı yapmaya da hazır gördük kendisini. Bundan sonraki süreçte elbette liderlerin rolü önemli. Kıbrıs Türk halkının da Rum halkının da liderlikleri toplumlarını çözüme, barışa hazırlamalı. Mesajlarını o çerçevede vermeli, siyasi eşitlik nedir? etkin katılım nedir? Bunların federasyon çerçevesinde ne anlama geldiğini kendi toplumlarına anlatmak gerekir. Buradaki çalışmalarımız bu çerçevede gelişti."