Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer, İdlib'de kimyasal silah kullanımından dolayı ABD'nin füzelerle vurduğu Beşşar Esed rejiminin geleceğiyle ilgili, "Kendi halkına karşı kimyasal silah kullanan bir yönetimin ülkesine barış getirmesi mümkün olamaz. Esed iktidarda olduğu sürece barışın hâkim olduğu bir Suriye mümkün olamaz" dedi.
Spicer, Beyaz Saray'daki günlük basın brifinginde, ABD'nin Suriye'ye verdiği kimyasal silah tepkisi ve Esed rejimin geleceğine ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Kendi halkına karşı kimyasal silah kullanan bir yönetimin ülkesine barış getirmesinin mümkün olamayacağını vurgulayan Spicer, "Esed iktidarda olduğu sürece barışın hâkim olduğu bir Suriye mümkün olamaz" diye konuştu.
ABD'nin 2. Dünya Savaşı'nda bile kimyasal silah kullanmadığını ifade eden Spicer, "Hitler bile kimyasal silahlar kullanacak kadar alçalmamıştı" ifadelerini kullandı. Spicer, daha sonra sözlerini düzeltme ihtiyacı hissetti. Kastının "Hitler'in Esed gibi aynı yöntemle kendi halkına sarin gazı kullanmadığını" ifade etmek olduğunu belirten Spicer, daha sonra yazılı bir açıklama yaparak sözlerinin Holocaust ile karşılaştırılmaması gerektiğine vurgu yaptı.
"RUSYA, TARİHİN YANLIŞ TARAFINDA DURUYOR"
Esed rejimine her türlü desteği veren Rusya'yı "tarihin yanlış tarafında" durmakla suçlayan Spicer, "Rusya, Kuzey Kore, Suriye ve İran'la yan yana duruyor ve Rusya hariç diğerleri başarısız devletler. Bu durumda Rusya'nın kendini (uluslararası toplumdan) izole ettiğine şüphe yok" dedi.
Spicer, Esed rejiminin halihazırda kimyasal silahlara sahip olmaması gerektiğini ve ilgili anlaşmaya Rusya'nın da imza attığını hatırlatarak, Moskova'nın Şam üzerindeki etkisini, kimyasal silahların bir daha kullanılmamasına harcaması gerektiğini söyledi.
ABD'nin Ortadoğu'daki birinci önceliğinin halen IŞİD'i yenmek olduğunu vurgulayan Spicer, "İkinci olarak, eğer Rusya ve diğerlerinin katkısıyla siyasi bir ortam oluşturulabilirse Suriyeliler kendilerine bir lider seçebilirler" ifadelerini kullandı.
SADDAM HÜSEYİN-ESED KARŞILAŞTIRMASI
Spicer, zamanında Irak lideri Saddam Hüseyin'in kimyasal silah kullandığı için ABD tarafından devrilmesi gerektiğinin düşünüldüğünü belirtilerek, şimdi neden Esed rejimi için aynı durumun geçerli olmadığının sorulması üzerine, "Bu soru bizim (Suriye'de) yeni bir lider istemediğimizi varsayıyor gibi. İki gündür peş peşe açıkça şunu söylüyoruz; Esed'in iktidarda olduğu bir gelecekte barışçıl ve istikrarlı bir Suriye görmediğimizi söylüyoruz" diye konuştu.
Spicer ayrıca, Rusya'nın İdlib'deki kimyasal silah saldırısından haberinin olup olmadığına ilişkin Amerikan istihbarat birimleri arasında bir mutabakat olmadığını söyledi.
Sözcü Spicer, Pazartesi günkü basın brifinginde Esed rejiminin kendi halkına "kimyasal silahlar ve varil bombaları" ile saldırıyor olmasına vurgu yapmış, "varil bombası" ifadesini ilk kez kimyasal silahlarla yan yana kullanmıştı. Bu brifingde konu gündeme gelmezken, Beyaz Saray'dan da henüz bu konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı.
"KUZEY KORE'NİN EYLEMLERİ TOLERE EDİLEMEZ"
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kuzey Kore'yi hedef alan son açıklamalarını da değerlendiren Spicer, "Başkan (Trump), Kuzey Kore ile ilgili ne yapacağını açıklayacak değil ama tüm seçenekler masada. Kuzey Kore'nin eylemleri tolere edilebilecek adımlar değildir" yorumunu yaptı.
Trump'ın geçen hafta Florida'da bir araya geldiği Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmesinde de Kuzey Kore'nin konuşulduğunu hatırlatan Spicer, "Çin'in Kuzey Kore üzerinde ekonomik ve siyasi etkisi var, bunu kullanabilirler" dedi.
ABD Başkanı Trump, "Kuzey Kore belâsını arıyor" demiş, "Çin bu konuda bize yardım ederse ne âlâ. Etmezse biz kendimiz çözeriz" ifadelerini kullanmıştı.
UÇAKTAN ATILAN YOLCU
Spicer, Amerikan United havayollarının bir yolcuyu uçaktan zorla indirmesiyle ilgili soruya ise, "Çok talihsiz bir durum ancak devam eden soruşturmalar var" sözleriyle yanıt verdi. Yolcunun zorla indirilmesini gösteren videonun ABD Başkanı Donald Trump tarafından da izlendiğini düşündüğünü söyleyen Spicer, "Eminim izleyen herkes rahatsız olmuştur" değerlendirmesini yaptı.