Bilim insanları yaz aylarının serinleten meyvesi karpuzun tartışmalı kökenini sonunda belirledi.
Yeni genetik çalışmasında karpuzun daha önceden düşünüldüğü gibi Batı Afrika'dan değil, Doğu Afrika'dan köken aldığı anlaşıldı.
Arkeologlar, kısa bir süre önce Mısır'da 4 bin 300 yıl önceden kalma bir mezarın duvarında diğer meyvelerle birlikte karpuz çizimi keşfedilmişti.
Bu antik çizim, karpuzun yabani atalarının Afrika kıtasında ortaya çıktığını düşünen bilim insanlarını şaşırtmıştı. Bu meyve binlerce yıl önce Nil deltasına nasıl ulaşmıştı? Batılı mı doğulu mu?
Meyveye dair öne çıkan teorilerden biri, Batı Afrika'da tohumları için yetiştirilen egusi karpuzunun, modern karpuzun atası olduğunu öne sürüyordu. Buna göre karpuz Batı Afrika kökenliydi.
Ancak pazartesi günü hakemli bilimsel dergi PNAS'ta yayımlanan araştırma, Doğu Afrika ülkesi Sudan'a özgü küçük, yuvarlak Kordofan karpuzunun genetik açıdan modern karpuzla çok daha yakın akraba olduğunu ortaya koydu.
Bulgular, karpuzun aslında Doğu Afrikalı olduğu anlamına geliyor. Ayrıca Kordofan, Mısır'dan çok uzakta olmadığı için söz konusu mezarda tespit edilen karpuz resmi de açıklığa kavuşuyor.
Fotoğraflarda Kordofan karpuzu ve Mısır'da keşfedilen çizim görülüyor (The New York Times)
Yaklaşık 15 santimetre genişliğinde, içi beyaz, dışıysa hafif çizgili ve yeşil olan Kordofan karpuzu, Sudan'da çiftçiler tarafından uzun süredir yetiştiriliyor.
Aslında 1800'lerin sonlarında bir Alman botanikçi, bu meyvenin modern karpuzun atası olabileceğini yazmıştı. Daha sonra, Sovyet bilim insanları da bu teori üzerinde çalışmıştı.
Karpuz cinsinin çoğu üyesi, acı bir içeriğe sahip. Ancak Kordofan karpuzu tatlı. Bu da onun veya atalarından birinin modern karpuzun kökeni olabileceğini düşündürüyordu.
Keşfin ardındaki bilim
Yeni makaleye katkı koyan araştırmacılar, 7 karpuz türünün genomlarını diziledi. Genetik analiz, Kordofan karpuzunun, Batı Afrikalı egusi karpuzuna veya diğerlerine kıyasla modern karpuzla daha fazla örtüştüğünü ortaya koydu.
Birleşik Krallık'taki Sheffield Üniversitesi'nden botanikçi ve makalenin ortak yazarı Guillaume Chomicki, "Bunun modern karpuzun en yakın akrabası olduğuna gerçekten eminiz" dedi.
Dr. Chomicki ve meslektaşları, insanların yabani karpuzları nerede ve ne zaman daha yenilebilir bir forma soktuğunu belirlemeyi hedefliyor.
Araştırmacılar bu amaçla Afrika'nın arkeolojik alanlarında bulunan karpuz tohumlarının genomlarını dizilemeyi planlıyor.
Kaynak: Independent Türkçe