Dolar

34,2271

Euro

37,2249

Altın

2.994,53

Bist

8.793,61

Bilim insanları, ‘Kıyamet Günü Buzulu’ndaki ‘korkutan’ gelişmeyi duyurdu!

Antartika'nın ‘Kıyamet Buzulu’ olarak adlandırlan ‘Thwaites Buzulu'nda küresel ısınma nedeniyle meydana gelen çatlakların giderek genişlediği açıklandı. Bilim insanları yaşanan bu olumsuz gelişme için, 'Bu, hepimizin çok endişelenmesi gereken türden bir şey' dedi.

2 Yıl Önce Güncellendi

2023-02-16 10:22:22

Bilim insanları, ‘Kıyamet Günü Buzulu’ndaki ‘korkutan’ gelişmeyi duyurdu!

Bilim insanları, dünyanın en geniş buzulu olan Antarktika'nın ‘Kıyamet Buzulu' lakaplı geniş Thwaites Buzulu'nda meydana gelen ‘korkutan' gelişmeyi duyurdu.

Nature dergisinin haberine göre, ‘Thwaites Buzulu'ndaki gelişmeyi inceleyen bilim insanları, küresel ısınma yüzünden meydana gelen sıcak suyun, buzulun zayıf noktalarına sızdığını ve erimeyi kötüleştirdiğini söyledi.

Kabaca Britanya büyüklüğünde olan Thwaites Buzulu'nun erimesi yüzünden küresel deniz seviyesinden 3 metrelik daha yükselme potansiyeline sahip olması, komşu buzulları da istikrarsızlaştıracağı öne sürüldü.

Bilim insanları, erimenin sürmesi halinde denize kıyısı olan yerlerde deniz taşmaları meydana gelebileceği konusunda uyarıda bulundu.
13 ABD'li ve İngiliz bilim insanından oluşan bir ekip, 2019'un sonlarında ve 2020'nin başlarında buzulda yaklaşık altı hafta geçirdi.

inceleme1
Icefin olarak bilinen bir su altı robot aracı, demirleme verileri ve sensörler kullanarak, buzun buzuldan kaydığı ve okyanusla ilk kez buluştuğu buzulun topraklama hattını izlediler.

"Hepimizin endişelenmesi gerekir"

incelme Batı Antarktika'daki buz kütleleri hiç olmadığı kadar inceldi.

Cornell Üniversitesi merkezli bilim adamı Britney Schmidt liderliğindeki araştırmacılar, sıcak suyun yarıklara ve teras olarak bilinen diğer açıklıklara doğru ilerlediğini, yılda 30 metre (98 fit) veya daha fazla yanal erimeye neden olduğunu buldular.

Schmidt, Reuters'e yaptığı açıklamada ise, "Sıcak su buzulun en zayıf bölgelerine giriyor ve onu daha da kötüleştiriyor. Bu, hepimizin çok endişelenmesi gereken türden bir şey" dedi.

Bulguları değerlendiren bilim insanı Schmidt de, buzulun topraklama hattının yakınında yılda yaklaşık beş metre (16 fit) erime gösterdiğini dikkat çekerek, erimenin hala ciddi bir endişe kaynağı olduğunu söyle
Oregon Eyalet Üniversitesi buz bilimcisi Erin Pettit ise, Thwaites'in üç şekilde eridiğini belirtti:
"Buzul, okyanus suyuyla aşağıdan eriyor. Buzulun kara kısmı, deniz tabanına bağlandığı yerdeki tutuşunu kaybediyor bu nedenle büyük bir yığın okyanusa çıkıp daha sonra eriyebilir.

Son olarak da Thwaites'in buz sahanlığı, hasarlı bir araba ön camı gibi yüzlerce çatlak oluşturacak şekilde kırılıyor. Bu sadece bir yıl içinde oluşacak 10 kilometre uzunluğundaki çatlaklar sebebiyle en tehlikelisi."
Araştırmacılar, buzulun küresel deniz seviyesi yükselişinin yüzde 4'ünden sorumlu olduğunu ve daha fazla buz kaybetmesine neden olan koşulların hızlandığını belirtiyor. ‘Kıyamet Günü Buzulu'
tamamen erirse ne olur?

buz2

Buzulbilimciler, Thwaites'i dünyadaki "en önemli" ve "en riskli" buzul olarak tanımlıyor. Hatta bazıları bu buzulu "kıyamet günü" olarak adlandırıyor.

Devasa boyutlardaki bu buzulun yüzölçümü aşağı yukarı Britanya adası kadar.

Dünyada deniz suyu seviyesindeki yükselişin yüzde dördü bu buzuldan geliyor. Tek bir buzul için bu çok ciddi bir oran.

Uydu verileri, erime hızının da giderek arttığını gösteriyor.

Bu buzulun tamamen erimesi halinde, deniz seviyesinin de yarım metreden fazla yükseleceği tahmin ediliyor.

Ve Thwaites, tamamı erimesi halinde deniz seviyesini üç metre daha artırma potansiyeli bulunan devasa Batı Antarktika Buz Tabakası'nın tam merkezindeki kilit taşı gibi bir konumda bulunuyor.

Thwaites neden önemli?

iki

Batı Antarktika, dünyanın en fırtınalı kıtasının en fırtınalı noktasında yer alıyor.

Thwaites de Antarktika standartlarında bile oldukça ücra bir yerde bulunuyor. Bu buzulun en yakın araştırma istasyonuna mesafesi 1600 kilometre.

Bugüne kadar buzulun en uç noktasına sadece dört kişi ulaşabildi. Bu kişiler de bu yıl yapılan araştırma için gönderilen öncü ekibin üyeleriydi.

Ancak, bilim insanları için bu buzulda tam olarak neler yaşandığının anlaşılması, ileride deniz suyu düzeylerinin nasıl yükseleceğini doğru tahmin edebilmeleri açısından kritik önem taşıyor.

Antarktika'da bulunan buz, dünyadaki temiz su kaynaklarının yüzde 90'ını oluşturuyor. Kıtadaki buzun yüzde 80'i de doğuda yer alıyor.

Doğu Antarktika'daki buz kütlesinin ortalama kalındığı yaklaşık 1,6 kilometre ve oldukça yüksek bir noktada bulunuyor. Buradaki buzların bir kısmının milyonlarca yıldır burada olduğu düşünülüyor.

Ancak Batı Antarktika'daki durum çok daha farklı. Buradaki kütleler, Doğu'ya kıyasla daha küçük olmasına karşın halen oldukça devasa boyutlarda. Dahası, değişimlere karşı riski de daha yüksek.

Doğu'nun aksine yüksek rakımlı bir yerde bulunmuyorlar. Aslında tabanı, deniz seviyesinin altında yer alıyor. Eğer burada buz olmasaydı, üzerinde birkaç ada olan derin bir okyanus parçası olurdu. Thwaites deniz tabanının üzerinde duruyor

kirilma4

Bilim insanlarının Thwaites konusunda kaygılı olmasının nedeni deniz tabanının aşağı doğru kayıyor olması. Bu da, buzulun iç kesimlere ilerledikçe giderek daha da kalınlaştığı anlamına geliyor.

En derin noktada, buzulun tabanı, deniz seviyesinin yaklaşık 1,6 kilometre altında ve suyun üzerinde de yaklaşık bir bu kadarlık buz kütlesi bulunuyor.

İlk tespitlere göre, buzulun denizin içine ileriye doğru uzanan uç kısmının altındaki boşluğa ılık okyanus suları ulaşıyor ve bu alttaki kısmı eriterek, oyulmasına neden oluyor.

Buzulun altı eridikçe üstteki kütleyi tutan yapı da zayıflıyor.

Bu durum, üçgen bir peynir dilimini sivri ucundan başlayarak kesmeye benziyor. Geriye doğru ilerledikçe kesilen parçanın boyutları da büyüyor. Üstelik bu durumun yol açtığı tek sonuç bu da değil.

Yer çekimi nedeniyle buzullar da dümdüz bir zeminde durmak ister. Buzulun ön kısmı eridikçe, arkasındaki kütle de ağırlığıyla birlikte ileriye doğru iter.

Dr. Riverman bu durumu, buz kütlesinin "iteklemeye başlamak" istemesiyle açıklıyor. Dr. Riverman'a göre, buz uçurumu ne kadar yüksek olursa "itekleme" isteği de o kadar yüksek oluyor.

Buz kütlesi eridikçe, içindeki buzun da denizin üstünde yüzmeye başlaması da o kadar hızlı oluyor.

Dr. Riverman, "Bu süreçlerin çok daha hızlanmasından endişe ediliyor. Bu, bir kısır döngüye dönüşmüş durumda" dedi. Yılda üç kilometrelik buz denize kopuyor

kirilma11

Burada da iklim değişikliği kendini gösteriyor.

Bilim insanları, Pasifik Okyanusu'nun ısındığını ve Batı Antarktika kıyılarındaki rüzgar biçimleri değişiklik göstermeye başladığını söylüyor. Bu da dipteki ılık suyun, kıta sahanlığının üzerine çıkıyor.

Araştırma bölgesindeki en kıdemli bilim insanlarından New York Üniversitesi'nden okyanusbilimci David Holland, "Derindeki ılık kutup çevresi suyu, 1-2 derece sıcaklığındaki üstteki sudan sadece birkaç derece daha ılık olmasına karşın, bu buzulun erimesine neden oluyor" dedi.

Hem iklim hem de coğrafi koşullar, buzulun yavaş yavaş zayıflamasına, kırılmasına ve parçalanmasına yol açıyor.

Bazı yerlerde, büyük buz kitlelerinin çatlamasıyla kopan devasa buz dağları denizin üstünde yüzüyor.

Buzulun ön kısmı yaklaşık 160 kilometre genişliğinde ve yılda üç kilometre denizin içine çöküyor. Bu, çok ciddi bir çöküş hızı ve Thwaites'in dünyada deniz suyunun yükselmesinde neden bu kadar önemli rol oynadığını da açıklayan bir etken.

Ancak yine de bu erimeyi daha da hızlandıracak bazı şeyler yaşanabilir. Erime hızı artış gösteriyor

harita_1

Deniz suyu tuzlu ve yoğun. Bu nedenle de ağırlığı da fazla oluyor. Buzun erimesiyle ortaya çıkan ise temiz su ve bu nedenle de daha hafif oluyor.

Buzulun erimesiyle birlikte temiz su da yukarı doğru akmaya ve arkasından daha ılık olan deniz suyunu çekmeye başlıyor.

Deniz suyu soğuk olduğunda bu süreç de çok yavaş işliyor. Buz pompası nedeniyle yılda yalnızca birkaç 10 santimlik bir erime meydana geliyor ve bu da yapan karla birlikte oluşan yeni buzlarla dengeleniyor.

Ancak bilim insanlarına göre, ılık su nedeniyle, bu doğal süreçte değişimler görülüyor.

Diğer buzullardan elde edilen kanıtlar, buzula ulaşan ılık su miktarının artması halinde buz pompasının da çok daha hızlı çalıştığını ortaya koyuyor.

Bilim insanları, bu durumda erime hızının 100 katına kadar çıkabileceğini belirtiyor.

Buzulda yapılan bu son araştırmalar, derindeki ılık kutup çevresi suyunun buzulun altına girdiğini teyit ederken, bu süreçte çok ciddi miktarlarda veri toplandı.

Robot denizaltı Icefin, beş kere buzulun altındaki deniz suyuna ulaşmayı ve olağanüstü görüntüler elde etmeyi başardı.

Ekibin topladığı bilgilerin tamamının incelenmesi ve bulguların deniz seviyesindeki yükselişin gelecekteki seyrini tahmin etmek için kullanılan modellere eklenmesi yıllar sürecek. Yükselen deniz seviyesi

kirilmason

Thwaites, bir gecede yok olup gitmeyecek. Bilim insanları bunun 10 yıllarca, hatta muhtemelen 100 yıl süreceğini söylüyor.

Yine de bu, çok rahatlatıcı bir durum değil.

Deniz seviyesinde meydana gelen bir metrelik bir yükseliş, özellikle de bazı yerlerde üç-dört metrelik gel-gitlerin olduğunu göz önünde bulundurunca, kulağa çok fazla gelmeyebilir.

Ancak İngiliz Antarktik Araştırmaları'ndan Bilim Direktörü Prof. Dr. David Vaughan, deniz seviyesinin fırtınanın oluşumunda çok kritik bir rol oynadığını söylüyor.

Örneğin Londra'da, su seviyesinde meydana gelebilecek 50 santimetrelik bir artış sonucunda 1000 yılda bir oluşacak bir fırtınanın oluşma sıklığı da 100 yıla kadar gerileyecek. Bu artışın bir metreye yükselmesi halinde ise bu süre 10 yıla kadar düşecek.

Karbondioksit seviyelerinin sürekli olarak artması, atmosfer ve okyanusların ısınmasına yol açıyor.

Sıcaklık enerji üretilmesi anlamına geliyor ve enerji de hem hava hem de okyanus akıntılarını yönlendiriyor.

Prof. Dr. Vaughan, sistemdeki enerji miktarının artmasıyla birlikte büyük küresel süreçlerin değişmesinin de kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.

Kaynaklar: Naature Dergisi, Reuters, BBC

 

Haber Ara