Guterres, İsrail'in Filistin'i işgalinin 50. yılında yaptığı yazılı açıklamada, bu işgalin Filistin halkına ağır bir yük bindirdiğini ve nesilden nesile mülteci kamplarında yoksulluk içinde yaşamak zorunda bıraktığını hatırlattı.
İşgalin hem Filistinlilerin hem de İsrailillerin hayatlarını şekillendirdiğini, şiddet ve intikam döngüsünü tetiklediğini kaydeden Guterres, işgalin sürmesinin Filistinlilere devlet kurma hayalinin, İsraillilere ise barış, güvenlik ve bölgesel tanınırlık arzusunun gerçekleşmeyeceği mesajını gönderdiğine dikkati çekti.
Guterres, "Filistin'in devlet olma özlemini gerçekleştirmesi, İsrail'in güvenlik endişelerini gidermesi ve kalıcı barışın temellerinin atılmasının tek yolu 1967'de başlayan İsrail işgaline son verilmesi ve müzakere edilmiş iki devletli bir çözüme ulaşılmasıdır. Filistin halkı vazgeçilmez haklarını ancak bu şekilde kazanır." değerlendirmesini yaptı.
Bağımsız bir Filistin devleti kurarak çatışmalara son vermenin ve Filistin'in İsrail ile yana yana barış içinde ve güvenli bir şekilde yaşamasının zamanı geldiğini vurgulayan Guterres, İsrail-Filistin sorununun çözülmesinin Ortadoğu'da şiddet olaylarını ve terörü ortadan kaldıracağını, insan hakları, iş birliği, güvenlik ve refahın kapılarını açacağını ifade etti.