Bloomberg: Suudiler, Türkiye'nin kültürel akınına karşı koyamıyor
Türkiye, Arap dünyasında daha büyük bir etki oluşturmaya çalışırken, Arap yöneticiler başta Türk dizileri olmak üzere kültürel akına karşı koymaya çalışıyor fakat başarılı olamıyor.

Oluşturma Tarihi: 2019-08-25 13:26:48

Güncelleme Tarihi: 2019-08-25 13:26:48

TIMETURK | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA

Bloomberg'de Donna Abu Nasr imzalı, "Suudiler, Türkiye'nin kültürel istilasına direnemiyor" başlıklı bir makale yayınlandı.

İşte makaleden ayrıntılar:

Dağ gölü ve serin esinti 24 yaşındaki Suudi kadın Noura'nın şehrini çevreleyen çöl kumlarından daha farklı olamazdı. Yine de Suudi turistler Türkiye'nin yemyeşil Trabon ilindeki bir kafede bulunan patates kızartmasına takıldı ve kendilerini evlerinde gibi hissettiklerini söyledi. Burada suyun yanında kuzu ve pirinç yemekleri yapan restorantlar ve yanında bir cami var. Kafe, alışkın olunan şekilde dua sesi duyulduğunda müziği kapatıyor...


Arap turistler Trabzon'daki Boztepe yaylasında 

"RİYAD ve ANKARA ARASINDAKİ MÜCADELEYİ MASKELİYOR"

Ortadoğu'daki turizm sektöründe siyasi bir bükülme var. Türkiye, Arap dünyasında daha fazla nüfuz kazanmaya çalışırken, dindar Suudiler ve Türkler arasındaki yakınlık iki Sünni Müslüman rakip arasındaki güç mücadelesini maskeliyor.

Suudi ajanların ABD merkezli köşe yazarı Cemal Kaşıkçı'yı İstanbul'daki konsoloslukta öldürmelerinin üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Resmi düzeydeki ilişkiler daha da kötüleşti. Suudi Arabistan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve cinayeti ifşa eden hükümete yönelik öfkeleri arttı.

Ancak, Türkiye'nin Suudi Arabistan'a kültürel sızması sürüyor ve direnmek zorlaşıyor.

"SUUDİLER YASAKLANSA DA DİZİLERİ TAKİP ETMEYİ SÜRDÜRÜYOR"

Suudilerin çoğu yasaklanan Türk dizilerini farklı kanallarla izlemeye, bu dizilerdeki yemeklerin yapıldığı restoranlara gitmeye, Türk kıyafetleri, kokuları, halıları almaya devam ediyor.

Ayrıca Suudi gazetelerindeki Türkiye karşıtı haberlerden hiç etkilenmeden Türk tatil yerlerine uçmaya devam ediyorlar.

Bazı ziyaretçiler, büyükelçilikleri hala Ankara'da açık olduğundan ve resmi bir yasak olmadığı için Türkiye'ye gittiklerini söylediler.

Türkiye'ye gitmemeleri açıktan belirtildiğinde gitmeyi bırakabilirler, tıpkı Lübnan'a seyahat etmemeleri konusunda uyarılmalarının ardından yaptıkları gibi.

Suudi Arabistan, İslam'ın doğduğu yer ve dünyanın en büyük petrol ihracatçısı. ABD'den sonra NATO'nun en büyük askeri gücü olan Türkiye ise Ortadoğu'daki sorunların çoğunda Suudilere göre karşıt noktalarda yer aldı.



İKİ ÜLKE FARKLI KUTUPLARDA YER ALIYOR

Suudi Veliaht Prensi daha iddialı bir politika izledi. Yemen'de isyancılara (İran destekli Husileri kast ediyor) karşı bir bombalama kampanyası başlattı ve Katar boykotuna önderlik etti. Bu arada Erdoğan, Osmanlı etkisini Türkiye'nin geleneksel nüfuz alanına yeniden sokmaya çalıştı ve çalışıyor.

Türkiye, Suudi Arabistan'da yasaklanan ve terörist grup olarak sınıflandırılan Müslüman Kardeşler'in cenneti oldu. Ankara hükümeti Katar ambargosunu aktif olarak baltaladı. Körfez Emirliği'ne gıda ve süt ürünleri ihraç etti.

"SUUDİLERİ YUMUŞAK GÜÇ İLE ETKİLEMEYE ÇALIŞIYOR"

Suudi Okaz gazetesi bu ay "Türkiye'nin taktikleri arasında Suudileri yumuşak gücüyle etkilemeye çalışmak var: TV dizileri ve Trabzon'daki turizme ağırlık vermek gibi" diye yazdı.

Washington'daki Küresel Politika Merkezi'nin (Center for Global Policy) kurucu direktörü Kamran Bokhari, konuyla ilgili olarak "TV'leri, uçuşları, kültürel değişimleri, yumuşak gücü kapatamazlar. Türkiye, bu kültürel ortam sayesinde Suudi Arabistan ve diğer Arap devletlerinde kademeli olarak ve artan yollarla nüfuz kazandılar. Suudilere vaadedilen helal hassasiyetlerine dikkat edileceği ve bunun mümkün kılınacağı" dedi.

SUUDİ TURİST SAYISI

Türkiye turizm bakanlığına göre geçen yıl 750 bine yakın Suudi, Türkiye'yi ziyaret etti. Bu, 2017'deki rakamların yüzde 15 artmış haliydi.

Arap Baharı başladığında yani 2011'de bu sayı 120.000'den azdı.

Karadeniz bölgesindeki Türk seyahat acentaları birliğinin başkanı Volkan Kantarcı, Mayıs ve Haziran aylarında, Trabzon'daki turistlerde önemli bir düşüş yaşandığını belirterek, Temmuz ayında Türkiye'nin güvende olduğuna ilişkin bir kanaat edinildikten sonra tekrar sayılarının arttığını söyledi.

Bir emlakçı, bu yıl Trabzon'da Suudilerin daire satın alma rakamlarında düşüş yaşandığını söyledi. Suudi iş adamlarından birinin ülkesinin Türkiye ile bütün bağlarını koparacağından ve yatırımını kaybedeceğinden endişe duyduğunu belirtti.

Trabzon, Türkiye'nin Suudiler üzerindeki kapsamını gösteriyor. Bu şehir, Suudi Krallığının kalbi olan Qassim bölgesinde ve Vahhabiler arasında bile ilgi odağı. Türkiye'nin kuzeydoğusundaki bölge, İstanbul gibi şehirlerden daha muhafazakar ve çoğu kadın saçlarını renkli atkılarla (şalları kast ediyor) kaplıyor ve uzun elbiseler giyiyor.

"TÜRKİYE'NİN VERDİKLERİNİ VERECEK BAŞKA BİR ÜLKE YOK"

Riyadlı bir öğretmen olan Muhammed, üç yıl önce Trabzon'da satın aldığı bir apartmanda ailesiyle yaşıyor. Muhammed, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında son birkaç yıl içinde başlatılan doğrudan uçuşların seyahatleri daha ucuz hale getirdiğini söylüyor:

"Buradaki yatırımımdan pişman değilim. Ailemdeki kadınların da dışarı çıkması için güvenli, giyim tarzları için rahatsız edilmeyecekleri bir yer. Endişelenmek zorunda değilim. Ailem burada onları utandıracak hiçbir şeyle karşılaşmaz."

Muhammed, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki siyasi gerginlikten endişe edip etmediğine ilişkin bir soruya şu şekilde cevap veriyor: "Türkiye'nin bize verdiklerini verecek başka bir ülke yok."