BM İnsan Hakları Ofisi'nin Kuzey Kore'ye ilişkin 224 sayfalık yeni raporunda, ülkede sıradan insanların temel haklarının ekonomideki yanlış yönetim ve ülkeye özgü yolsuzluk nedeniyle geniş çaplı ihlal edildiği vurgulandı.
Raporda, ülkedeki keyfi tutuklamaların ve gözaltıların devam ettiği belirtilerek, 1990'lı yıllardaki ekonomik çöküşten sonra uygulamaya konulan iş, gıda, giyecek ve diğer erzakların dağıtılmasını içeren devlet merkezli ekonomik planlama ve dağıtım modelinin çöktüğü belirtildi.
Kayıt dışı sektörde çalışmanın hayatta kalmak için temel araç haline geldiğinin altı çizilen raporda, BM'ye konuşan Kuzey Koreli bir kişinin "Devletten gelen talimatları izlerseniz, açlıktan ölürsünüz." ifadesine yer verildi.
"AÇLIK SEVİYESİ CİDDİ VE ENDİŞE VERİCİ BOYUTLARDA"
BM raporunda, Kuzey Kore halkının "ilkel piyasalarda" çalışmak istediğinde tutuklanma, alıkonulma ve seyahat haklarından mahrum edilme gibi bir dizi hak ihlaline maruz kaldığı, gözaltında insanlık dışı ve aşağılık muameleye maruz kalan halka bazı durumlarda işkence yapıldığı ifade edildi.
Halkın mahrumiyet, baskı ve yolsuzluk kısır döngüsü arasında kapana kısıldığı uyarısında bulunulan raporda, Kuzey Kore'de faaliyet gösteren BM kuruluşlarına göre, 2019'da yaklaşık 10,9 milyon kişi (toplam nüfusun yüzde 43'ünden fazlası) yetersiz beslendiği ve gıda güvensizliği içinde yaşandığına dikkat çekildi.
Raporda, 10 milyon kişinin temiz suya erişiminin olmadığı, nüfusun yüzde 16'sının sağlık hizmetlerinden mahrum kaldığı ve böylelikle hastalık riskinin arttığına işaret edildi. Ayrıca, 2018 Küresel Açlık Endeksi'nde ülkedeki açlık seviyesinin "ciddi" ve "endişe verici boyutlarda" olduğunun altı çizildi.
BACHELET'TEN ÇAĞRI
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, raporun Kuzey Kore hükümetinin köklü insan hakları sorunlarıyla mücadele etmesi gerektiğinin öneminin kesin bir örneği olduğunu vurgulayarak, yolsuzlukların önüne de ancak bu şekilde geçilebileceğine işaret etti.
Bachelet, gıda, sağlık, barınma, çalışma, seyahat özgürlüğü ve hürriyetin, evrensel ve devredilemez haklar olduğunu kaydetti.
"İnsanlar yeterli bir yaşam standardı edinmeye çalıştıkları için tutuklanmamalı, alıkonulmamalı, kovuşturulmamalı veya hapsedilmemelidir." ifadesini kullanan Bachelet, tüm bunların yapılması durumunda ülkedeki insan hakları ihlallerinin üstesinden gelinebileceği mesajını verdi.