Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Özel Koordinatörü Jan Kubis, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Lübnan'da ekonomi, finans ve bankacılık sisteminin karmakarışık durumda olduğuna dikkati çekerek, "Sosyal güvenlik çökmeye doğru gidiyor, güvenlik olayları artıyor ve Lübnan'ın temeli sarsılıyor." ifadelerini kullandı.
Tüm bunlara karşı Lübnanlı yetkililerin hükümeti kurma sürecini hızlandırmadığını ima eden Kubis, "Göründüğü kadarıyla siyasiler Joe Biden'ın gelmesini bekliyor. Ancak burası Lübnan, ABD değil." yorumunda bulundu.
Lübnan'daki hükümet krizi
Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 4 Ağustos'ta Beyrut Limanı'nda meydana gelen büyük patlamanın ardından gelen tepkiler nedeniyle 10 Ağustos'ta Başbakan Hassan Diyab'ın istifa etmesi üzerine yeni hükümeti kurma görevini 31 Ağustos'ta Mustafa Edib'e vermişti. Edib, 26 Eylül'de, "Hükümeti kurma görevini aldığım sıradaki mutabakat artık yok." diyerek görevi iade etmişti.
Daha sonra Avn, ekonomik kriz nedeniyle düzenlenen protestolar sonucu 29 Ekim 2019'da istifa etmek zorunda kalan eski Başbakan Saad Hariri'yi 22 Ekim'de yeniden hükümeti kurmakla görevlendirmişti.
Ancak ülkedeki mezhep eksenli siyasi güçlerin bakanlık paylaşımında yaşadıkları anlaşmazlıklar nedeniyle hükümet kurma çalışmalarında bir ilerleme kaydedilmedi.
Lübnan'da farklı dinleri ve mezhepleri karşı karşıya getiren iç savaşı sonlandıran 1989'daki Taif Antlaşması gereğince, Lübnan Meclisi'ndeki 128 sandalye, Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında yarı yarıya paylaştırılıyor.
Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.