Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin doğusunda bulunan Kuzey-Kivu eyaletinde tansiyon yeniden yükseldi. M23 isyancı grubu, başkent Goma'nın batısındaki yerleşim alanlarına saldırdı. Keshero ve Lac-Vert mahallelerinde sivilleri hedef alan kanlı baskınlarda aralarında kadın ve çocukların da olduğu en az 52 sivil katledildi. Yetkililer bu vahşeti, “insan hakları ve uluslararası hukukun açık bir ihlali” olarak niteledi. Bölgede çatışmalar nedeniyle yüz binlerce kişi göç ederken, şiddetin boyutu her geçen gün artıyor.
KATLİAMIN ADRESİ: KESHERO VE LAC-VERT MAHALLELERİ
KDC İçişleri Bakanlığı, olay sonrası yaptığı açıklamada, “M23 isyancıları, kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 52 sivili katletti. Bu, insan hakları ve uluslararası hukukun ihlalidir” ifadelerini kullandı. Yerel kaynaklara göre, silahlı grup mahalleleri kuşatarak sivillere doğrudan ateş açtı. Hayatta kalanlar çevre ormanlara ve güvenli kabul edilen köylere sığındı.
BÖLGE KAN AĞLIYOR: 1 MİLYON KİŞİ YERİNDEN OLDU
2025'in başından bu yana Kuzey ve Güney-Kivu eyaletlerinde M23'ün ilerleyişi durdurulamadı. Özellikle Goma ve Bukavu gibi önemli merkezlerde hakimiyet kuran örgüt, sadece birkaç ay içinde yaklaşık 1 milyon kişiyi yerinden etti, 7 bin sivilin ise hayatına mal oldu. Çatışmalar ve sivil ölümleri her geçen gün daha geniş bir alana yayılıyor.
RUANDA'YA AĞIR SUÇLAMALAR: DESTEK Mİ VERİYOR?
Birleşmiş Milletler ve KDC hükümeti, M23'e Ruanda'nın açık destek sağladığını öne sürdü. Ancak Ruanda yönetimi bu iddiaları şiddetle reddetti. Tutsilerden oluşan M23'ün, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin kabilesiyle bağlantılı olduğu öne sürülüyor. Diplomatik kriz, bölgesel barış umutlarını da karartmış durumda.
BARIŞ ANLAŞMASI ÇÖKTÜ, KANLI TARİH YENİDEN BAŞLADI
M23 isyancı grubu, 23 Mart 2009 tarihinde imzalanan barış anlaşmasının bozulmasıyla yeniden silahlandı. Adını da bu tarihten alan grup, “23 Mart Hareketi” anlamına gelen “M23” olarak anılıyor. Daha önce silah bırakan grup, son dönemde silahlı eylemlerine hız verdi.
İNSANİ KRİZ DERİNLEŞİYOR
Çatışmaların yaşandığı bölgelerde sağlık hizmetleri çöktü, gıda ve temiz suya erişim ise neredeyse imkânsız hale geldi. Uluslararası yardım kuruluşları, bölgeye yardım ulaştırmakta zorlandıklarını bildirirken, KDC halkı uluslararası toplumdan acil müdahale bekliyor.
