Guterres, Bangladeş'in Cox's Bazar kentinde Arakanlı mültecileri ziyaretinin ardından Washington Post gazetesinde kaleme aldığı yazıda, ebeveynlerinin önünde katledilen küçük çocuklar, toplu tecavüze uğrayan kız çocukları ve kadınlar ile köyleri yerle bir edilen Rohingya halkının ''tüyler ürperten'' hikayelerini dinlediğini aktardı.
Myanmar ordusunun şiddetinden kaçarak Bangladeş'e sığınmak zorunda kalan Arakanlı mültecilerin etnik temizlik kurbanı olduğunu ifade eden Guterres, kendi ülkeleri Myanmar'da en temel haklarından biri olan vatandaşlıktan bile mahrum bırakıldıklarını belirtti.
Guterres, ''Myanmar güvenlik güçlerinin sistematik hak ihlalleri, Arakan halkı arasında terör estirerek onları kalıp ölme korkusuyla yaşamaya ya da hayatta kalmak için herşeylerini bırakıp kaçmaya zorladı.'' değerlendirmesinde bulundu.
Arakanlıların dünyanın en hızlı büyüyen mülteci krizinin yaşandığı Cox's Bazar'da zor koşullarla baş etmeye çalıştığına işaret eden Guterres, dünyanın birçok yerinde daha zengin ülkeler sınırlarını kapatırken gelişmekte olan Bangladeş'in kaynaklarının sınırlı olmasına rağmen kapılarını mültecilere açtığını belirtti.
Guterres, Bangladeş halkının cömertliğinin binlerce kişinin hayatını kurtardığını belirterek, ancak küresel bir sorumluluğa ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
"Dünya Arakanlıları yüzüstü bıraktı." değerlendirmesini yapan Guterres, ''Dayanışma açıklamaları yeterli değil, Arakan halkının gerçek yardıma ihtiyacı var.'' ifadesini kullandı.
Guterres, Arakanlı mülteciler için yapılan 1 milyar dolar yardım çağrısının ise sadece yüzde 26'nın toplanabildiği bilgisini paylaştı.
Arakan krizinin bir gecede çözülemeyeceğini ancak bu durumun da uzun süre devam edemeyeceğini vurgulayan Guterres, Myanmar hükümetine Arakanlı mültecilerin güvenli ve onurlu bir şekilde köylerine dönebilmeleri için gerekli koşulları sağlaması çağrısında bulundu.
ARAKANLI MÜSLÜMANLARA SOYKIRIM
BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçmak zorunda kalarak Bangladeş'e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
Uluslararası medya ve kuruluşların Arakan eyaletine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, Arakanlı Müslümanların geri dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri de yerine getirmedi.
Bangladeş'e sığınan Arakanlı Müslümanlar ve insan hakları örgütleri, gerekli güvenli ortam sağlanmadan bu kişilerin Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.