Yeni Zelanda'ya ziyarette bulunan Guterres, Auckland'da Başbakan Jacinda Ardern ile yaptığı açıklamada, genellikle ramazan aylarında Müslüman bir ülkeye gittiğini, ancak bu yıl terör saldırılarının ardından gösterdikleri cesaret ve dayanışmaya hürmeten Yeni Zelanda'daki Müslümanları ziyaret etmeye karar verdiğini kaydetti.
Guterres, Ardern'i de dünya liderleri ile teknoloji şirketlerine yaptığı aşırılıkçı eylemlerin önüne geçilmesi çağrısı ve yeni silah kontrolü yasaları konusundaki adımlarından ötürü takdir ettiğini dile getirdi.
BM Genel Sekreteri'nin 3 günlük Yeni Zelanda ziyareti kapsamında Christchurch'de Müslüman ileri gelenlerle bir araya geleceği kaydedildi.
Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde Nur ve Linwood camilerine 15 Mart'ta düzenlenen terör saldırısında aralarında bir Türk vatandaşının bulunduğu 51 kişi hayatını kaybetmiş, 49 kişi yaralanmıştı. Saldırıdan Mustafa Boztaş ve Temel Ataçocuğu yaralı kurtulurken, ağır yaralanan ve 48 gün yoğun bakımda kalan Zekeriya Tuyan yaşamını yitirmişti.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ UYARISI
Öte yandan Antonio Guterres, açıklamasında iklim değişikliği konusuna da değindi.
Guterres, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda siyasi iradenin zayıflıyor göründüğüne ve iklim değişikliğinin etkilerini hissedenler için işlerin daha da kötüye gittiğine işaret etti.
BM Genel Sekreteri Guterres, ülkelerin 2016 tarihli Paris Anlaşması çerçevesindeki yükümlülüklerini karşılamadığını belirterek, Pasifik'teki ada ülkelerinin iklim değişikliğinde ön saflarda yer aldığını ifade etti. BM Genel Sekreteri, "Kontrolden çıkmış bir iklim değişikliğine izin veremeyiz. İnsanlarımızın hayatını, gezegenimizi korumalıyız." diye konuştu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Yeni Zelanda'nın ardından iklim değişikliğinin yarattığı sorunlara dikkati çekmek için ada ülkeleri Fiji, Tuvalu ve Vanuatu'yu ziyaret edeceği belirtildi.
Paris Anlaşması olarak anılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, küresel ortalama sıcaklık artışını yüzyıl sonuna kadar sanayi öncesi dönem seviyelerinin en fazla 2 santigrat derece üzerinde tutmayı, ideal olarak da 1,5 derecede sınırlamayı amaçlıyor. Anlaşma, her ülkenin sera etkisi yaratan gazların salınımını azaltma konusunda hedeflerini belirlemesini ve yaklaşımını geliştirmesini öngörüyor.