BM Komiseri'nden İslam karşıtı Batılı politikacılara: IŞİD'den farkınız yok
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, İslam karşıtı Batılı sağcı politikacılara sert tepki gösterdi...

Oluşturma Tarihi: 2016-09-07 06:46:14

Güncelleme Tarihi: 2016-09-07 06:46:14

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, İslam karşıtı ve sağcı söylemleri olan Batılı politikacılara IŞİD'den bir farkınız yok diyerek sert eleştirilerde bulundu.

Ajanslarda yer alan habere göre; Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, İslam karşıtlığı yapan aşırı sağcı siyasileri IŞİD ile aynı propaganda yöntemlerini kullanmakla suçladı. ABD başkanlık seçiminin Cumhuriyetçi adayı Donald Trump, Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen, Hollanda'da aşırı sağcı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders, Britanya'daki AB ve yabancı karşıtı UKİP'in lideri Nigel Farage, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın adlarını sayan Zeyd, bunları “popülist ve demagog” diye niteledi. “Yanlış anlaşılmasın. Milliyetçi demagogların eylemlerini IŞİD'in canavarca eylemleriyle bir tutmuyorum. Ama iletişim yöntemleri, yarı-gerçekleri kullanma bakımından IŞİD propagandası popülistlerinkine benzer taktikler kullanıyor” dedi.

ŞİDDET UYARISI

Lahey'deki Barış, Adalet ve Güvenlik Vakfı'nda konuşan Zeyd, Trump'ı “aşağılayıcı ırkçı ve dinci önyargı yaymakla” suçladı. “Tarih, Wilders ile türevlerine yabancı düşmanlığı ve bağnazlığın nasıl etkin bir siyasi silaha dönüştürülebileceğini herhalde öğretmiş. Ama nefretle ağırlaşmış bu hava birden büyük bir şiddet ortamına dönüşebilir” uyarısı yapan Zeyd, Wilders'in Mart 2017 seçimi programında yer alan Müslüman göçmenleri ve Kuran'ı yasaklama vaadini “grotesk” diye niteledi.

NEFRET ETME TAKTİĞİ

Aralarında Hollywood yıldızı Sharon Stone'un da olduğu dinleyiciler tarafından ayakta alkışlanan konuşmasında Zeyd, “Ben Müslümanım ve, ırkçılar için kafa karıştırıcı olacak ama beyazım. Wilders'in yalanları, manipülasyonları ve korku tellallığı yapmasına öfkeliyim” dedi. Popülist liderlerin formülünü “Zaten gergin insanları korkudan titretip bunun yabancı ve tehditkar bir gruptan kaynaklandığına ikna etme, sonra diğerlerine korkunç adaletsizlik anlamına gelen bir fantazi sunarak iyi hissetttirme...Kışkırt ve yatıştır, bunu pek çok kez tekrarla, ta ki, anksiyete sertleşip nefret haline gelene dek” diye özetleyen Zeyd, Batı'ya hakim manzarayı şöyle çizdi: “İş yerlerinde ayrımcılığın arttığını duyuyoruz. Çocuklar etnik ve dini kökenleri nedeniyle aşağılanıyor ve dışlanıyor. Onlara gerçekten Avrupalı olmadıkları söyleniyor. Toplulukların tamamı teröristlerle işbirliği şüphesiyle karalanıyor.”

İslam karşıtı görüşlerine gelen tepkiler yüzünden uzun yıllardır koruma altındaki Wilders ise Zeyd'e “ahmak” dedi. “Bu Ürdünlü bürokrat ne derse desin, İslam ile özgürlük bir arada varolamıyor” açıklamasını yaptı.

Almanya İçin Alternatif'in (AfD) partisinin eyalet seçiminin asıl kazananı olmasının ardından Frankfurter Allgemeine gazetesi, Sosyalist Enternasyonal'den esinlenerek “Sağ Enternasyonel mi geliyor” diye sordu. Gazete, Belçika, İtalya, Fransa, Hollanda, Britanya, Avusturya'nın ardından Almanya'da yükselişe geçen sağcı popülistlerin pan Avrupa fethi hayal ettiğini belirtti.