Seçimlerde hile yapıldığı iddiasındaki muhaliflerin şiddet eylemlerine dönüşen protestoları ve ordunun baskısıyla Devlet Başkanı Evo Morales'in istifa ettiği Bolivya'da, Anez'in imzasıyla yürürlüğe giren kararname, Morales yanlılarının düzenlediği gösterilerde, ordunun protestoculara "meşru müdafaa ve zorunluluk halinde" bulunduğu müdahaleden dolayı cezai sorumluluktan muaf olmasını içeriyor.
Kararnamede, "Kamu düzenini ve istikrarının tesis edilmesi için düzenlenen operasyonlara katılan silahlı kuvvetler mensupları, görevlerini yerine getirdiği sırada meşru müdafaa ve zorunluluk halinde bulundukları müdahale nedeniyle cezai sorumluluktan muaf tutulur" ifadesi yer aldı.
KARARNAMEYE TEPKİLER
Amerikan İnsan Hakları Komisyonu (IACHR), şiddete teşvik ettiğini savunduğu kararnameyi kınadı.
Komisyon, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
"Bolivya'da çıkarılan vahim kararname, uluslararası insan hakları standartlarını görmezden geliyor ve şiddetli baskıya teşvik ediyor. Bu tür kararnamelerin kapsamı, devletlerin insan hakları ihlallerini soruşturma, kovuşturma ve ceza verme yükümlülüğü ile çelişmektedir. IACHR, Bolivya hükümetinin, özellikle sosyal protestolarda Silahlı Kuvvetlerin, doğruluk hakkı, adalet ve uluslararası insan haklarına karşı ihlallerine yol açan her türlü idari kararını kınamaktadır."
Arjantin'de 27 Ekim'deki genel seçimleri kazanan ve 10 Aralık'ta devlet başkanlığı görevini üstlenecek Alberto Fernandez de kararnameye tepki göstererek, Birleşmiş Milletleri müdahaleye çağırdı.
Fernandez, "Bolivya'da yönetime el koyan hükümet, Silahlı Kuvvetleri, suçlarının hesabını vermeyecek şekilde serbest bıraktı. Ölü sayısı artıyor. Birleşmiş Milletler müdahale etmeli" değerlendirmesinde bulundu.
4 GÖSTERİCİ HAYATINI KAYBETTİ
Öte yandan, Çokuluslu Yasama Meclisi'nin (ALP) üst kanadı Senatörler Meclisi Başkan Yardımcısı Jeanine Anez'in geçici devlet başkanlığına getirildiği Bolivya'da bilanço ağırlaşıyor.
Cochabamba vilayetine bağlı Sacaba kentinde, Morales destekçisi koka üreticisi köylüler ve kontrolü sağlamak amacıyla müdahale eden güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar devam ediyor.
Polisin, birkaç gün önce asker destekli operasyon başlattığı kentte, koka üreticilerinden 4 kişi daha hayatını kaybetti. 200 kişinin gözaltına alındığı olaylarda, 4'ü ağır 115 kişi de yaralandı.
Son gelişmelerle birlikte, Bolivya'da 500'den fazla kişinin yaralandığı şiddet dalgasında ölenlerin sayısı 18'e yükselmiş oldu.
Ülkede insan hakları ihlalleri konusunda çalışma yürüten resmi denetçi Defensoria del Pueblo'nun bölge sorumlularından Nelson Cox, tansiyonun düşmediği kentteki gelişmelere ilişkin basına bilgi verdi.
Her iki tarafla temas halinde olduklarını vurgulayan Cox, şiddetin acilen durdurulması gerektiğine işaret ederek, protestocu köylülere de bu yönde tavsiyede bulunduklarını aktardı.
Güvenlik güçlerinin aşırı güç kullandığını savunan Cox, olayların titiz şekilde araştırılmasını istedi.
Bölgedeki hastaneleri dolaştıklarını ve yaralı güvenlik görevlisine rastlamadıklarını da anlatan Cox, "Böyle bir durumda bunun adını çatışma koyamayız" dedi.
BOLİVYA'DAKİ KRİZ
Bolivya'da 20 Ekim'de düzenlenen başkanlık seçimlerinin ardından muhalefet seçimlerde "hile" yapıldığını iddia etmiş ve taraflar karşılıklı olarak destekçilerini sokak gösterilerine çağırmıştı.
Sonuçları tartışmalı seçimlerin iptalini ve tekrar seçime gidilmesini isteyen muhalifler, Evo Morales'in tekrar seçim yapılacağı duyurusunun ardından, Morales'in katılmadığı seçimler düzenlenene kadar protestoların devam edeceğini açıklamıştı.
Morales, Bolivya Genelkurmay Başkanı Williams Kaliman'ın istifa çağrısı üzerine görevi bırakmış, süreci "darbe" olarak niteleyen ve tepki gösteren Meksika'nın iltica teklifini kabul etmesinin ardından bu ülkeye gitmişti.
Anez, Morales'in liderliğini yaptığı parti Sosyalizm Hareketi (MAS) mensuplarının katılmaması nedeniyle çoğunluğun sağlanamadığı oturumda, ülkenin geçici devlet başkanı ilan edilmişti.