TİMETURK I HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA
AA'nın haberine göre, İngiltere Başbakanı David Cameron, yaptığı konuşmada, AB'nin ülkelerin barış ve uzlaşı içerisinde olmasını sağladığını belirterek AB'den ayrılmanın risk almaya değer olmadığını söyledi.
AB'nin "yıllarca birbirini boğazlayan ülkeleri bir araya getirdiğini" ifade eden Cameron, Avrupa'nın son yıllardaki barış ve istikrar içerisindeki durumunun garantisinin olmadığını belirtti.
Avrupa'daki barış ve istikrarın garantisi olup olmadığını sorgulayan Cameron, "Risk almaya değer mi? Garantisi olduğu öngörüsünde bulunmamak lazım. İngiltere'nin AB'den ayrılması Avrupa'daki barışa tehdit oluşturabilir." dedi.
Cameron, İngiltere'nin AB'den soyutlanmasının doğru olmayacağını, bunun İngiltere'ye faydasının dokunmayacağını belirtti.
HALKIN NE KADARI NEYİ DESTEKLİYOR?
23 Haziran'da yapılacak AB referandumuyla ilgili yapılan son anket, ülkelerinin AB'de kalmasını isteyenlerin yüzde 42 ve ayrılmayı destekleyenlerin yüzde 40 olduğunu ortaya koydu.
CAMERON POLİTİKA MI DEĞİŞTİRİYOR?
Cameron, 27 Nisan'da Dünya Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuşmada, AB'nin İngiltere'nin taleplerini karşılayacağını, bu olmazsa ülkesinin AB dışında da başarılı olabileceğini söylemişti.
CAMERON'IN BU TAVRI TÜRKİYE İLE Mİ İLGİLİ
Baştan beri AB'den ayrılma yönünde mesajlar veren ve bu doğrultuda bir politika izleyen Cameron'un son açıklamalarının Türkiye ile AB arasındaki anlaşmanın tehlikede olması ile ilgili olup olmadığı merak ediliyor.
TÜRKİYE - AB ANLAŞMASI
Türkiye ile AB arasında vize muafiyeti ve geri kabul anlaşması yapılmış, bu doğrultuda göçmenlerin AB'ye varmadan Türkiye'ye geri dönmesi ve Yunanistan'dan alınan her bir mülteci için Avrupa'ya bir mülteci gönderilmesi kararına varılmıştı.
Fakat Cumhrubaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Davutoğlu hükümetinin attığı bu adıma sıcak bakmadığı, AB ile zaten Erdoğan döneminde varılan "vize" anlaşmalarının başarısızmış gibi sunulduğu iddia edilmişti.
Erdoğan Davutoğlu arasında devam eden gerilim Pelikan Dosyası'nın yayınlanması ile daha da belirgin hale gelmiş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 28 dakikalık grup toplantısı sonrası verdiği istifa mesajı ile gözler, Çarşamba günü 4 Mayıs'ta yapılacak Erdoğan-Davutoğlu görüşmesine kilitlenmişti.
Görüşmeden Ak Parti'nin kongreye gitme kararı, Davutoğlu'nun o zamana kadar Başbakanlık koltuğunda kalması kararı çıkmıştı. Ertesi gün bu karar ve Davutoğlu'nun kongre aday olmayacağı bizzat Başbakan tarafından açıklanmıştı. Bu açıklama sonrası kongrede kimin aday olacağından ziyade seçilecek Başbakan'ın bir Başkan yardımcısı gibi çalışacağı, düşük profilli olacağı ve ülkenin fiili olarak Başkanlık sistemine geçtiği konuşulmuştu.
ERDOĞAN'DAN AB'YE: SİZ YOLUNUZA BİZ YOLUMUZA
Olaylar sonrası sahaya inen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs'ta Eyüp'te yaptığı bir konuşmada AB'nin Türkiye'den talep ettiği 72 kriter içerisinde bulunan "terörle mücadele yasasının değiştirilmesi" konusuna yönelik açıklamalarda bulunmştu. Erdoğan, “Türkiye dört bir yanından terör örgütlerinin ve onlara destekçilerinin saldırısı altındayken, şu anda AB vize için ‘terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz' diyor. Siz AB Parlamentosu onlara çadır kurduracaksınız, bize de vizeyi kaldıracağım şartı şu. Biz yolumuza gidiyoruz, siz de yolunuza gidin. Kiminle anlaşabiliyorsan onla anlaş” demişti.
ALMANYA'DAN CEVAP GELDİ: BİZ ANLAŞMALARI DEVLETLERLE YAPARIZ ŞAHISLARLA DEĞİL
Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Erdoğan'ın bu açıklaması sonrası "Biz anlaşmaları devletlerle yaparız, şahıslarla değil" demişti.
AVRUPA ENDİŞELİ: TÜRKİYE SINIRLARINI AÇARSA...
Ak Parti'nin kongreye gitme kararı sonrası Erdoğan'ın bir çok konuya direkt müdahilliği ve AB'ye çektiği rest sonrası Avrupa Birliği'nde bir hareketlenme yaşandı. Alman Bild gazetesi "AB'nin Türkiye ile vardığı anlaşmanın bozulması ve göçmen akımıla karşı karşıya kalması durumunda neler yapılabileceğini konuştuğunu" yazdı.
BİLD GAZETESİ'NİN HABERİ İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYINIZ