Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile Eskişehir'e gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Harun Karacan ve Emine Nur Günay, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ve diğer ilgililer tarafından karşılandı.
Daha sonra Vali Ayyıldız'ın makamına geçen Çavuşoğlu, basına kapalı görüşmenin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak'ı ziyaret etti.
Çavuşoğlu, daha sonra ESOGÜ Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası Öğrenci Buluşması"nda yaptığı konuşmada, Eskişehir'de bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Dünyada önemli değişimlerin yaşandığını belirten Çavuşoğlu, dünya üzerinde dengelerin de hızla değiştiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, "Doğu bloku" yıkıldıktan sonra ABD'nin merkezinde olduğu tek kutuplu bir dünya oluşmaya başladığını anlatarak, şöyle konuştu:
"Peki bu tek gücün uyguladığı politikalar bu tek kutupluluğu güçlendirdi mi? Zayıflattı mı? Özellikle 11 Eylül'den bu yana ki hepimizin kınadığı bir terör saldırısından sonra izlenen politika, diğer taraftan dünyada yükselen diğer ülkeler, 'ben de varım' demeye başlayan ülkeler sayesinde tek kutupluluktan çok taraflılığa geçmeye başladı. İşte Çin, Rusya, Brezilya, Hindistan ve şimdi bu sahnede dünya sistemini eleştirip yeni bir dünya sisteminin kurulması gerektiğini ya da mevcut sistemin reforma tabi tutulması gerektiğini söyleyen Türkiye gibi ülkeler var."
"Türkiye'nin gelişmeleri, seyretme lüksü yok"
Yeni sistemin farklı coğrafyalarda yatay, farklı tematik alanlarda dikey mücadeleleri getirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bu mücadelenin içinde nerede yer alacağız? Ne kadar güçlü olmamız gerekiyor? İşte bu yeni paradigmaya biz Türkiye olarak hazırlanıyoruz. Küresel vizyonu olan Türkiye'nin, gelişmeleri seyretme lüksü yok. Yani dünyada bu gelişmeler oluyor. 'Bunları izleyelim, görelim bakalım bize etkisi ne olacak' olmaz. Ekonominin güç dengesi nereye doğru kayıyorsa ekonomik ilişkilerimizde o bölgelere ağırlık vermemiz gerekiyor. Çünkü çıkarımız orada. Bugün uyanan Afrika'yı görmezsek, yarın çok geç kalmış sayılır. Bugün yeniden Asya diyorsak köklerimizin Asya'da olduğu bir yere yeniden dönüyorsak ilk defa orada değiliz. Bunun bir sebebi var."
Çavuşoğlu, ekonominin güç dengesinin Asya'ya doğru kaydığını belirterek, "Yatay düzlemde coğrafi etkimizi arttırıyoruz. Afrika açılımımız, Afrika ortaklığına dönüştü. Türkiye Afrika ortaklığı. Latin Amerika açılımımız her geçen gün gelişiyor, her alanda ticaret dahil. Aynı şekilde Balkanlar'daki gelişmelere duyarsız kalamayız. Burada etkinliğimizi artırmamız lazım. İşte Orta Doğu, tekrar ilişkilerimizi normalleştirme çabalarımızı sizler de izliyorsunuz. Kafkaslar'da Azerbaycan'ın Karabağ zaferi, yeni dinamikler ortaya çıkardı. Avrupa Birliği politikamız da devam ediyor. Dolayısıyla yatay olarak biz tüm bu coğrafyalarda etkin görünen ve çıkarlarını arayan, bayrağımızı dalgalandıran bir ülke olmak durumundayız. Yine dikey düzleme baktığımız zaman da tematik etkinliğimizi derinleştiriyoruz." değerlendirmesini yaptı.
- "Uzun vadeli büyük stratejiyi gözden kaçırmamak gerekiyor"
Bakan Çavuşoğlu, geçmiş dönemlerde Libya'daki, Suriye'deki savaşlardan bahsedildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Şimdi Avrupa'nın göbeğinde savaş var. Bu savaşın etkileri ne? İnsani dramları görüyorsunuz. Her şeyden önce insani etkilerine odaklanmak lazım. Nasıl ateşkes olacak? Ekonomiye etkisi ne? Artan fahiş enerji fiyatlarının hepimize etkisi ne? Ne kadar sürdürülebilir? Şu anda ciddi krizler yaşamaya başlayan ülkeler var. Açlık, kıtlık tehdidiyle karşı karşıya olan ülkeler var. Bunlara nasıl çözümler bulacağız? Yani her şey işte. 2-3 yıl içinde üç tane önemli krizden bahsediyorum. Siz daha fazla örnekler verebilirsiniz. Sonuçta bir yandan anlık, gerçek zamanlı dönüşüme uygun tepkiler geliştirmeniz gerekiyor dış politikada. Diğer yandan da bu krizler gelir geçer. O nedenle uzun vadeli büyük stratejiyi gözden kaçırmamak gerekiyor. "
- "Herhangi gizli bir gündemimiz yok"
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusuna değinen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusunda teröre destek veren, ülkemize kısıtlama uygulayan ülkelerle müttefiklik yapılamayacağını söylüyoruz. Herhangi gizli bir gündemimiz yok. Biz NATO'nun genişlemesini destekleyen bir ülkeyiz ama bize saldıran, terör örgütüne destek veren ülkeden müttefik olur mu? Siz müttefik olacaksanız biz sizin kaygılarınızı anlıyoruz. Sizin de müttefiklerin kaygılarını anlamanız lazım, anlamak yetmez, gidermek lazım. Türkiye'ye karşı savunma sanayi ürünlerinde kısıtlama getireceksiniz. Kısıtlamanın gerekçesi ne? PKK ve YPG'ye yönelik operasyonlarımız. Yani terörle mücadelemiz. Kısıtlama, ürün satmama kararı kime karşı alınır? Düşmana karşı değil mi? İlişkilerinizin hiç olmadığı ülkelere karşı olur. Dünyada herkesin ilişkilerini aşağı yukarı minimumda tuttuğu ülkeler de var ama siz Türkiye gibi Avrupa'ya çok önemli katkı sağlayan bir ülkeye kısıtlama getiriyorsunuz. Açıkça bunu söylüyoruz. Bu kaygılarımızın giderilmesi gerektiğini ve bu ülkelerin de bu yönde somut adımlar atması gerektiğini söyledik. Kendilerine belgeyle de verdik."
- "Her coğrafyada barış için çalışıyoruz"
Türkiye olarak barış için diplomasi yürüttüklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Rusya ve Ukrayna'yı aynı masada bizden başka bir araya getirebilen bir ülke oldu mu? Biz gerçekten Afrika'dan Latin Amerika'ya, Orta Asya'dan Balkanlar'a her coğrafyada barış için çalışıyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, Balkanlar'da ciddi bir kırılganlığın olduğuna değinerek "Önümüzdeki günlerde dört Balkan ülkesini ziyaret edeceğim ve bu ülkelerde önemli görüşmeler de gerçekleştireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ziyaretleri olacak. O bölgedeki ülkelerin hepsinin aynı anda güvendiği ülke Türkiye. Biz ayrım yapmadan bu ülkelerin Bosna Hersek'in ve Balkan ülkelerinin istikrarını destekliyoruz." açıklamasında bulundu.
- "Irkçılık içeren saldırıları, söylem ve eylemleri rapor ediyoruz"
İnsanların karşı karşıya kaldığı başka sorunların da olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Ayrımcılık, nefret, kendisinden olmaya yönelik nefret, İslam düşmanlığı, yabancı düşmanlığı bunlara karşı da mücadele etmek lazım. Şimdi ilk defa Dışişleri Bakanlığı olarak ilgili kurumlarımızda da çalışıyoruz. Dünyada İslam düşmanlığı ve ırkçılık içeren saldırıları, söylem ve eylemleri rapor ediyoruz. Raporumuz bitmek üzere. Tüm uluslararası kuruluşlarla BM İnsan Hakları Komiserliği, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği dahil herkesle paylaşacağız. Dünya kamuoyuyla da paylaşacağız." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Ukrayna'daki savaştan dolayı gıda güvenliği konusunun ön planda olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Şimdi bir taraftan tekrar tarafları masaya getirmeye çalışıyoruz, barış için çalışıyoruz. Diğer taraftan da güvenli bir koridor açarak gemiler için Ukrayna'daki buğday ve tahılın tüm dünyaya taşınması, ihtiyaç duyan ülkelere ihraç edilmesiyle ilgili çalışıyoruz. Birleşmiş Milletler, Türkiye, Rusya ve Ukrayna olarak. Şimdi ülkeler arıyor bizi sürekli, 'bizi de dahil edin, bu sisteme' diye. Biz tabii herkesin katkısına açığız. Bu konularda rekabet olmaz, 'iş birliği yapmak lazım' diyoruz ama burada kilit bir ülke olarak herkes Türkiye'yi görüyor. Çünkü başından beri bu yönde her iki tarafın da güvenini kazanan sadece savaş döneminde değil önce izlediğimiz hep denge politikası sayesinde güvenini kazanan bir ülkeyiz. İnşallah İstanbul'da bir merkez de kuracağız bununla ilgili."
Çavuşoğlu, 8 Haziran'da Rus Dışişleri Bakanı Lavrov'un Türkiye'ye geleceğini belirterek, "Lavrov'la beraber askeri bir heyet de gelecek. İkili görüşmelerimizin dışında ayrıca bu oluşacak koridor güvenliği ve Rus ve Ukrayna ürünlerinin ihracatı konusunda birlikte bir çalışma yapacağız." dedi.
Bugün Ermeni teröristlerin Madrid Büyükelçisi Zeki Kuneralp'in eşi Necla Kuneralp ile emekli büyükelçi Beşir Balcıoğlu'yu katletmelerinin 44'üncü yıl dönümü olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu vesileyle vatan için en büyük fedakarlığı yapmış olan tüm şehitleri saygıyla, minnetle andığını sözlerine ekledi.
Toplantı, soru-cevap bölümüyle basına kapalı olarak devam etti. AA